İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kan Ve Gözyaşı Ülkesinde

“Kan ve Gözyaşları Ülkesinde”
Hans-Lukas Kieser
Seksenli yılların başlarında, pek çok insanın Türkiye’den Avrupa’ya ve İsviçre’ye kaçtığı dönemde, babamdan geriye kalanlar arasında küçük, sararmış bir kitap dikkatimi çekti. Yazarı, kendisine 1947 yılının sonunda Basel Üniversitesi tarafından fahri tıp doktorası verilen, 1949’da vefat etmiş İsviçreli hasta bakıcı Jakob Künzler’di. Ermeniler, Türkler ve Kürtlerle, kavimler ve dinler arası ortak yaşam konusunda etkileyici bir deneyime sahip bir yurttaşımı gördüm Künzler’de. Neredeyse bir çeyrek yüzyıl boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun Urfası’nda (1899-1922), sonra da hayatının sonuna kadar Lübnan’da yaşamıştı (1923-1949). Urfa şehri, Mezopotamya’nın kuzeyinde, günümüz Türkiyesi’nin güney doğusunda, Suriye sınırı yakınında yer almaktadır. Şehir ve Urfa bölgesi Osmanlı döneminde birçok kültürden etkilenmişti: Türk, Ermeni, Kürt, Arap ve Süryani kültüründen; ayrıca küçük bir Yahudi ve Yunan azınlığı da mevcuttu. Künzler, Dünya Savaşı sırasında Urfa’da “yaşadıklarını” 1919/20 kışında, Basel’de memleket ziyareti sırasında yazar. Kendisini, bölgede yaşanan kanlı olayların tek tanığı olarak görmesinin verdiği sorumlulukla, 1920 baharında –takibattan korkan yakın akrabalarının muhalefetine rağmen– bunları yayımlatmaya karar verir. Kitap bir yıl sonra Potsdam’daki Tempel Yayınevi’nden çıkar.Kan ve Gözyaşları Ülkesinde, Urfa bölgesinde yaşanan savaşı ve acıyı anlatır. Kitap, politik olarak tarafsız bir gözlemcinin, modern araçlarla organize edilmiş, Avrupa ve Osmanlı Dünyasında ilk soykırıma, yani Jön Türklerin savaş rejiminin, Osmanlı Ermenilerine 1915 yılında uyguladığı kırıma çıplak tanıklığıdır… 

Yorumlar kapatıldı.