İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Arınç: “Azınlık vakıflarına mallarını iade etmek hukukumuzun gereğidir”

2013 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Bu bir zül değil, hukukun, insanlığın gereğidir. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz” dedi. Sayın Mustafa Erdem, ‘azınlık vakıflarının gayrimenkullerinin iadesi züldür’ gibi bir hüküm kullanıyor. Bunu yapan zillet içindedir, zelildir anlamında. Bir ilahiyatçı bunun anlamını hepimizden daha iyi bilir. Bunu kesinlikle reddediyorum ve bu sözü kendilerine iade ediyorum. Bizim yaptığımız hem kanunlarımız çerçevesinde hem uluslararası hukuk normları çerçevesinde hem de Vakıflar Kanunu’nun hükümlerine uygun olarak yaptığımız işlerdir. Biz Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak geçmişten bu güne birlikte yaşadığımız ve birlikte yaşamanın en güzel örneklerini verdiğimiz bir medeniyetten geliyoruz.

***
2013 Yılı Bütçesi TBMM Genel Kurulu’nda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, azınlık vakıflarına mallarını iade etmenin hukukun bir gereği olduğunu ifade ederek, “Bu bir zül değil, hukukun, insanlığın gereğidir. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz” dedi.
TBMM Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, azınlık vakıflarına mallarını iade etmenin hukukun bir gereği olduğunu ifade ederek, “Bu bir zül değil, hukukun, insanlığın gereğidir. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz” dedi.
Arınç, TBMM Genel Kurulu’nda bütçenin 2. tur görüşmelerinde Hükümet adına söz aldı.
Arınç, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın, Genel Kurul kürsüsünde, kendisinin ismini söyleyerek ve hükümet sırasına dönerek bakıp konuşması üzerine, “Genel Kurul’a hitap edin” dediğini anımsattı ve bu sözlerine ilişkin internette kayıt gördüğünü söyledi.
“Bir yanlış anlamaya mahal vermek istemiyorum” diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İçtüzük gereğince Genel Kurul’a hitap edilmesi gerekir. ‘Sayın Bakan’ denilebilir, ismim de söylenebilir ama her cümlenin başında ‘sayın Bakan’ diyerek bana dönmeye gerek yok. Ben mahcup bir insanım. Zarif bir hanımefendinin iki de bir dönüp bana bakmasından doğrusu sıkılabilirim. Yoksa her defasında dönüp bakabilir. Benim için eksiklik değil. Ama Genel Kurul adabı içerisinde konuşma yapan bir milletvekilinin şahsiyetten ziyade Genel Kurul’a hitap edecek cümleler kullanması lazım.”
Nazlıaka’nın “vakıflar kapalı kutu” sözüne katılmadığını belirten Arınç, bu konuda soru önergelerine cevap verdiğini kaydetti.
Kendisine sorulan soruların hepsine, işlemde olan 6 tanesi hariç cevap verdiğini aktaran Arınç, Nazlıaka’nın 4 yıldır kendisine hitaben Vakıflar Genel Müdürlüğü ile ilgili soru önergesinin bulunmadığını ifade etti.
Arınç, “4 yıldır hiç soru sormamış ama bugün de ‘vakıflar kapalı kutu’ demesi, doğrusu benim hak ettiğim bir konu değil” diye konuştu.
Nazlıaka’nın kendisine başka konuda soru önergesi verip vermediğine baktığını; TRT ile ilgili bir soru önergesinin bulduğunu söyleyen Başbakan Yardımcısı Arınç, Nazlıaka’nın sorusunun “Tosun Paşa filmini izledim, neden 4 dakika eksik-“şeklinde olduğunu söyledi.
Nazlıaka’nın, Türk sinemasının son yıllardaki şaheserlerinden Tosun Paşa filmini izlerken bir eksiklik tespit ettiğini belirten Arınç, “O sırada bir son dakika haberiyle film 4 dakikalık bir kesintiye uğramış. Ne yapalım, bu da bizim kusurumuz TRT adına” dedi.
-“Karşılığını alamıyoruz”-
Bir soruya karşılık, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, Vakıfbank’taki hissesinin karşılığında bir temettü alamadıklarını belirten Arınç, şöyle konuştu:
“Ben genel bütçeden pay almıyorum. 10 yılda 3 bin 700 vakıf eserini kendi kaynaklarımla onardım. Benim bu hissemin karşılığı bana para olarak gelirse, bütçemin içerisine koyacağım, yine onu vakıflarla ilgili konularda sarf edeceğim.
Şöyle bir formül olabilir denildi. Bu henüz tartışma safhasında. Yüzde 58’e yakın olan hissenin karşılığı Hazine tarafından satın alınsa, bugün bize gelmeyen temettü payı, eğer böyle olursa yıllık 250 milyon TL civarında olacak. Doğrudur, yanlıştır, bu bir çalışma noktasıdır. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün katkısını artırmak için bir arayış içindeyiz. Sizlerin de böyle bir düşüncesi olursa sizi temin ederim böyle bir çalışma yapabiliriz. Bir defa 17 milyon, bir defa 7 milyon almışız, bunlar bizim öğle yemeği parası gibi. Ben özel bütçeden daha çok katkı sağlamalıyım ki daha çok hizmet edeyim.”
-“Bu sözü iade ediyorum”-
Arınç, Vakıflar Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 2003’den bu yılın Kasım ayına kadar 829 denetim, 141 inceleme yaptığını bildirdi.
“MHP’li arkadaşların üzerinde çok durdukları konu var” diyen Arınç. sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konu bence yanlış. Bu konuyu parti politikası olarak benimsiyorlarsa, ileride iktidara gelme ümidiyle, bugün muhalefet partisi konumunda olan bir partinin hem Türkiye’de hem dış dünyadaki algısının olumsuz olacağını düşünüyorum. Sayın Mustafa Erdem, ‘azınlık vakıflarının gayrimenkullerinin iadesi züldür’ gibi bir hüküm kullanıyor. Bunu yapan zillet içindedir, zelildir anlamında. Bir ilahiyatçı bunun anlamını hepimizden daha iyi bilir. Bunu kesinlikle reddediyorum ve bu sözü kendilerine iade ediyorum. Bizim yaptığımız hem kanunlarımız çerçevesinde hem uluslararası hukuk normları çerçevesinde hem de Vakıflar Kanunu’nun hükümlerine uygun olarak yaptığımız işlerdir. Biz Türkiye Cumhuriyeti hudutları içerisinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak geçmişten bu güne birlikte yaşadığımız ve birlikte yaşamanın en güzel örneklerini verdiğimiz bir medeniyetten geliyoruz. Eğer sizin düşünceniz hakim olsaydı, bugün Mardin’i gözardı etmemiz lazımdı, Hatay’a inanmamamız lazımdı, Gaziantep’i, Kayseri’yi haritadan silmemiz lazımdı. Unutmayın ki Türkiye’de cami duvarı ile Kilise’nin ve Havra’nın birbirlerine bitişik olduğu illerimiz var. Bu topraklarda 41 farklı etnik ve inanç gruplarının geçmişten bu yana Türkiye’de yaşadığını biliyoruz. Bu, bizim için zenginliktir. Bu, Türkiye’nin tarihinde birlikte yaşamanın bugün bütün dünyaya örnek göstereceği bir hadisedir. Azınlık vakıflarına mallarını iade etmek hukukumuzun gereğidir. AK Parti hükümeti olarak hak neredeyse onu vermek, buna inandık. Bunlar haklarıdır.”
1500 müracaat olduğunu, şu anda 118 civarında gayrimenkulün iade edildiğini, 28 Ağustos’ta sürenin bittiğini anımsatan Arınç, “Türkiye’de yaşayan ve bizim kanunlarımıza göre hak sahibi olanlara haklarını vermektir. Bu bir zül değil, hukukun, insanlığın gereğidir. Biz bunu yapmakla iftihar ediyoruz” dedi.
“Ermeniler, Rumlar bu topraklarda yaşadı. Bunlardan utanmamak, sıkılmamak lazım” diyen Arınç, “Hrant Dink alçakça öldürüldü. Buna gönülden inanan bir insanım. Meclis Başkanıyken evlerine taziyeye gittim. Benim orada hissettiğim şu; eşine, annesine, kızına, geline baktım, herhangi bir Anadolu evinden farklı değildi. Yıllardır bu topraklarda yaşayan insanların, yıllardır etnik kökeni ne olursa bizimle bütünleşmiş olan insanların evinde Anadolu evinin kokusun aldım” diye konuştu.
Muhabir: Alp özden
Yayıncı: Sefa Salantur
Anadolu Ajansı
Kaynak : http://www.haber3.com/2013-yili-butcesi-tbmm-genel-kurulunda–basbakan-yardimcisi-arinc-1–azinlik-vak-1664015h.htm#ixzz2EqVsYsv9
http://www.haber3.com/2013-yili-butcesi-tbmm-genel-kurulunda–basbakan-yardimcisi-arinc-1–azinlik-vak-1664015h.htm

Yorumlar kapatıldı.