İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Ermeni Sorununda Hakkımızı Arayamadık’

Avrupa Ajansı (AVA) Yurdagül Beyoğlu /Lefkoşa
Ermeni sorunu konusunda yaptığı çalışmalar ve yazdığı eserlerle tanınan ünlü tarihçi Şükrü Server Aya, Türklerin Ermeni sorunu konusunda olduğu gibi Kıbrıs konusunda da kendini dünyaya iyi anlatamadığını söyledi. Ermenilerin ve Rumların şişirme ve yalan rakamlarla dünya kamuoyunu yanılttıklarını kaydeden Aya, “40 yıldır bu ülkeyi yönetenler ‘biz büyük devletiz, bundan bir şey çıkmaz’ tembelliği içinde sivilcenin kangrene dönüşmesine sebep oldular” dedi. (2015’e doğru daha ne bilinmeyen ünlü tarihçiler çıkar. HYETERT)

Ünlü tarihçi Şükrü Servet Aya, Türklerin lobicilikte çok başarılı olamadıklarını söyledi. Diaspora Ermenilerinin tüm Türkleri kötü ve katil ilan ederek dünyaya nefret sattıklarını ve bundan da kazanç sağladıklarını ifade eden Aya, Ermeni Diasporasının hamaset, merhamet, Türklerden intikam almak, toprak tazminat koparmak amacıyla bütün dünyada başarıyla pazarlandığını dile getirdi.
Ermenilerin amacının 1925 yılında bir gazetede yazdığı gibi, kah dilenerek, kah tehdit ederek insanlardan para sızdırmak olduğunu vurgulayan Aya, bu çalışmalardan bir milyara yakın ciro elde edilebildiğini kaydetti.
“Türkiye Cumhuriyeti pasif savunmayı terk edip mukabil atağa geçmediği ve bu kişileri kendi dokümanları ile yalancı düşürmediği sürece bu adi tacizler devam edecektir” diyen Aya, Ermenileri ve Rumları kendi silahları ile vurmak gerektiğinin altını çizdi.
Dünyada birçok parlamentoda TC hükümeti ve milleti aleyhine karar aldıran devletlerin bu kararların dayanaklarını makul bir süre içinde TC hükümetine sunmalarının istenmesi gerektiğine işaret eden Aya, “bu yabancı organlar suskun kalırlarsa iftiraları tüm dünyaya duyurulmalıdır” dedi.
“GİBBONS KIBRIS’TA SOYKIRIM KİTABINI RUM LOBİSİ YÜZÜNDEN LONDRA’DA ÇIKARAMADI”
Harry ScottGibbons’un “Kıbrıs’ta Soykırım” (TheGenocideFiles)  isimli kitabını önce Londra’da çıkarmak istediğini ancak bunun Rum lobisi tarafından engellendiğini anımsatan Şükrü Server Aya, Gibbons’un kitabında Kıbrıslı Türklere uygulanan soykırımı açıkça anlattığını belirtti.
“BM KIBRISTAKİ SOYKIRIMI GÖRMEZDEN GELDİ”
Kitapta, “Aralık 1963’te, çok iyi hazırlanmış bir planın sonucu olan soykırımın patlak vermesinden birkaç saat önce Kıbrıs’a vardım. Planın amacı Kıbrıslı Türklerden kurtularak adayı hep Rum yapmaktı. 1962’de Yemen’de olduğu gibi, yapılan katliamlara göz şahidi oldum. Bu, birbirinden çok farklı iki soykırım savaşının bir ortak yanı, ezilenlerin savunucusu olması gereken Birleşmiş Milletlerin soykırım yapıldığını görmezlikten gelinmeleriydi. Soykırım yapıldığını kabul etseler önlemek için harekete geçmeleri gerekecekti. Halbuki görmezlikten gelmek kolay, çok daha kolaydı… ” ifadelerinin bulunduğuna dikkat çeken Aya sözlerini şöyle sürdürdü:
“RUMLAR HÜCUM ETTİ, SATTIRMADILAR”
“Londra’da sabote edildi. Rumlar hücum etti, sattırmadılar. Gazetelerde kitapla ilgili eleştiriler yapıldı, kitaba ‘paçavra’ dediler. Oysa Gibbons orada herşeyi tarafsız bir gözle anlatmıştı. Rumlar her konuda lobi oluşturup kendi tezlerini savunmayı başardılar. Daha sonrasında da bu tutumlarını sürdürdü Rumlar.”
“ISMARLAMA KİTAPLAR YAZDIRDILAR”
Aya, Ermeni iddialarına inananların başucu kitabı sayılan“BüyükelçiMorgenthau’nun Günlüğü “ isimli kitabın, Morgenthau’nungerçekleri yansıtmadığını, sekreterinin derlemesiyle oluştuğunu ve yazar Burton J. Hendrick’e yazdırıldığını ifade etti.Ermenilerin sözde iddialarının büyük bir kısmının bu kitaptaki bilgilere dayalı olduğunu kaydeden ve kitapta ciddi tutarsızlıklar olduğuna vurgu yapan Şükrü Server Aya sözlerini şöyle sürdürdü: “Adı geçen kitap belki 40’dan fazla basıldı ve Ermeni Soykırımı İncili gibi dağıtıldı. Morgentahu’nun Elçilikteki çevirmeni Arşak, onun başyardımcısı da AgopAndonyan. MorgentahuABD’ye geri dönerken bu ikisini de beraberinde götürdü.
Zaten söz konusu kitabın büyük bir kısmı ArşakŞimavonyan ve AgopAndonyan’ın anlatılarından oluşmakta. Onlarda gerçekte bu hikayelerin oluşumunu görmemiş, o güne kadar duydukları hikayelerden esinlenmişlerdir. Dedemden duydum, ninemden duydum şeklinde…
“BİLİNÇLİ OLARAK YAPTIK”
Biraz araştıracak olursak; 1896 Ağustos’ta Osmanlı Bankasını bombalayan ve masumların kanını döken Ermeni GarekinPastırmacıyan, Batılı ülkelerin baskısıyla affedilip Avrupa’ya serbestçe girip çıkan biriydi. İsviçre’de okula devam eden Partırmacıyan Abdülhamit’in 1908’de tahttan indirilmesi üzerine Kimya Doktoru ünvanıyla Türkiye’ye döndü, sonradan Erzurum Mebusu olarak Osmanlı Meclis’ibne seçildi ve harp çıkarken bu kez ArmenGaro adıyla isyancı şetesi kurarak Osmanlıyı içinden vuran isyancıların en başlarından oldu. Daha sonra Osmanlı himayesinde kurulan Ermenistan Cumhuriyeti onu Washington elçisi yaptı.
“AMERİKAN ARŞİVLERİNDE ERMENİ HUNHARLIKLARI GÖRÜLEBİLİR”
GarekinPastırmacıyan’ın şu sözleri Ermenileri ezilmiş halk olarak gören ve gösterenlere cevaptır:  ‘Ermeniler kanları çekilmiş, hücum etmekten aciz halkalardan değildir. Ermeniler koyunlar gibi kesilmemiş, Türklerin hücumlarına direnmiş, fırsat oldukça karşılık vermişlerdir. Biz bilinçli olarak bu alternatifi seçtik yani mukadderatımız müttefiklerin zaferine bağladık. Milli hırslarımızın gerçekleşmesi için hayattaki varlığımızı tehlikeye attık, öyle ki bağımsız Ermenistan’ın yeniden kuruluşunu görebilelim.’ Ermeni hunharlıkları ve Osmanlı İmparatorluğunun düşmanları ve işbirlikçileri hakkında çok zengin bir Amerikan Gazete arşivi mevcuttur. http//armenians-1915 blogspot com/2008/06/2512 free-e-book-armenian-question.html de izlenebilir.
“ERMENİLER GERİ DÖNDÜ”
1921’de Fransızlar Mustafa Kemal Hükümetini tanıdı. O zaman giden Ermeniler köylerine döndü. Ermeni askerler bunlara o kadar kepazelik yaptılar ki kalan diğer Ermeniler’de gitti. Son kafile 10 Ocak 1921’de ayrıldı. Giderken tipiye tutuldular. Birkaç bini orada öldü. Bunlara da Türkler öldürdü dediler. Benimde tuğla hesabıyla çıkardığıma ve Ermeni tarihçinin söylediğine göre 195 bin kişi Ermenistan’da açlıktan öldü. İki senelik devlet kurdular, bu devlette kendi halkı yüzde 20 azaldı. 195 bin kişinin öldüğünü Ermeni tarihçi söylüyor. 1928 yılında Resmi Gazetede Cemiyeti Ahvam Genel sekreteri Dr. Avşam kalkıyor, diyor ki, ‘bu adamlar bizim için savaştı. 200 bin kişi öldü” kaldı mı 395. Bunların 30 bini burada 150 bini Rusya’da askerdi. Şu oldu bu oldu kaç kişi kaldı? Bir buçuk milyon öldü diyorlar, herkes inanıyor. Her şeyin hesabı ortada… At atabildiğin kadar… Tüm bunları yapan Amerika’da kurulan örgütler. Çünkü bu örgütler nefret satarak para topluyor. Yıllık gelirleri milyonlarca dolar…”
“SOYKIRIM HİÇ OLMAMIŞTIR”
Şükrü Servet Aya asla böyle bir soykırım olmadığına vurgu yaptığı konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “Soykırım asla olmamıştır. Bu büyük şarlatanlık ve karalama kampanyası yüzyıllardır sürmekte ve bu sayede en başta inandırılmış dış ülkelerde para toplanmakta ve bir kısmı dağıtılmaktadır. Bu tezi savunanların ve ülkemizde de destek verenlerin Benim 2008’de yayımlanan TheGenocide of Truth isimli kitabımda yer alan 200’e yakın Türk aleyhtarı belgeyi okumalarını salık veririm. Okudularsa ve bu iddialarda bulunabiliyorlarsa yalan söylemektedirler. Bu kişilerin akademik bilgi noksanlıklarını, sempozyumlardan kaçarak iddialarını belgelerle ispat edememelerini, ünvanlarını suiistimal ederek millete nifak sokmalarını ve akademik korkaklıklarını vatandaş olarak alenen kınıyorum.”
http://www.avrupagazete.com/mansetler/8593-%E2%80%98ermeni-sorununda-hakk%C4%B1m%C4%B1z%C4%B1-arayamad%C4%B1k%E2%80%99.html

Yorumlar kapatıldı.