İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İnkâr etmek

Ohannes Conkar

Bazı insanlar diyeceğim ama yok bazı insanlar değil, çoğunluğu kendi tarihlerinden bir haber yaşarlar, onlara devletin resmi tezleri öğretilmiştir, kaç yaşlarında olursa olsun, gerçekleri öğrenme çabasına girmezler, devletin kendilerine öğrettiklerini bülbül gibi tekrarlarlar. Bir kere neye soykırım dendiğini, denmediğini okumak gibi bir lükse sahip değillerdir böyle çoğunluk. Bu topraklarda 2000 asırdır yaşayan toplumları görmedikleri gibi, varlıklarını da silmeye çalışırlar, unutturmak için ellerinden geleni yaparlar, kiliselerimizi yakıp, yıkıp, yıkılmayanları da top atışlarıyla yok ederler.

****
İyi pazarlar dostlar…
Bu sabah gözüme uyku girmediği icin ben de, oturdum bu PC’nin başına, yazmak isterim iki satır da olsa…
Birincisi sevgili dostlar dün akşam Nor Radyo’da bir şiirim okundu. Pazartesi yine tekrarı olacak.
Teşekkürler, sevgili Anjel Dikme.
Bazı insanlar diyeceğim ama yok bazı insanlar değil, çoğunluğu kendi tarihlerinden bir haber yaşarlar, onlara devletin resmi tezleri öğretilmiştir, kaç yaşlarında olursa olsun, gerçekleri öğrenme çabasına girmezler, devletin kendilerine öğrettiklerini bülbül gibi tekrarlarlar. Bir kere neye soykırım dendiğini, denmediğini okumak gibi bir lükse sahip değillerdir böyle çoğunluk.
Bu topraklarda 2000 asırdır yaşayan toplumları görmedikleri gibi, varlıklarını da silmeye çalışırlar, unutturmak için ellerinden geleni yaparlar, kiliselerimizi yakıp, yıkıp, yıkılmayanları da top atışlarıyla yok ederler.
Kiliselerimizi, okullarımızı yağmala, kendi komşunun varlığına el koy. Kiliselerimizi define avcıları talan etsinler, mezarlıklarımızı yok et, oralardan yol geçir, vakıf mallarımıza bir gecede çıkardığın kanunla el koy, hazinenin üzerine veya sat, o da bir başkasına satsın, bir başkası bir başkasına satsın, satarak devran devam etsin. Sonra da bir kaç taşınmazı vererek, vakıflarımızın büyük çoğunluğu elinde olan arazilerimizi, gayrimenküllerimizi verme, el koymaya devam et. Gel de deme buna, Avrupa ve diğer ülkelere ve Amerika’ya bu topraklarda ki gayrımüslimlerin mallarını geri veriyoruz diye propaganda yap.
İşine geldiği zaman Lozan’ı tanı, işine gelmediği zaman sağır ve dilsiz oyununa devam et.
Lozan’da yazıyormuy du? gayrımüslimlerin mallarına el koy, “Varlık vergisi” çıkart, vermeyenleri aşkalaye sür. çift kura askerlik yaptır, demiryollarında çalıştır, siyah elbise giydir, asker elbisesi de degil, 6-7 Eylül’ü yaptır, mubadele yoluyla tüm Rum’ları Yunanistan’a gönder. İki kişinin kararıyla iki halkı da perişan et.
Günahlarımız çok, çok günahlarımız var dostlar.
Ermeni çetecileri deyip dururlar, bu Ermeni çetecilerin ne zaman ortaya çıktıklarını da bilmezler. 1918 ve 1919 yıllarında, o da 1915’in intikamını almak için, çıktıklarını bilmezler, ne yazık ki böyle dostlar. Peki 1915’den evvel olan Türk ve Kürt çetecileri niçin görmezden gelinir, bunu da anlamak zor.
Asala deyip dururlar ve Asala’nın hangi tarihlerde çıktığını bilmezler, niçin çıktığını bilmezler, işte bu taprakların 1915’i unutturma çabası içinde olanlara hatırlatmak için, 1915’lerin unutulmaması için. Tabi ki bunu onayladığım anlamı da çıkarılmasını istemem, ben terör hareketlerine her zaman karşı çıkmışımdır. Ama gerçek de bu. Ayrıca şimdi emekli olan, bir görevlik görevlisinin, “Elçiliklerimizi biz öldürdük” Ermenilere karşı nefret üretmek için dediğini, ve  Atatürk’ün evine bomba atıldı diyerek, halkı galayane getirerek ve askerlere sivil elbise giydirerek, 6-7 Eylül olaylarını tezgahlamak için yapıldığını, bir gazeteci ile röportaj yaptığında söylediğini de unutmamak gerek.
Karşılıklı acılarımız olmuştur, acılarımız acılarımızdır, niçin denmez.
Sen Hocaali katliamına soykırım de, bunun üzerinden Taksim’de miting yaparak, İçişleri bakanı, Vali ve Emniyet müdürü ile o mitinge katılarak, bir nefret, hedef gösterme çabasına gir. Ve bu topraklarda olan tüm halkları koruma, kollama görevinde olan-lara, konuşma yaptır, nefret söylemini kus. Bu bakan da bu söylemden sonra hâlâ görevinde tut. Hrant Dink’i vurdurtanları, öldürülmesine göz kapatanları, seyirci kalanları terfi ettir. Buna bravo denmez de ne denir. Bu da gösterir ki, bu iş devletin en yüksek makamlarında tezgahlanmıştır. Evet evet bunu sağır sultan bile duydu, tüm devlet ileri gelenlerin onuruyla Hrant Dink’i yok ettiler, Uğur Mumcu’da öyle yok edilmedi mi? İşte onun için perde arkasındakiler hep sır kaldı.
Sonrada bizim komşumuz Ermeniydi çok iyi insanlardı edebiyatı yaparlar. Sen Anadolu’dan tüm gayrimüslimleri yok et, İstanbul da ne kadar entelektüel varsa bir gece içinde topla, ölüme gönder. Gazeteci, yazar, şair, yayıncı, milletvekillerini ve milletvekili olan, Kirkor Zohrab’in başını taşla ezerek öldür, sonra da biz bu topraklarda kıyım ve zulum yapmadık diye kendi halkını ve Avrupayı kandıracağını zannet, bu uğurda Avrupa ve Amerika ya lobicilik görevi ver, bazı senatör ve milletvekillerine milyonlarca doları ver, satın al, inkârcılığını garantilemiş ol.
Bir yalan bir asırdır devam ediyorsa, bununla da halkını kandırmaya çalışıyorsa, burada durup düşünmek gerek olduğunu neden düşünemezler bu insanlar.
Neyse bu kadar ders yeter, anlayana tabi. Bugün Pazar hava yağmurlu sisli ve puslu bir hava.
Tüm kaybolan, kaybedilen halkların, dinlerin, dillerin, insan ve insanlığın bulutlara karışanlara saygı ile.
Ohannes Conkar
03 Haziran 2012

Yorumlar kapatıldı.