İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Ben Ermeni Değilim”

Rasih Yılmaz / rasihyilmaz@hotmail.com

Genç bir muhabirken kendisiyle yaptığım röportaj da, “yaz bunu mutlaka” diyordu… Muhatabım neyi yazmamı istiyordu biliyor musunuz? Ermeni olmadığını! İnsan nasıl bir sosyal baskı altında bırakılır ki böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hisseder? Bahsi geçen ısrarın sahibi kim diye merak ediyorsunuz dimi? Lafı uzatmadan söyleyeyim merhum Mehmet Ali Birand… “Babam İstanbullu, annem Karadeniz Ereğlisi’ndendi.” Diyordu. Aile köklerinin özellikle altını ısrarla çiziyordu ve ardından ekliyordu, “Rasih, insan olduktan sonra önemi yok ister Kürt, ister Ermeni, ister Yunanlı hiç önemli değil. Ama ben Ermeni değilim.”

***
Genç bir muhabirken kendisiyle yaptığım röportaj da, “yaz bunu mutlaka” diyordu…
Muhatabım neyi yazmamı istiyordu biliyor musunuz? Ermeni olmadığını!
İnsan nasıl bir sosyal baskı altında bırakılır ki böyle bir açıklama yapma ihtiyacı hisseder?
Bahsi geçen ısrarın sahibi kim diye merak ediyorsunuz dimi? Lafı uzatmadan söyleyeyim merhum Mehmet Ali Birand…
“Babam İstanbullu, annem Karadeniz Ereğlisi’ndendi.” Diyordu. Aile köklerinin özellikle altını ısrarla çiziyordu ve ardından ekliyordu, “Rasih, insan olduktan sonra önemi yok ister Kürt, ister Ermeni, ister Yunanlı hiç önemli değil. Ama ben Ermeni değilim.”
Son yıllarda samimi vicdan muhasebeleriyle dikkatleri üzerine çekmişti Birand.  Kendisini eleştirmekten hiç kaçınmamıştı. Onu eleştirenlerin aksine hatalarıyla yüzleşecek kadar da cesurdu.
“Hayata hiçbir zaman egoist olarak bakmam. Şunu da iyi biliyorum; bugün varım, yarın yokum.” Demişti.
PKK kampına ilk gitmesini ardından hazırladığı dosya bir dönem onu çok zorlamıştı. Çok eleştiriler almıştı. Ama o, “ Eğer siz karşı tarafın ne düşündüğünü bilmezseniz doğru dürüst politika yapamazsınız.” Şeklinde bir açıklama yapmıştı konuşmamız sırasında.
Birand’ın vefatı sonrası söylenenler demokrat gazetecinin aslında toplum nezdinde ilginç bir noktada yer ettiğini de gösteriyordu.
28 Şubat’a karşı çıktığı için askerler onu andıçlamış ulusalcılar defterden silmişti…
Kendisi Fethullah Gülen ile ilgili yaptığı program yüzünden asker tarafından linçe tabi tutulduğunu dahi söylemişti.
Yorumsuz vermiş olsa dahi  geçmişte sunduğu ve Müslümanları üzen haberlerinden dolayı muhafazakar bir gönül kırıklığını hala yaşayanlar  vardı.
Laik ve çağdaş diye kendisini tanımlayan kesim, son dönemlerdeki vicdan muhasebesi yapmasından rahatsız olmuş mahallelerinin çocuğuna dönek gözüyle bakmıştı.
Oysa Birand hataları ve sevaplarıyla hepimiz gibi bir insandı.
Başbakan Erdoğan’ın “Rahmetli beni aradı ‘Senden helallik istiyorum’ dedi, ‘hayırdır, ne helalliği falan’ derken ’dua da istiyorum’ dedi” şeklindeki açıklaması Birand’ın son zamanlardaki iç dinamiklerindeki değişimi gözler önüne seriyordu bizce.
Mehmet Ali Birand, artık adaleti zerre miskal sapmaz olan Kadir-i Mutlak’ın yanına gitti. Bu andan itibaren ne övgünün ne de yerginin zerre miskal anlamı yok.
Ancak ısrarla Birand’ın arkasından bir şeyler söylemek isteyenler varsa, aralarındaki en günahsız ilk taşı atsın!
    http://gundem.bugun.com.tr/ben-ermeni-degilim-yazisi-219564

Yorumlar kapatıldı.