İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

ABD’de Ermeni Diasporasını Kızdıran Türk-Ermeni Yakınlaşması

HasNa’nın yönetim kurulu üyelerinden Brookings Enstitüsü uzmanı Taşpınar: “Burada, Türkiye devletiyle bağlantı ya da siyasi ajanda yok” “Türkiye ile ilgili her türlü etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti devletinin propagandası olarak algılanıyor… Toplantıya katılan, ailesi Harputlu Ermeni kökenli Walter Bandazian AA’ya iki halkın birbirini daha iyi anlaması için bu tip projelerin gerekliliğini vurguladı… HasNa’nın yönetim kurulunda yer alan Ermeni kökenli Maryann Kibarian da, “Birbirimizle konuşmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde aramızdaki meseleleri çözebiliriz” dedi.


 Mehmet Toroğlu – ABD’deki sivil toplum kuruluşu HasNa’nın, Türk-Ermeni yakınlaşması için düzenlediği toplantı ve projeler, Ermeni diasporasının hedefi oldu. Kurumun yönetim kurulu üyelerinden Ömer Taşpınar, Türkiye ile herhangi bir bağlantılarının bulunmadığını belirterek, “Türkiye ile ilgili her türlü etkinlik, (Ermeni diasporasında) Türkiye Cumhuriyeti devletinin propagandası olarak algılanıyor. Bu, bir bakıma, Ermeni diasporasında diyaloga açık kesimlerle diyaloga kapalı kesimler arasındaki çatışmanın da bir ürünü” dedi.

Merkezi Washington’da bulunan HasNa, Türk ve Ermeni halkları arasında diyalogun geliştirilmesine yardımcı olma ve ilişkilerin normalleştirilmesi hedefine ulaşma yolunda sivil toplumu devreye sokmayı öngören bir dizi proje başlatıyor.

HasNa’nın hayata geçirmeyi planladığı projelerin Türk ve Ermeni kadın girişimciler arasında pozitif ilişkiler tesis edilmesi, genç Türk-Ermeni sosyal girişimcilik programı ve iki kültürde önemli yer tutan taş işçiliğinde işbirliği olmak üzere üç ayağı bulunuyor. Bunların aslında araç olduğunu, asıl olarak Türk ve Ermeni halkları arasında empati geliştirmenin amaçlandığını belirten HasNa yetkilileri, Washington’da da bu projelerin tanıtıldığı, Türk ve Ermeni Amerikalıları biraraya getiren “Türk-Ermeni Uzlaşısı” başlıklı toplantı düzenledi. Toplantıya, çok sayıda ABD’de yaşayan Türk ve Ermeninin katılması dikkat çekti.

Yetkililer, Ermeni diasporasına yakın bazı Ermeni gazetelerinde iddia edildiğinin aksine, toplantıda tarihsel argümantasyon yaratma amacı gütmediklerini kaydetti.

HasNa’nın yönetim kurulunda yer alan Brookings Enstitüsü uzmanı Ömer Taşpınar, çalışmalarını AA’ya değerlendirdi.

HasNa olarak, “Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalizasyonu hedefinde tıkanmış gözüken siyasi sürece, sosyo-ekonomik, gazetecilik, eğitim gibi alanlardaki mikro projeler yoluyla sivil toplum dinamiği kazandırmayı amaçladıklarını” belirten Taşpınar, Türkleri ve Ermenileri biraraya getirmenin kolay olmadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

“Özellikle gerek Türkiye’de gerek Ermenistan’da gerekse uluslararası platformdaki siyasi ortam, birçok zorluk ve kutuplaşma yaratıyor. Ama bana göre bir şekilde Türkiye’deki entellektüellerin sürekli resmi söylem ve resmi dış politika konularıyla ilgilenmek yerine, birazcık daha iki halk arasındaki diyaloğa bakmaları gerekiyor.”

Taşpınar, önlerinde bu yolda önemli fırsatların olduğuna değinerek, “Biz de sivil toplum kuruluşu olarak elimizden geldiğince, çok fazla resmi konuların içine girmeden, daha çok iki toplumu biraraya getirebilecek projeler üzerinde çalışmayı uygun buluyoruz. Bana göre, bugünküne benzer toplantılar da iki toplum arasında başlayacak diyaloğa başlangıç teşkil ediyor” diye konuştu.

Burada, Türkiye devletiyle bağlantı ya da siyasi ajanda yok

“Herşeyi devletler platformunda beklemektense üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının daha aktif olması gerektiğini” dile getiren Taşpınar, ilişkilerin normalleşmesinin önündeki en büyük engellerden birisini, “iki halkın birbirini yeterince tanımaması” olarak gösterdi.

Taşpınar, iki halkın birbirini ziyaret etmesi gerektiğini belirterek, sorunların hükümetlerin müdahil olmasından ziyade, halklar arası temas ve birliktelikler yoluyla çözülebileceğini söyledi.

Taşpınar, HasNa’nın bağımsız sivil toplum kuruluşu olduğuna vurgu yaparak, şöyle devam etti:

“Burada, Türkiye devletiyle bağlantı ya da siyasi ajanda yok. Türkiye ile ilgili her türlü etkinlik, (Ermeni diasporasında) bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti devletinin propagandası, ajandası olarak algılanıyor. Bir bakıma bu, Ermeni diasporası içinde şu anda diyaloga açık kesimlerle diyaloga kapalı kesimler arasındaki çatışmanın da bir ürünü.

Türkiye karar verdi ve diasporayla daha açık bir şekilde konuşmak istiyor ama diasporanın içinde belirli kesimler var ki, kazanılması çok zor. Ama bir de diasporanın içinde, bugün buraya gelen insanlar gibi diyalog isteyen, Türkiye’yi tanımak isteyen daha önyargısız yaklaşanlar var, onların da sesi yüksek çıkmalı”.

Şu anki bulunduğumuz nokta hiçbir amaca hizmet etmiyor”-

Toplantıya katılan, ailesi Harputlu Ermeni kökenli Walter Bandazian AA’ya iki halkın birbirini daha iyi anlaması için bu tip projelerin gerekliliğini vurguladı.

Türklerle Ermeniler arasında kültürel ve tarihsel ortaklıklar bulunduğunu, Ermeniler olarak Anadolu’ya kendilerini bağlı hissettiklerini söyleyen Bandazian, “İlişkilerde yaşanan sorunların çözüleceğinden umutlu musunuz” sorusunu da “İnşallah” diye yanıtladı. Bandazian, “Şu anki bulunduğumuz nokta hiçbir amaca hizmet etmiyor” ifadesini kullandı.

HasNa’nın yönetim kurulunda yer alan Ermeni kökenli Maryann Kibarian da, “Birbirimizle konuşmamız gerekiyor. Ancak bu şekilde aramızdaki meseleleri çözebiliriz” dedi. İki halkın, TasNa’nın projelerinin de öngördüğü şekilde, kültürel zenginliklerini, uzmanlık alanlarını birbirleriyle paylaşabileceğini ifade eden Kibarian, “İki ülke açısından iyi bir gelecek görüyorum, bunu birlikte yapacağız” dedi.

Artık korkmuyorum, iki halk olarak yeni bir nesil yaratmalıyız”-

Kibarian, ailesinin Harputlu olduğunu da anlatarak, “Harput’a hiç gitmedim, çünkü korkuyordum. Neler yaşayacağımı bilmiyordum. Ama birbirimizi daha iyi tanımaya başladıktan sonra artık korkmuyorum. İki halk olarak yeni bir nesil yaratmalıyız. Çocuklarımız, ‘dedelerimizin doğup büyüdüğü Türkiye’ye tatile gidiyoruz’ diyebilmeli. Artık bunların zamanı geldi. Halklar arası diyalog çok önemli. Sizinle konuşurken bile duygulanıyorum, bu harika birşey” diye konuştu.

-Ermeni diasporası tepkili-

Diasporaya ait Armenian Weekly adlı gazetede Harut Sassunyan imzasıyla yer alan yazıda, toplantının, “Türkiye Cumhuriyeti’nin Ermenileri ve Ermeni diasporasını bölmek için yaptığı bir girişim” ve toplantının yapıldığı Arnold&Porter firmasının ise “Türk hükümetinin tuttuğu lobi firması” olduğu iddia edildi.

HasNa yetkilileri ise, bu iddiaları yalanlayarak, bu projelerinin tamamıyla bağımsız girişim olduğunu ve Türkiye devletiyle bir bağlantının söz konusu olmadığını belirttiler. Taşpınar, toplantının, HasNa’nın yönetim kurulundaki bazı kişilerin Arnold&Porter’ın ofisinde çalıştığı için toplantı salonlarını kullanmalarına izin verdiğinden burada yapıldığını kaydetti.

Kaynak: AA


Yorumlar kapatıldı.