İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa’nın Yeni Cumhurbaşkanı Ve Ermeniler

Ömer Engin Lütem

Hollande’a karşı sempati olarak nitelendirilmese bile bir tür hoşgörü mevcut. Acaba Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı buna lâyık mı?… Bu yılki başkanlık seçimleri kampanyası sırasında da Ermenileri destekleyen tutumunu çekincesiz sürdürmüş, 24 Nisan günü Paris’teki soykırım anıtına giderek bir konuşma yapmıştı. Söz konusu kampanya sırasında, seçildiği takdirde, şunları gerçekleştireceğini Ermenilere vaat etmiştir: Bir. Anayasa Konseyi tarafından iptal edilen, Ermeni soykırımını reddeden kişilerin cezalandırılmasına ilişkin yasanın, başkanlığının ilk aylarında, yeniden çıkarılmasına çalışacağı, İki. Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılması için Ermeni soykırımı iddialarını tanımasının şart koşulmasını destekleyeceği Üç: Paris’te soykırım iddialarının 100. yılı münasebetiyle, parası Devlet tarafından ödenmek üzere, Ermeni soykırımı konusunda bir anıt-müze inşa edilmesinden yana olduğu. Dört: Fransa’nın Karabağ’da çarpışmaların yeniden başlamamasına “özel bir dikkat” göstereceği.

***********
Tahmin edildiği gibi François Hollande Fransa’nın Cumhurbaşkanlığına seçildi. Türk kamuoyunda, Nicolas Sarkozy’e duyulan kızgınlığın etkisiyle olmalı, Hollande’a karşı sempati olarak nitelendirilmese bile bir tür hoşgörü mevcut. Acaba Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı buna lâyık mı?
Geçmişi incelediğimizde Hollande’ın hemen daima Ermeni görüşlerini desteklediğini görüyoruz. Birkaç misal verelim. Sosyalist Partisi Genel Sekreteri olduğu bir sırada, 2004 yılında, Fransız Taşnak Partisi Başkanı Mourad Papazyan (halen Hollande’ın özel danışmanıdır) ile Türkiye’nin AB ile müzakerelere başlamasından önce Ermeni soykırımı iddialarını tanıması gerektiğine dair bir bildiri imzalamıştı. İzleyen yıllarda daima Ermeni görüşlerinde yana çıkmış ve Erivan’ı ziyaret ederek Soykırım Anıtında saygı duruşunda bulunmayı da ihmal etmemişti. Bu yılki başkanlık seçimleri kampanyası sırasında da Ermenileri destekleyen tutumunu çekincesiz sürdürmüş, 24 Nisan günü Paris’teki soykırım anıtına giderek bir konuşma yapmıştı.
Söz konusu kampanya sırasında, seçildiği takdirde, şunları gerçekleştireceğini Ermenilere vaat etmiştir:
Bir. Anayasa Konseyi tarafından iptal edilen, Ermeni soykırımını reddeden kişilerin cezalandırılmasına ilişkin yasanın, başkanlığının ilk aylarında, yeniden çıkarılmasına çalışacağı,
İki. Türkiye’nin Avrupa Birliğine katılması için Ermeni soykırımı iddialarını tanımasının şart koşulmasını destekleyeceği
Üç: Paris’te soykırım iddialarının 100. yılı münasebetiyle, parası Devlet tarafından ödenmek üzere, Ermeni soykırımı konusunda bir anıt-müze inşa edilmesinden yana olduğu
Dört: Fransa’nın Karabağ’da çarpışmaların yeniden başlamamasına “özel bir dikkat” göstereceği (Başkan Aliev’in Azerbaycan topraklarının, barışçı yollar sonuç vermediği takdirde, güç kullanılarak kurtarılabileceğine dair sözleri hatırlandığında Hollande’ın Karabağ sorununda Ermenistan’ı destekleyeceği anlaşılmaktadır)
Bunlardan, yeni yasa çıkarılması hariç, diğer hususlar Nicolas Sarkozy tarafından ele alınmamıştır. Bu bakımdan Hollande, Ermenilere vaatlerinde Sarkozy’nin çok ilerisine geçmiş bulunmaktadır.
Önümüzdeki ay yapılacak olan parlamento seçimlerinden sonra Ermeniler kendilerine yapılan vaatlerin tutulmasını ısrarla isteyeceklerdir.
Bu vaatler tutulacak mıdır? Yoksa Hollande Başkan Obama gibi mi hareket edecektir? Hatırlanacağı üzere Barack Obama Başkanlık seçimlerden önce Ermeni soykırım iddialarını tanıyacağını vurgularken seçildikten sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmış ve tüm ısrarlara rağmen soykırım iddialarını açıkça tanımaktan kaçınmıştır.
Ermenilere yapılan vaatler konusunda şu hususları dikkate almak gerekmektedir.
Önce Fransa’nın Türkiye ile bir husumet politikası sürdürmekte hiçbir çıkarı yoktur.
İkinci olarak bu seçimlerde gerek Sarkozy gerek Hollande Ermenilerin esas talebi olan yeni bir cezalandırma yasası çıkarılması konusundaki isteklerini kabul etmiş olduklarından Ermeni oyları ikisi arasında bölünmüş, diğer bir deyimle bu oylar kimseye yaramamıştır.
Fransa’da, ilke olarak, önümüzdeki beş yıl içinde başkanlık ve parlamento seçimleri yapılmayacaktır. Diğer bir deyimle bu süre içinde Ermenilere, siyasi alanda, ihtiyaç duyulmayacaktır.
Diğer yandan Hollande kendi başkanlığı döneminde Türkiye’nin AB üyeliğinin gerçekleşeceğini zannetmediğini söylemiştir. Böylelikle ülkesinin bu konuda Almanya’nın yanında yer almaya devam edeceğinin işaretini vermiştir. Fakat aynı zamanda önümüzdeki beş yıl içinde Fransa’nın Türkiye’ye karşı AB kartını fazla kullanma olanağı bulunmadığını da ortaya koymuştur. Yeni Fransız Hükümeti AB konusunda, bazı fasılların müzakere edilmesini kabul etmesi buna karşılık Türkiye’nin de Hollande’ın Ermenilere yaptığı vaatlerin yerine getirilmesine itiraz etmemesi gibi bir formül geliştirebilir. Ancak bu “az verip çok almak” anlamına geleceğinden Türkiye’nin çıkarlarına uygun değildir.
Kısaca François Hollande ve kuracağı hükümet, yakın bir gelecekte Ermeni oylarına ihtiyaç duymayan, Ermeni konusunda Türkiye’den gelebilecek itiraz, tepki ve belki de yaptırımlara karşı ciddi bir caydırma gücüne sahip olmayan bir konumda bulunacaktır.
Başkanlık seçimi heyecanı geçtikten ve Parlamento seçimleri de yapıldıktan sonra, Hollande ve Hükümeti, Sarkozy döneminin yaptığı tahribatı mümkün olduğu kadar düzeltmek üzere, Türkiye’ye için yeni bir politikayı saptamasına çalışılacak ve o zaman Türkiye’nin tatmin edilmesindeki başlıca engelin seçimler sırasında Ermenilere yapılan vaatler olduğu meydana çıkacaktır. Bu da büyük olasılıkla söz konusu vaatlerin gözden geçirilmesini gerektirecektir.

Yorumlar kapatıldı.