İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Arınç: Dini azınlıkların sorunları çözülecek

Dünyanın önde gelen liderleri ve düşünce adamlarının makalelerinin yayımlandığı “Project Syndicate” adlı internet sitesinde, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “Türkiye’nin İnançlar Milleti” başlıklı makalesi yayımlandı. Arınç, onyıllar süren resmi ihmal ve güvensizlikten sonra Türkiye’nin, ülkenin gayrimüslim dini azınlıklarının haklarını temin etmek ve hukuk devleti ilkesinin, bireylerin din, etnisite veya dil ayrımı yapılmaksızın tüm Türk vatandaşları için eşit uygulandığını garanti etmek amacıyla çeşitli adımlar attığını belirtti. Türkiye’deki dini azınlıkların, Rum Ortodoks, Ermeni, Süryani, Keldani ve diğer Hristiyan mezhepleri ile Yahudileri içerdiğine dikkati çeken Arınç, bütün bu azınlıkların Türk toplumunun ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.

*****
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, dini azınlıkların kalan sorunlarını çözmek için kararlı olduklarını ve bunun karşılıklı güven ve işbirliği yoluyla yapabileceğine inandıklarını belirtti.
İHLAS SON DAKİKA – Dünyanın önde gelen liderleri ve düşünce adamlarının makalelerinin yayımlandığı “Project Syndicate” adlı internet sitesinde, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın “Türkiye’nin İnançlar Milleti” başlıklı makalesi yayımlandı.
Arınç, onyıllar süren resmi ihmal ve güvensizlikten sonra Türkiye’nin, ülkenin gayrimüslim dini azınlıklarının haklarını temin etmek ve hukuk devleti ilkesinin, bireylerin din, etnisite veya dil ayrımı yapılmaksızın tüm Türk vatandaşları için eşit uygulandığını garanti etmek amacıyla çeşitli adımlar attığını belirtti.
Türkiye’deki dini azınlıkların, Rum Ortodoks, Ermeni, Süryani, Keldani ve diğer Hristiyan mezhepleri ile Yahudileri içerdiğine dikkati çeken Arınç, bütün bu azınlıkların Türk toplumunun ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Müslüman olmayan topluluklara karşı her türlü ayrımcılığı sona erdirmek için Türk hükümetinin yeni girişiminin bir parçası olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, Fener Rum Patriği Bartholomeus’u kabul ettiğini ve bir Türk Cumhurbaşkanı olarak ilk kez Hatay’da bir kilise ve bir sinagogu ziyaret ettiğini anımsatan Arınç, böylece Cumhurbaşkanı Gül’ün bu azınlıkların Türk toplumunun ayrılmaz bir parçası olduğu mesajını vurguladığını kaydetti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2009 yılı Ağustos ayında, Büyükada’da dini azınlıkların liderleriyle bir araya geldiğini, onların sorunlarını ve endişelerini dinlediğini ve böylece hükümetin bu azınlıkların toplumsal katılımını istediği açık sinyalini verdiğini belirten Arınç, kendisinin de Başbakan Yardımcısı olarak, 2010 yılı Mart ayında dini azınlıkların temsilcileri ile bir araya geldiğini, 2010 ve 2011 yıllarında Ermeni ve Fener Rum patriklerini ziyaret ettiğini hatırlattı.
Arınç, “Türk hükümeti ile ülkenin dini azınlıkları arasında sıcak ilişkiler kurmanın ötesinde, resmi politika da değişmektedir” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın, 2010 yılı Mayıs ayında, resmi bir açıklama yayınlayarak, dini azınlıklara karşı herhangi bir ayrımcılığa karşı kamu görevlileri ve vatandaşları uyardığını hatırlatan Arınç, Erdoğan’ın açıklamayla Türkiye’nin Müslüman olmayan vatandaşlarının mutlak eşitliğini vurguladığını kaydetti.
Son yıllardaki girişim için zeminin ise çok önceden atılmış olduğunu ifade eden Arınç, 2003 yılı Ağustos ayında, Erdoğan liderliğindeki hükümetin dini azınlık dernekleri ile ilgili mülkiyet hakları sorunlarını çözmek için yasal değişiklikler getirdiğini vurguladı.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez, azınlık topluluklarına ait 365 arazi ve binanın yasal olarak kendi adları altında tescil edildiğini hatırlatan Arınç, 2008 yılında, diğer siyasi partilerin şiddetli muhalefetine rağmen hükümetin, Dernekler Kanunu’nu değiştirdiğini ve böylece dini azınlık derneklerinin gayrimenkul satın almalarına izin verildiğini belirtti.
Daha sonra, Ağustos 2011 yılında, Dernekler Kanunu’nda yapılan önemli bir değişiklikle 350’den fazla malın azınlıklara iadesinin zorunlu kılındığını ifade eden Arınç, bu değişikliklerin bir parçası olarak, İstanbul Beyoğlu’ndaki Rum-Ortodoks Kız Okulu ve İzmir’deki Yahudi Cemaati Merkezi’ne yasal statü kazandırılarak bir asırlık tartışmaya son verildiğini kaydetti.
Hatta bundan önce, Kasım 2010’da, Heybeliada’daki Rum-Ortodoks Yetimhanesi’nin Fener Rum Patrikhanesi’ne iade edildiğini belirten Arınç, kendi dini görevlerini kolaylaştırmak amacıyla, Ortodoks metropolitlerin de Türk vatandaşlığına kabul edildiğini ifade etti.
Türkiye’nin dini dernekler konusundaki en yüksek otoritesi olan Dernekler Konseyi’ne azınlık inançlarını temsil eden bir gayrimüslim üyenin ilk kez seçildiğini anımsatan Arınç, ayrıca, Dernekler Genel Müdürlüğü’ne Çanakkale Gökçeada’daki tarihi Aya Nikola Kilisesi ve İskenderun’daki Süryani Katolik Kilisesi ile Rum Katolik Kilisesi gibi dini azınlıklar tarafından kullanılan ibadet yerlerini yenileme görevi verildiğini, pek çok kilise ve sinagogun da yenilenmekte olduğunu kaydetti.
Yetkililerin pek çok tarihi ve sembolik önemli adımlar da attıklarını belirten Arınç, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Karadeniz kıyısındaki Trabzon şehrinde 1600 yıllık kilise olan Sümela Manastırı’nı yenilediğini, on yıllar sonra ilk toplu ayinin Ağustos 2010’da yapıldığını, Bartholomeos tarafından yönetilen ayine Yunanistan, Rusya, Gürcistan, Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Türkiye’den pek çok kişinin katıldığını hatırlattı.
Bir başka kilometre taşının da yenilenen bin 100 yıllık Akdamar Kilisesi’nin Mart 2007’de açılışının olduğunu ifade eden Arınç, kilisede 95 yıl içinde ilk kitlesel ayinin Ermeni Başpiskoposu Aram Ateşyan önderliğinde binlerce kişinin katılımıyla yapıldığını belirtti.
Bu tedbirlerin, Türkiye’nin Müslüman olmayan dini azınlıklarının uzun süredir devam eden sorunlarını çözmek için alındığını bildiren Arınç, Türk Müslümanların yüzyıllar boyunca Yahudi ve Hristiyan cemaatleri ile birlikte yaşadığını, onlara saygı ve şefkatle davrandığını kaydetti.

Yorumlar kapatıldı.