Araz Aslanlı
Ermeni basınında yer alan iddialara göre aslında Kars-Gümrü demiryolu “protokoller” çerçevesinde açılacaktı, fakat mevcut aşamada, protokoller onaylanmadan da demiryolunun açılması tezi kabul görüyor. Ermeni tarafı bu tezini “Rusya ve ABD`nin Ermenistan`i tecritten kurtarmak için sarf ettiği çabalara” dayandırıyor… Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Türk liderlerin daha önce Ermenistan işgali altında bulunan Azerbaycan topraklarıyla ilgili görüşlerini de hatırlatarak, Karabağ sorunu konusunda Azerbaycan açısından kabul edilir bir ilerleme olmadıkça Türkiye`nin bu tür adımlar atmasının sözkonusu olamayacağını vurguladı.
***
Son dönemlerde Ermeni basınında bazı bölgesel gelişmeler çerçevesinde Ermenistan`ın tecritten kurtulacağına ilişkin yayınlar yapılmaktadır. Bu yayınlar içerisinde dikkat çeken hususlardan birisi de Kars-Gürmü demiryolu hattının da önümüzdeki günlerde açılabileceğine ilişkin iddialar.
Ermenistan yönetimi bu tür yayınlarla bir yandan yürüttüğü işgal politikasının sonucu olarak içine düşmüş olduğu tecrit durumu konusunda kendi kamuoyunu rahatlatmaya, diğer yandan ise Azerbaycan-Türkiye ilişkileri konusunda kendilerince sıkıntılara neden olmaya çalışıyor.
Ermeni basınında yer alan iddialara göre aslında Kars-Gümrü demiryolu “protokoller” çerçevesinde açılacaktı, fakat mevcut aşamada, protokoller onaylanmadan da demiryolunun açılması tezi kabul görüyor. Ermeni tarafı bu tezini “Rusya ve ABD`nin Ermenistan`i tecritten kurtarmak için sarf ettiği çabalara” dayandırıyor.
Konuya ilişkin olarak görüştüğümüz Türkiye Dışişleri Bakanlığının üst düzey yetkilisi Ermenistan`ın iddialarını yalanladı. Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Türk liderlerin daha önce Ermenistan işgali altında bulunan Azerbaycan topraklarıyla ilgili görüşlerini de hatırlatarak, Karabağ sorunu konusunda Azerbaycan açısından kabul edilir bir ilerleme olmadıkça Türkiye`nin bu tür adımlar atmasının sözkonusu olamayacağını vurguladı. Yetkili, önce Ermenistan`ın işgal politikasını terk ettiğine işaret teşkil edecek adımlar atması gerektiğini, daha sonra bölgeyle ilgili birçok çalışmanın yapılabileceğini vurguladı: “Ermenistan, mesela, işgal altında tuttuğu bir ve ya birkaç rayonu terk edebilir” ifadelerini kullandı.
Türk yetkiliye göre tabii ki bölgedeki mevcut durumun (statükonun) değişmesi gerekiyor. Bu bağlamda Türkiye tarafından da gündeme getirilen çeşitli projeler mevcuttur. Bu projeler arasında bölgede ulaştırma sisteminin geliştirilmesi anlamında, bölgesel ulaştırma ağı kurulması anlamında bazı projeler de yer alıyor. Ama bunun da koşuları var. Öncelikle Azerbaycan topraklarının Ermenistan tarafından işgali sorununa ilişkin müzakerelerde ilerleme sağlanmalı. Yani işgal aynen devam ederken, sorunun çözümüne yönelik herhangi bir adım atılmadan ilişkilerde ilerleme çok zor.
Ayrıca bölgesel ulaştırma ağıyla ilgili projelerin sadece Ermenistan`ı rahatlatacak projeler olarak görülmemesi lazım. Bölgedeki çalışmalar herkesi rahatlatmalı. Bunun da temel şartı bölgedeki işgal politikasının ve toprak iddialarının terk edilmesi.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin açıklamaları bölgede son yıllarda yaşanan gelişmeler ışık tutma açısından çok önemlidir. Açıklamalarda da vurgulandığı üzere bölgedeki mevcut durumun devam etmesi tabii ki arzu edilmemektedir. Tecritlerin sona ermesi, işbirliklerinin geliştirilmesi ortak bölgesel projelerin uygulanması tüm bölgenin yararına olacaktır. Ama bunun temel şartı bölge devletlerinin birbirlerine yönelik toprak iddialarından vazgeçmeleri, işgal politikalarına son vermeleri, işgal ettikleri toprakları kayıtsız şarsız terk etmeleridir. Bunlar sağlanmadan, mevcut işgaller yok sayılarak işbirliği adına yapılan çalışmalar sadece işgalciyi (haksızı) ödüllendirmeye ve işgale maruz kalanı (mağduru) cezalandırmaya yönelik girişimler olarak görülecektir.
Araz Aslanlı
http://www.1news.com.tr/yazarlar/20121108040303012.html
Yorumlar kapatıldı.