İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Halkımıza ve Dünya Kamuoyuna Suriye Büyükelçiliğinin Basılmasını tasvip etmiyoruz

14 ağustos 2012 tarihinde İsveç’te bulunan Suriye büyükelçiliğinin MUB-ESU-Syriac Union Party in Syria üyeleri tarafından basılmasını biz Süryani Demokratik Birliği (SDU) olarak tasvip etmediğimizi belirtmek istiyoruz. Hiçbir gerekçe başka bir ülkedeki bir devlet temsilciliğini basıp işgal etmeyi meşru kılamaz. Bu tür antidemokratik eylemler Süryani halkının karakteristik yapısına aykırı olduğu gibi bu olayın özellikle de Suriye ve İsveç devletleri tarafından Süryani halkı ile bağdaştırılmamasını temenni ediyoruz.

Suriye Süryanilerin anavatanıdır. Bu yüzden de Suriye’deki her gelişme Süryanilerin de kaderini etkilemektedir. Suriye’nin genel anlamda modern tarihinde özellikle de Fransız mandası döneminde Süryaniler, ciddi anlamda etnik veya dinsel ayırımcılığa maruz kalmadığı gibi diğer halk kesimleri ile kanun önünde eşit haklara sahip olmuştur. 1915 yılında Türkiye’de soykırımdan kurtulmak isteyen Süryanilere ve 1930’lu yılların başında Türkiye’den sürgün edilen Süryani Ortodoks Kilisesi Patrikliğine kapısını açan Suriye devleti halkımızın tarihinde olumlu bir iz bırakmıştır. Fakat soğuk savaşın etkisiyle büyüyen Baas Partisi rejimi döneminde Suriye demir yumrukla yönetildi. Ortadoğu’daki diğer birçok devlet gibi Suriye’deki Baas rejimi de monarşik bir yönetim şeklinde dar bir çevrenin elinde kaldı ve geniş halk kesimlerinin ihtiyaçlarına karşılık veremedi. Bunun neticesi olarakta son iki yıldır Ortadoğu ülkelerinde başgösteren demokrasiye geçiş çabaları Suriye’de de etkin bir hal aldı. Ortaçağlarda kalan toplumsal bir yapı ile demir yumrukla eski sistemi iktidarda tutmak isteyen tek partili rejimler arasındaki demokrasi mücadelesi bütün Ortadoğu’da olduğu gibi Suriye’yi de büyük bir kaosa sürüklemiştir. Kaos ortamı ise eski sistemin aksine Salafist gruplar, El Kaide ve benzeri fundamentalist, gerici, bağnaz güçlerin türemesine ve iktidara gelmelerine yol açmıştır. Bu durum özellikle hristiyan dinine mensup halkların geleceklerini büyük bir tehlikeye atmaktadır.
Biz Süryani Demokratik Birliği (SDU) olarak Suriye’de Baas Partisinin antidemokratik uygulamalarını desteklememekle birlikte zoraki bir rejim değişiminin beraberinde halkımıza getireceği tehlikelerden büyük kaygı duyuyoruz. Rejimin değişmesinden sonra iktidara gelecek olan dinci kesimler Suriye’deki hıristiyan toplulukların geleceğini ciddi bir şekilde tehdit edeceklerdir. Geçtiğimiz aylarda fundamentalist örgütlerin kaos ortamından yararlanarak Humus ve çevresinde demografik değişikliğe başlayarak birçok hıristiyan köylerini zorla ve tehditle boşaltmaları bunun bir işaretidir.
Demokratik bir Suriye, Suriye toplumunun yararınadır. Fakat kanlı bir iç savaşla demokrasiye geçiş beraberinde parçalanmış bir ülke ile güçlünün hakim olduğu gerici, şeriatçı bir veya birçok rejimi yaratır. Mevcut Baas rejiminin dökülen bunca kandan sonra ülkeyi kendi başına demokrasiye götürebilmesi çok zordur. Bu yüzden Suriye daha büyük bir kaosa sürüklenmeden ABD, Rusya, Avrupa ve Arap Birliği’nin ortak bir geçiş süreci formülünü belirlemeleri ve Suriye rejiminin de bu doğrultuda hareket etmesi genel olarak Suriye halkının yararına olacaktır.
Bu temelde;
 Suriye’de demokratik, çoğulcu ve laik bir yönetimden yana olduğumuzu; gerici ve şeriatçı örgütler tarafından oluşturulacak bir yönetime karşı olduğumuzu da belirtmek istiyoruz.
 Suriye’de ortaya çıkan durumdan dolayı halkımızı ve kurumlarını topyekün bir birliğe ve ortak bir stratejide hareket etmeye çağırıyoruz.
 Suriye’deki hıristiyan toplumun geleceğinin büyük tehlike altında olmasından dolayı da BM ve uluslararası güçlerin Suriye’deki hıristiyanları koruma altına almalarını istiyoruz.
Saygılarımızla,
Süryani Demokratik Birliği (SDU)
İskender Haddad Fikri Aygur
Başkan Başkan Yardımcısı

Yorumlar kapatıldı.