İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Eygi: Terörü Müslüman Kürtler yapmıyor

“Türkiye Platformu” programına konuk olan Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, “Terörü Müslüman Kürtler yapmıyor, Kürt kılığına girmiş birtakım kriptolar yapıyor. İçeride ve dışarıda terörün bitmesini istemeyen mihraklar var. Bu terör kesinlikle Kürt terörü değildir. Kripto Ermeni ve kripto Yahudi terörüdür. Ermenistan’ın yüzölçümünün dört katı toprağı Türkiye’den istiyorlar. Ermeniler kendileri yapamadığı için Kürtleri manivela olarak kullanıyor” diye konuştu. Eygi, Kandil’in haritadan silinmesi halinde dâhi terörün bitmeyeceğini savundu. (Ne diyelim, dini bütün Eygi’ye Allah akıl fikir versin. HYETERT)
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, TGRT HABER TV’de yayınlanan “Türkiye Platformu” programında dikkat çekici tespitlerde bulundu. Programı hazırlayıp sunan Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak’ın sorularını cevaplayan Eygi, Suriye’de yüzde 80’i oluşturan Sünni çoğunluğun, geçmişte çocuklarını subay olarak yetiştirmedikleri için 40 yıldır zulüm altında yaşadıklarını söyledi. Türk jetinin düşürülmesi ile tırmanan gerginliğin ardında aslında Türkiye ile İran’ı karşı karşıya getirme, hatta savaştırma planı bulunduğunu savunan Eygi, “İsrail’i ayakta tutmak için iki devleti yeniden savaştırmak istiyorlar” görüşünü dile getirdi.


“KANDİL’İ HARİTADAN SİLSENİZ TERÖR BİTMEZ”
Programda, Kürt meselesinin çözümü ve terörle mücadele konusunda da ilginç çıkışlarda bulunan Eygi, “Terörü Müslüman Kürtler yapmıyor, Kürt kılığına girmiş birtakım kriptolar yapıyor. İçeride ve dışarıda terörün bitmesini istemeyen mihraklar var. Bu terör kesinlikle Kürt terörü değildir. Kripto Ermeni ve kripto Yahudi terörüdür. Ermenistan’ın yüzölçümünün dört katı toprağı Türkiye’den istiyorlar. Ermeniler kendileri yapamadığı için Kürtleri manivela olarak kullanıyor” diye konuştu. Sebeplerini ortadan kaldırmadan “Terörü bitireceğiz” demenin boş bir söz olduğunu vurgulayan Eygi, Kandil’in haritadan silinmesi halinde dâhi terörün bitmeyeceğini savundu.

“DOĞU VE GÜNEYDOĞU’YA DİNİ AĞIRLIKLI ÖZEL STATÜ”
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Doğu ve Güneydoğu’ya bin molla (mele) atamasının yerinde bir karar olduğunu da ifade eden Eygi, çok çarpıcı bir öneride bulundu. Terör ve gerilla hareketlerinin hiçbir zaman konvansiyonel ordularla bastırılamayacağını kaydeden Eygi, şöyle devam etti: “Bu terör bir siyasetle bastırılabilir. Sultan Abdülhamid’in siyaseti olabilir, fakat bugün Türkiye’deki demokrasi sınırları içerisinde bu mesele halledilemez. Mutlaka çok radikal, çok kökten işler yapılmalı. Hatta Doğu ve Güneydoğu’da -özel statü ile- dine çok büyük ağırlık verilmeli. Bugü dine verilen ağırlık Türkiye’nin bütünlüğünü kurtarmaya yetmez. Ergenekoncu ve vesayetçilerin yöntemleri ile bu iş hiç halledilemez.”

“AVRUPA HİÇBİR ZAMAN EHL-İ SÜNNET MÜSLÜMANLIĞINI İSTEMEZ”
Anadolu’da Osmanlı’nın son dönemlerinden bu yana Ehl-i Sünnet üzerinde oynanan oyunlara da dikkat çeken Mehmet Şevket Eygi, “İslamiyet’i toptan kaldırmak istediler, yapamadılar. Kazım Karabekir Paşa hatıralarında protestanlığın getirilmesini istediklerini anlatıyor. Bunu başaramayınca reforme edilmiş, şeriatsız, fıkıhsız, bir ideoloji ve hümanizma haline getirilmiş, halik bir İslam geliştirmek istediler. Avrupa Birliği de bunu istiyor. Avrupa hiçbir zaman Ehl-i Sünnet İslamlığını istemez. Yumuşatılmış, kendi işine gelen, özel türetilmiş bir İslamiyet isterler” dedi. Eygi, bu amaçla dinin içinden istedikleri değişiklikleri yapmak isteyenlerin çok yol aldıklarına işaret etti.

“CAMİDE HOPARLÖR VE SANDALYEDE NAMAZ BİD’ATTİR”
Müslümanları Ehl-i Sünnetten uzaklaştırmak, hatta protestanlaştırmak için yoğun çaba sarfedildiği uyarısında bulunan Eygi, Türkiye’de sadece “La ilahe illallah” diyenlerin de cennete gidebileceğini savunan bozuk bir inancın başladığını belirtti. Ülkemizde bugün en az 100 ayrı bid’at cereyanının ortaya çıktığına dikkat çeken Eygi, sandalyede namaz kılmanın, camilere kasıtlı olarak sokulmuş bir bid’at olduğunu söyledi. Hristiyanlık ve Musevilikte olduğu gibi, camilere de sandalye konularak AB’ye mesaj verildiğini dile getiren Eygi, yayınladığı “dine aykırıdır” fetvası ile bu yanlışlığa son veren Diyanet İşleri Başkanlığı’nı kutladı. Eygi, camilerde hoparlör ile ezan okunması ve namaz kıldırılmasının da son 50 yılda ortaya çıkmış bir bid’at olduğuna işaret etti. Eygi, camilerde hoparlörün, cehaletten kaynaklanan bir mesele olarak ortaya çıktığına vurgu yaptı.

Yorumlar kapatıldı.