İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Ahbap’ın ‘mantar’ kafasında…

Mantar avı başladı! Hazırsanız, mikolog Jilber Barutçiyan eşlğinde, Küre Dağları’na mantar avlamaya çıkıyoruz…

BETÜL MEMİŞ

Bugün, ‘The Big Lebowski’nin başrol karakteri The Dude (ahbap) gibiyim! Üşenmeyip, filmi hatırlarsak: Coen Kardeşler’in senaryosunu yazıp, yönetmen ve yapımcı koltuğunda oturduğu, 98 yapımı, absürd – komedi Büyük Lebowski (The Big Lebowski)Los Angeles’lı işsiz, kaygısız ve miskin, bowling hastası ‘The Dude’ (ahbap) lakaplı Jeffrey Lebowski’nin, kendisiyle aynı adı taşıyan bir milyonerle karıştırılmasıyla başlıyordu. Ahbap’ı ise şahane oyunculuğuyla Jeff Bridges canlandırıyordu. İşte tam da The Duden kafasına gelmişken ben, fonda da İranlı halk ozanı Mohsen Namjoo nidalanıyor; ‘Toranj’…


Hani bazen, her şeyin sadesinde, pek de yolunda gitmeyen zamanlar vardır, tam da o günlerin şeceresinde ‘Umut Sarıkaya tipi mutsuzluk’ tanımlarıyla tebessüme otururken, bir mesaj düşüyor mail kutuma: “İçine atmak diye bir şey varken, anlatmaya ne gerek vardı?!”

Neyse, naif algılarımızın yokuşlarında bekleme yapmayalım. Fon ile görüntüye ayar olalım (reca edicem). Bu alemin, insanlık hallerini çözememişliğin verdiği cesaretle, başka alemlere keşfe devam diyerek başlıyorum bugünün bendeki seyrine… Kelâmımızın startını, dünyanın adeta kutsadığı bir lezzet olan (öyle ki İtalya’da beyaz trüfün mecazi adı ‘Tanrılar’ın yiyeceği’ymiş) ‘mantarlarla’ verelim istiyorum. 

TÜRKİYE YABANİ MANTAR CENNETİ

Dünyada mantara adanmış özel kulüpler ve kurslar olduğunu biliyor muydunuz? Bunun yanı sıra dünyada, tutkunları tarafından gerçekleştirilen, sosyetik trüf gezileri, doğa turları ve özel festivaller, ‘mantar’ı memleketim coğrafyasından farklı bir yerde konumlandırıyor. Türkiye’nin ilk (mantar bilimci) mikolog’u Jilber Barutçiyan’ın söylediğine göre; Türkiye, gerçek bir yabani mantar cenneti. Fakat, diğer bazı güzelliklerimizin farkında ol(a)madığımız gibi bu durumunda farkında değiliz ve kıymetini bilemiyoruz… ‘Kimdir Barutçiyan’ diyen meraklılara gelsin: Soyadı, nüfus memurunun azizliği nedeniyle, Barutçiyan yazılan ama aslında Barutçuyan olan üstad, Galatasaray Lisesi mezunu. Türkiye’de arkeoloji eğitimi aldıktan sonra 1984’te İsviçre’ye giderek amatör olarak mantarcılığa başlayan Barutçiyan, bugün İsviçre Sağlık Bakanlığı’nın onayından geçmiş bir mantar uzmanı. “Alp Dağları’nda balık tutmanın Saros’taki kadar zevkli olmadığını fark edince, bir sonbahar günü ormana daldım. Çevre mantar toplayanlarla doluydu. Sohbet etmek istedim, tuhaf tuhaf baktılar. Çok ketumlar, meralarını birbirlerinden saklıyorlar. Dönüşte arkadaşımla karşılaştım. Topladıklarımı kontrol ettirmemi önerdi. Köydeki uzman teyze, tüm mantarlarımı çöpe atıverdi. Meğer naylona konmazmış. Ertesi gün kitapçıya gittiğimde, raf dolusu rehberle karşılaştım. Ardından bir mantar kulübüne üye oldum. Yani balık muhabbeti yapalım dedik, mantarcı olduk” diyen, 27 yılını bu işe adamış olan Barutçiyan’ın “Türkiye’nin Mantarları” adlı bir de kitabı bulunmakta. Kitap, 35’ten fazla mantar ailesinin, yaklaşık 200 ferdiyle tanışmaya davet ediyor.

YENENİ VE YENMEYENİYLE MANTAR AVI BAŞLASIN…

Avrupa’dakilerin aksine yurdum insanının mantar dünyasıyla muhabbeti biraz zaman almış ama sonunda mantar avlarının keyfini bizler de çıkarmışız… Türkiye’de yaklaşık 40 mantar türü yemeklik olarak toplanıyormuş, bunların yaklaşık 25’i yurt dışına ihraç ediliyormuş. Çörek, kanlıca, yumurta, istiridye, kayın mantarları en gözdelerinden bazıları. Kestane ve kültür mantarlarını marketlerde bulabiliyoruz ama diğerleri için ava çıkmamız gerekiyor. Tabii öyle kendi başımıza ava çıkıp da mantar toplayamıyoruz, zira zehirlenmemek adına, mantarı tanımak, ustasının yapabileceği bir ritüel.

Bu arada yabani mantar dönemi de başlamış… Yeneni, yenmeyeni veya zehirli olanı bir bir toprak üstünde boy göstermeye başladı bile! Ben avlayanlardan değilim ama bu kendine has tadın hastasıyım, o yüzden de iştahınız açılır niyetine; Bir gün denk gelir de çörek mantarının çorbasını içip, trüf soslu makarnanın da tadına bakarsanız, o günlük ‘yaşadım’ nidanız ganidir, benden söylemesi! Ki Barutçiyan, Avrupa mutfağından bugüne kadar üç bin farklı yabani mantar tarifi toplamış. Yani öylesine mantar deyip geçmeyin!

KÜRE DAĞLARI’NA AVA ÇIKIYORUZ!

Belki yaz rehavetine kapılmadan, ajandanıza mantarın seyahat rotasını ekler, kolunuza da renkli mantar sepetlerinizi takar ve mantar avına çıkarsınız diye! 

Jilber Barutçiyan’ın Eylül ve Ekim aylarında Belgrad Ormanları’nda yaptığı özel mantar toplama ve tanıtma seminerleri yazın Kastamonu’ya, Küre Dağları’na taşınıyormuş. WWF Türkiye’nin desteklediği proje kapsamında ‘şapkalı mucize mantarlar’ özellikle Küre Dağları’nda mercek altına alınmış. Dünya klasmanında, mantar konusunda çeşitlilik ve zenginlik açısından bu dağların çok önemli bir yeri varmış. İstanbul’dan 512 km.uzaklıktaki Kastamonu’ya bahar aylarında çok yağmur yağdığından bölge yaz aylarında mantar toplamak için elverişli. “Türkiye’de 10.000 – 12.000 çeşit mantar bulunuyor. Dünyada mantar konusuna en fazla kafa yoran ve bu konuda eğitim veren tek ülke olan İsviçre’ye göre 1000 kat daha zengin bir mantar hazinemiz var” diyor Barutçiyan. Avrupa’da kilosu 100 Euro’ya satılan Sezar mantarları burada ayağımızın altında eziliyor. Barutçiyan’ın turuna çıkmadan önce mutlaka derin olmayan geniş bir sepet, çakı ve fırça sahibi olmalısınız.

Meraklısına not: Yabani mantarlar, ilkbahar ve sonbaharda ilk yağmurların hemen ardından ortaya çıkıyormuş. Mantar toplamak için yağmur sonrası güneşli havaları beklemelisiniz. Aksi takdirde toplamak ve zehirli olup olmadığını anlayabilmek zor oluyormuş. Bu arada mantarları tanıma dersinde ilk önce zehirli mantarlar öğretiliyor. Yani amansız genin mantarı veya sinek mantarı olarak da bilinen, kısaca Amanita’lar… Avrupa’da şans getirdiğine inanılan, Sibirya’da şamanlar tarafından özel bir konuma sahip, beyaz benekli kırmızı şapkalı olan Amanita cinsinden mantarlara, Türkiye’de ölüm meleği, köygöçüren, evcikkıran mantar gibi isimler veriliyor. Eğer yolunuz bu sonbaharda, Küre Dağları’na düşerse; kolunda mor mantar sepetiyle, amatör mantar avcısı bana, selam çakmadan rota çizmeyiniz, hem belli mi olur, belki yeni hikâyelere tanış oluruz. 

Detaylı bilgi için:(216 467 83 66) www.bemettour.com

https://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/766834-ahbapin-mantar-kafasinda

İlk yorum yapan siz olun

Bir Cevap Yazın