İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk-Ermeni dostluğu

Rahim Er / rahim.er@tg.com.tr

İlâhî iradenin tayin ettiği coğrafî şartları kim değiştirebilir? Türk, Arap, Kürt, Ermeni, Rum, Bulgar, Makedon, Boşnak, Yahudi, Çingene ve daha kim varsa, Müslüman, Hırıstiyan, Musevi ve daha kim varsa. Sünnî-alevî ve daha kim varsa, katolik-protestan ve daha kim varsa …. Onlar, bu iklimde uzun asırlar içinde birlikte yaşadılar. Bu topraklarda inşa edilen medeniyette şu veya bu kadar herkesin payı var. Tanzimat sonrası İstanbul’daki görkemli mimari yapının hemen tamamı Balyan ailesinin imzasını taşır. 

Bu aile Ermenidir. Çanakkale kabristanı bir vesikadır. Orada Şamlı, Kudüslü Arap olduğu gibi gayrı Müslimler de var. Kürtleri saymak zaten münasebetsizlik olur. Bu unsurlar iyi geçindiğinde huzur asırları yaşandı.
Ne vakit ki devlet, harplerden bîtâb düştü işte o zaman düveli muazzama, muazzam imparatorluğu karıştırıp fitne-fesad ateşine verdi. Aynı mahalleyi paylaşan, aynı çarşıyı paylaşan, ramazan aylarında bugünkü dindarlardan bile daha dikkatli gayrı müslimleri olan cemiyette bu fesaddan sonra her şey değişti. Dostluklar, komşuluklar çatırdadı. Halbuki nice Müslüman evine nice Ermeni, Rum vs gelin gitmişti.
Washington DC’de bir gün eşimle birlikte çok katlı büyük bir mağazadaydık. O memlekette 75 yaşında bile tezgâhtarlar çalışabilmekte. Bana pantolon bakıyoruz. Aramızda konuşurken işte öyle ileri yaşlarda bir hanım geldi. Türk müsünüz? dedi, evet dedik. Benimle gelin dedi. Ayaklarını sürüyerek zor yürüyordu. Aslı Sivaslıymış, Ermeniymiş, beş torunu varmış. Bunları anlatırken bizi bir sıranın yanına getirdi. Buradan alın, onlar pahalı dedi. Daha başka şeylere de baktırdı. Çok samimi şekilde bizimle meşgul oldu, paça yaptırmak için sağa-sola telefon etti. Lüsyen Hanım’ın o nezaketini unutamayız. Başka misaller de var. Amerika’da Türk-Ermeni ortaklığında işletmeler de olmakta.
Bir eski kavga, yüz yıldır kan dâvâsı yapılmakta. Bin yıl sürsün isteyenler de var.
Hadisenin meşrû müdafaa tarafı gösterilmiyor, emniyet için vaki olan tehcir saptırılıyor. İhtilafın hallini aklı selim sahibi tarihçilere bırakmalı. Olay, tarihçiler yerine bir takım politika bezirgânlarıyla, tazminat komisyoncusu hukuk bürolarına kaldı. Ermeni soykırım iddiası ABD’de bir rant kapısıdır, bazıları için adeta meslek olmuştur.
Ermeniler, dün olduğu gibi bugün de kullanılmakta. Soykırım demek çare mi? İşte Hocalı da soykırım olarak tanınmakta. Ne var ki Ermenistan aç, Azerbaycan’ın beşte biri hâlâ işgal altında. Yeni nesil Ermenilerin, gerçekleri görmeleri lazım. Bu coğrafyanın ihtiyacı düşmanlık değildir. Türk-Ermeni dostluğu niçin olmasın?
Bir yerde beyaz sayfa açılması gerekir.

Yorumlar kapatıldı.