İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bir Hıristiyan Arap ile Erdoğan üzerine…

Fatih Polat / fpolat@evrensel.net

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Hıristiyan bir Arap’ın evindeyiz. Sadece güncel siyasi gelişmelerle değil, siyasal tarihle yakından ilgili olduğu konuşmalarından anlaşılan 60 yaşlarındaki Toni Dabbul, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın, 3 yıl önce Davos’da, İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e ve İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamlarına tepki gösterip “Daha da Davos’a gelmem” diyerek paneli terk etmesini hatırlatıyor ve devam ediyor: “Bu tavır o kadar hoşuma gitmişti ki, Türklerin geçmişte Ermenilere yaptıklarını bile unutmaya, kafamın gerisine itmeye çalışmıştım.”Dabbul, Erdoğan’ın Suudi Arabistan ve Katar ile birlikte Suriye’de rejim değişikliğinin militan bir savunucusu olması karşısında bu olumlu kanısının tamamen ortadan kalktığını anlatıyor.

 Suriye’deki silahlı rejim muhaliflerinin ABD’nin maşası olduğunu dile getiren Toni Dabbul, soruyor: “Ben bir Hıristiyan olarak böyle düşünüyorum, Müslüman ülkeler nasıl Suriye’ye karşı ABD’nin, batılı emperyalistlerin dümen suyunda hareket edebiliyorlar?”
Toni Dabbul, ‘Suriye’nin Dostları’ adı altında Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleşmiş olan toplantının Suriye’nin yıkımını örgütleme toplantısı olduğunu dile getirirken, “İstanbul Meclisi” adını kullanıyor. Bu meclis ona göre tam bir “şer meclisi”.
Ona yapılan anketlerde Türkiye halkının yüzde 80’inin Suriye ile bir savaşa karşı olduğunu ve dolayısıyla halkın bu politikayı desteklemediğini anlatıyoruz. Buna büyük bir kıymet verdiğini söyledikten sonra, dönüp bize soruyor: “Peki hükümetiniz niye böyle davranıyor?” Ve bizden yanıt bekliyor.
Toni Dabbul, bize Şam’dan alıp Beyrut’un girişinde bırakan araçtan indikten sonra, kentin merkezine gitmek için bindiğimiz Taksinin Şoförü Robert’in babası. Robert ile sohbetimiz ilk önce sıkı bir dolar pazarlığı ile başladı. Ancak Robert, Suriye’ye dış müdahaleye karşı olduğumuzu duyduktan sonra bundan çok mutlu oldu ve bizi zorla evine davet etti.
Robert, TMMOB Yönetim Kurulu üyesi sevgili dostum Kubilay Özbek, Ali Karataş ve çevirmenimiz Esad Günay ile birlikte dört kişilik grubumuza evinde dört başı mamur bir ziyafet verdikten sonra, kahve içmek için de babasının evine götürdü.
Yani bizim Toni Dabbul ile sohbetimiz oğlunun misafirleri olmamız dolayısıyla gerçekleşti. Arka arkaya sorduğu sorulara bakınca kalbi Filistin halkı ile birlikte atan ve Batı’nın Arap coğrafyasını işgaline büyük tepki duyan Toni Dabbul’un ruh halinin bu ara evinin kapısını bir Türk’e açmaya hiç de müsait olmadığı açıkça görülüyordu. Erdoğan’ın Davos’taki tavrı üzerine Türklerin Ermenilere yaptıklarını bile unutmaya çalıştığını dile getiren Dabbul, Erdoğan’ın tam bir u dönüşü yaparak Suriye’ye müdahaleyi ABD’den bile daha fazla ister görünmesi karşısında fazlasıyla öfkelenmiş.
Dabbul, Türkiye Hükümetinin ABD’nin füze kalkanının Türkiye’de kurulmasını kabul etmesinin de, Ortadoğu ve Arap halklarının tamamen karşısında, İsrail’in ise yanında bir tutum olduğunu dile getiriyor.
Biz her ne kadar sakin bir biçimde, bu konularda Türkiye’de halklar ile hükümetin tutumunun farklı olduğunu dile getirmeye çalışsak da, şunu fark ediyoruz ki, özellikle Suriye Ulusal Güvenlik binasına yönelik saldırıdan sonra, bu ayrımı buralarda anlatabilmenin zemini epey zayıflamış durumda. Türkiye onlar için silahlı grupları eğitip “muhalefet” adı altında Suriye’ye sokan ülke. Böyle olunca da Türkiye’nin Suriye’de rejimi değiştirme adına her türlü tezgahın da içinde olacağına inanılıyor.
Biz nüfusunun yüzde 10 kadarı Hıristiyan olan Suriye’de de böyle düşünen Hıristiyan Araplara rastladık. Sadece onlar da değil, Suriye’ye sığınmış Filistinliler de böyle düşünüyorlar. Sadece Alevi değil Sünni Araplar içinde de böyle düşünen geniş bir kesim var. Türkiye’nin Suriye ve Lübnan’daki itibarı Başbakan Erdoğan ve hükümeti sayesinde yerlerde sürünüyor.
Yönetim değişikliği için dünyanın en güvenilmez güçlerinin ortak hareket ediyor oluşu karşısında, Suriye’de Esad yönetiminin uygulamalarını tartışıp, ülkenin iç dinamiklerine dayanan bir demokratikleşme ihtiyacına vurgu yapmak dahi zorlaşıyor.

http://evrensel.net/news.php?id=33162

Yorumlar kapatıldı.