Galatasaray ve Sorbonne üniversiteleri profesörü Ahmet İnsel Fransa’da orta okul müfredatına giren ’Ermeni soykırımı’ konusu hakkında DHA’ya açıklamalarda bulundu… ‘Bildiğiniz gibi 2001 senesinde Fransız parlamentosu ‘Ermeni soykırımını’ tanıyan bir deklarasyonda bulundu. Bu deklarasyonun en doğal sonucu, parlamentonun belirlediği ve kabul ettiği temaları tarihçilerin tarih kitaplarına yansıtmasıdır. Burada sorun, böyle bir tartışmalı konunun, anladığım kadarı ile, tartışmalı belgelere yer vererek, örneğin Talat Paşa’nın var olduğu henüz kesinlik kazanmamış, tartışmalı ünlü telgrafını bir belge olarak tarih kitabında yer vererek konunun o tartışma boyutunu kaldıran bir sunuş yapılmasıdır. Burada Türkiye kökenlilerin mücadele etmeleri gereken olgu, konunun tarih kitaplarından kaldırılması, yasaklanması, yok addedilmesi değil fakat konunun öğrencilere çeşitli cepheleri ile öğretilmesi ve 1915’inde çok ağır bir insanlık suçu olduğunun da kabul edilmesidir.’ (UCM’ye göre İnsanlığa karşı suçlar ayrı, soykırım ayrı suçtur. HYETERT)
Ahmet İnsel’den Ermeni soykırımı açıklaması
***
Galatasaray ve Sorbonne üniversiteleri profesörü Ahmet İnsel Fransa’da orta okul müfredatına giren ’Ermeni soykırımı’ konusu hakkında DHA’ya açıklamalarda bulundu. İnsel, ‘Ermeni soykırımı’ konusundan tarih kitaplarında önceden kısa bir şekilde bahsedildiğini, bu seneden itibarense konuya tarih kitaplarında daha çok yer ayrıldığını söyledi.
TALAT PAŞA’NIN TELGRAFLARI GİBİ, VAR OLUP OLMADIĞI BİLİNMEYEN MALZEMELER KULLANILDI
‘Her şeyden önce ‘1915 Ermeni soykırımının’ tarih kitaplarında yer almasının kaçınılmaz bir olgu olduğunu kabul etmemiz gerek’ diyen İnsel şöyle konuştu:
‘Bildiğiniz gibi 2001 senesinde Fransız parlamentosu ‘Ermeni soykırımını’ tanıyan bir deklarasyonda bulundu. Bu deklarasyonun en doğal sonucu, parlamentonun belirlediği ve kabul ettiği temaları tarihçilerin tarih kitaplarına yansıtmasıdır. Burada sorun, böyle bir tartışmalı konunun, anladığım kadarı ile, tartışmalı belgelere yer vererek, örneğin Talat Paşa’nın var olduğu henüz kesinlik kazanmamış, tartışmalı ünlü telgrafını bir belge olarak tarih kitabında yer vererek konunun o tartışma boyutunu kaldıran bir sunuş yapılmasıdır. Burada Türkiye kökenlilerin mücadele etmeleri gereken olgu, konunun tarih kitaplarından kaldırılması, yasaklanması, yok addedilmesi değil fakat konunun öğrencilere çeşitli cepheleri ile öğretilmesi ve 1915’inde çok ağır bir insanlık suçu olduğunun da kabul edilmesidir.’
Türk asıllı öğrencilerin ‘Ermeni soykırımı’nı reddetmeleri durumunda ne olacağıyla ilgili olarak ise İnsel şunları söyledi:
‘Diğer bir konu ise Türk asıllı öğrenciler tarih dersinde ‘Ermeni soykırımı’ olmamıştır derse sıfır mı alacak konusudur. Bu sorun hocaların pedagojik kapasiteleri ile ilgili bir sorun. Öğrencinin elbette sıfır almaması gerekir. Benzer bir durumu Türkiye’de düşünelim, Atatürk ilke ve İnkılapları tarihi dersinde bir öğrenci kalkıp ‘Atatürk demokrat değildi, diktatördü’ derse sıfır not mu alacak, almayacak mı’ Bu birazda dogmatik olup olmamakla alakalı bir şey, öğrencilere sosyal konularda, doğa bilimlerinden farklı olarak ‘mutlak doğruların’ olmadığını öğretmemiz gerekir, ancak böyle yaparsak burada da ‘göreli doğrular’ olduğunu talep etme hakkımız olacaktır.’
Yorumlar kapatıldı.