İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İçişleri Bakanı istifa

Roni Margulies:
Hocalı katliamını protesto etmek için Taksim’de yapılan gösterinin Hocalı katliamını protesto etmekle hiçbir alakası yoktu.Yapılan gösteri ne Hocalı’yla, ne Hocalı katliamıyla, ne de Hocalı katliamını protesto etmekle ilgiliydi..”Hocalı katliamını protesto mitingi” yanlış adlandırılmış bir mitingdi.Gerçek adı “Türkiye’de Ermeni soykırımı olmamıştır, hiçbir Ermeni’nin kılına bile dokunulmamıştır, dokunuldu diyenin kafasını kırarız mitingi” idi.Mitingi “Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi” örgütlemiş.Bunun da ismi yanlış.”Hocalı Katliamını Bahane Ederek, Türkiyeli Ermenilere ve Irkçı Olmayan Türklere Gözdağı Verme Komitesi” olmalıydı. Mitingde “Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz piçsiniz” pankartları taşınıyordu.İdris Naim Şahin, bu ülkenin İçişleri Bakanı. Bir İçişleri Bakanı, kendi ülkesinin vatandaşları hakkında “piçsiniz” denen bir mitingde bulunamaz, o mitingin kürsüsünden konuşma yapamaz.Yaparsa, aynı akşam istifa etmeye zorlanır, hükümet partisinden ihraç edilir.

*******************
Hocalı katliamını protesto etmek için Taksim’de yapılan gösterinin Hocalı katliamını protesto etmekle hiçbir alakası yoktu.
Yapılan gösteri ne Hocalı’yla, ne Hocalı katliamıyla, ne de Hocalı katliamını protesto etmekle ilgiliydi.
“Hocalı katliamını protesto mitingi” yanlış adlandırılmış bir mitingdi.
Gerçek adı “Türkiye’de Ermeni soykırımı olmamıştır, hiçbir Ermeni’nin kılına bile dokunulmamıştır, dokunuldu diyenin kafasını kırarız mitingi” idi.
Mitingi “Hocalı Katliamını Anma Gönüllüleri Komitesi” örgütlemiş.
Bunun da ismi yanlış.
“Hocalı Katliamını Bahane Ederek, Türkiyeli Ermenilere ve Irkçı Olmayan Türklere Gözdağı Verme Komitesi” olmalıydı.
Hocalı katliamını gerçekten protesto etmek isteyen, isim hatalarından yanılarak mitinge giden, ama gerçek durumu görüp hemen ayrılanlar olduğunu biliyorum.
Olur böyle hatalar.
Meselenin Hocalı katliamıyla ilgisiz olduğu, Ermeni Soykırımı’yla ilgili olduğu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in gösteride yaptığı konuşmadan belli.
Şahin konuşmasına Türk milletinin yeryüzünde barışın, sevginin ve insanî değerlerin sigortası olduğunu söyleyerek başlamış.
“Türk milleti olarak,” demiş, “ne Kazakistan’da, ne Azerbaycan’da, ne Türkiye’de, ne Balkanlar’da, dünyanın hiçbir yerinde insanlık adına utanılacak bir tarihimiz, bir geçmişimiz yoktur” demiş. Yeryüzünde adaletin temsilcisi olması bakımından Türk milletinin her zaman gücünü koruduğunu, güçlü olduğunu, en büyük gücünün birlik ve beraberlik olduğunu iddia etmiş.
Ne alakası var bunların Hocalı katliamıyla?
Yok tabii. Mesele o değil çünkü.
Mesele, Hrant Dink’in öldürülmesinden bu yana Türkiye’de Ermeni Soykırımı’nın rahatça ve yaygınca konuşuluyor, tartışılıyor olması; bu tartışmalar sonucunda kamuoyunun sessizce zaten kabullenmiş olduğu Soykırım’ı devletin de mecburen kabul etmek zorunda kalacak olması.
Mesele, 2015’in yaklaşıyor olması. Ve 2015’e kadar dünyada Ermeni Soykırımı’nı kabul etmeyen devlet kalmayacak olması.
Ve AK Parti hükümetinin bu duruma karşı aklınca bir şeyler yapmaya çabalaması.
Çaresizce, aptalca ve anlamsızca çabalaması.
Çaresizce, aptalca ve anlamsızca, çünkü boş yere uğraşıyorlar. Türkiye’nin futbol takımları şikecileri cezalandırmayıp tüm dünyada yapayalnız kalmayı göze alabilir. Ama bir bütün olarak Türkiye, başta büyük sermaye olmak üzere, dünyada yapayalnız kalmayı göze alamaz. Eninde sonunda, süt dökmüş kedi gibi, Soykırım’ı kabul edecek, Ermeni halkından özür dileyecekler.
“Türkiye’de Ermeni soykırımı olmamıştır, hiçbir Ermeni’nin kılına bile dokunulmamıştır, dokunuldu diyenin kafasını kırarız mitingi” ile ilgili çok daha önemli, çok daha acil bir şey daha var.
Mitingde “Hepiniz Ermenisiniz, Hepiniz piçsiniz” pankartları taşınıyordu.
İdris Naim Şahin, bu ülkenin İçişleri Bakanı.
Bir İçişleri Bakanı, kendi ülkesinin vatandaşları hakkında “piçsiniz” denen bir mitingde bulunamaz, o mitingin kürsüsünden konuşma yapamaz.
Yaparsa, aynı akşam istifa etmeye zorlanır, hükümet partisinden ihraç edilir.
Halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği için hakkında dava açılır.
Irkçı olduğu için hakkında ikinci bir dava açılır.
İdris Naim Şahin gibi bir adamın bir memlekette İçişleri Bakanı değil, küçük bir kasabanın küçük bir umumî helasında bekçi olması bile o memleketin bütün vatandaşları adına kara bir lekedir.
Ama biliyoruz ki, ne istifa ettirilecek, ne de hakkında dava açılacak.
Biliyoruz, çünkü bu adamı bakan yapan hükümet, bu adamdan farklı düşünmemektedir.
Mitingi zaten hükümet örgütlemiştir, bakanını ve valisini mitinge hükümet göndermiştir.
Doğru dürüst bir memlekette yaşıyor olsaydık, sadece İçişleri Bakanı ve vali değil, bizzat hükümet istifa ederdi.
Beyaz bereli, Ogün Samast bozması göstericiler AGOS Gazetesi’ne yürümek istemiş. Polis izin vermemiş.
Niye mi vermemiş?
AGOS binasının tek bir taşına, AGOS çalışanlarının herhangi birine, Pangaltı’da tek bir Ermeni vatandaşa herhangi bir şey olsaydı, herhangi bir zarar verilseydi, hemen o an yüzbinlercemiz sokağa dökülürdük, hiçbir güç bizi durduramazdı. Taksim’deki ırkçı kalabalık bizim yanımızda solda sıfır kalırdı. Polis bunu biliyor.
Başka hiç kimsenin de kuşkusu olmasın.
En başta da İçişleri Bakanı’nın, hükümetin ve Başbakan’ın kuşkusu olmasın.
Roni Margulies (Taraf, 29.02.2012)

http://www.marksist.org/haberler/6471-roni-margulies-icisleri-bakani-istifa

Yorumlar kapatıldı.