İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk Düşmanlığının Tarihçesi

Hollanda ve özellikle Avrupa’da Türk düşmanlığının tarihçesi çok eskilere dayanmaktadır. Hunlar döneminde Türkçe konuşan ve Orta Asya’dan Avrupa’ya göç ederek büyük bir değişikliğe neden olan Attila ve ordusu Avrupa’da “Tanrı’nın Kırbacı” olarak anılmıştır. Attila yaptığı savaşlarla sonunda Roma İmparatorluğu’na son vererek Antik Çağı’nın kapatılıp Orta Çağı’nın başlamasına neden olmuştur.Attila’dan sonra başka Türk kavimler yine Avrupa’ya göç edince Avrupalılar bunları yine yenememiştir. Dolayısıyla tekrar “Bizi cezalandırmak için Tanrı tarafından gönderilmiş yaratıklar” gibi benzetmeler sözkonusu olmuştur. 

Peçenekler olsun, Bulgarlar olsun, Avarlar olsun, hepsi at üzerinde usta bir savaşçı oldukları için yenilemez duruma gelmişlerdir. Sonunda Selçuklular Kudüs gibi önemli ve kutsal şehri alınca, Avrupalılar yine “Büyük Türk”lere karşı bir korku içindeydiler. Kudüs’ü geri almak için toplam yedi tane Haçlı Seferi düzenleyen Avrupalılar, sadece ilk seferde başarılı olmuşlardır. Fakat bu da sadece kısa bir süre başarısını koruyabilmiştir. Böylece Türklerin “yenilmez” imajı yine devam etmiştir.
Selçuklulardan sonra Türkçe konuşan Moğol-Tatarlar, Cengiz Han önderliğinde, yine Avrupa’ya girmeye başlamışlardır. Hatta Polonya’yı yenip de Viyana duvarlarına dayanan Cengiz Han ve oğulları Avrupa’daki “Türk antipatisine” yeni bir eklenti yapmışlardır. Bu Türk korkusunu Cengiz Han’ın torunu Batuhan Altınordu İmparatorluğu ile devam etmiştir. Son olarak da Osmanlılar piyasa çıkıp Bizans İmparatorluğu’na son vererek yine çağ değişmesine neden olmuştur. Bizanslıları haritadan silerek Orta Çağı’nın kapanıp Yeni Çağı’nın başlamasına neden olan Fatih Sultan Mehmet, bu fethi ile aynı anda Avrupa’daki bin yıllık Türk korkusu ve Türk düşmanlığını güçlendirmiştir. Yüz sene sonra Osmanlı orduları Viyana’ya dayanırken tekrar bu Türk korkusunu tetikleyen Osmanlılar, Avrupa tarihi boyunca böyle tanıtılmışlardır. Dolayısıyla yaklaşık 1500-1600 senedir devam eden bu Türk korkusunu ve Türk düşmanlığını birkaç senede yok edeceğimizi sanmak gerçek dışı birşeydir.
Daha hala bugünün çizgi film kahramanları bilinçaltı mesajlarıyla ve gizlice bu Türk düşmanlığını besler. Bir örnek vermek gerekirse, Hollanda’da bu hafta çıkan Vakvak Amca Dergisi’nde (Donald Duck Weekblad) Vakvak amcanın düşmanları ne tesadüftür ki “Mağollar”dır (Mangoliers). Yani ‘Moğollar’ (Mongoliers) demek istediler. Zaten çizilen karakterler de at üzerinde yay ile ok ve kılıçla Vakvak amcanın peşinde koşturmaktadırlar. O zaman bunu okuyan 7-8 yaşındaki çocuklar ister istemez bu çekik gözlü “Mağollara” bir antipati oluşturacaklardır. İşte bu da Türk düşmanlığının devamı ve nesilden nesile aktarımıdır.
Armand SAĞ

Yorumlar kapatıldı.