İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

“Savcılar, TCK’nın ırçılıkla ilgili maddelerini uygulamıyor”

Taksim’de düzenlenen Hocalı katliamı mitinginde açılan pankartlardaki ırkçı ifadeler ve sloganların kabul edilemez olduğunu söyleyen TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, TCK’da ayrımcılık ile ilgili cezalar bulunduğunu ancak savcıların uygulamadığını söyledi.

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AK Parti Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, İstanbul’daki Hocalı Katliamı Mitingi sırasında, “Gazeteci Hrant Dink cinayetine” ilişkin açılan pankartları değerlendirirken, “(Türkiye, içinde her türlü rengi barındıracak) diyoruz ama hala bu tür ırkçı söylemlerin olması, başkasına hakaret edilmesi kabul edilebilir durum değildir” dedi.
Üstün, komisyon toplantı salonunda, gazetecilerle bir araya geldi. Bir gazetecinin, “İstanbul’daki Hocalı Katliamı Mitingi” sırasında, “Gazeteci Hrant Dink cinayetine” ilişkin açılan pankartlara yönelik görüşlerini sorması üzerine, “Pankartlar, tamamen ırkçı, ayrımcı ve nefret uyandıran ifadeler içermektedir” dedi.
Üstün, 2005 yılında Türk Ceza Kanunda değişiklik yapıldığını anımsatarak, “Orada çok açık yazıyor, ayrımcılık yapanların hangi cezaya maruz kalacağı. Fakat savcılar bu maddeleri henüz tatbik etmedikleri için bu ayrımcı, ırkçı söylemler devam ediyor” diye konuştu.
Kendilerinden nefret suçları için bir kanun çıkarılmasının istendiğini anımsatan Üstün, şöyle devam etti:
“Evet, bu kanunu çıkaralım ama öncelikle mevcut kanunları tatbik edelim. Mevcut kanunlarda var bu. Derhal savcılar orada takibat yapmalı yoksa elbette anma töreni yapılmalı. Çok daha büyüğü yapılmalı. Hatta Ermenistan’ın oradan çekilmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapılsın ama o topluluk, o söylemleri yapanları içinde barındırmamalıydı. Yapılan işin değerini sıfıra indirdi. Ben de görünce üzüldüm pankartları. ‘Türkiye büyük bir devlet olacak’, ‘içinde her türlü rengi barındıracak’, ‘birlikte yaşamak ideali oluşturacağız’ diyoruz ama hala bu tür ırkçı söylemlerin olması, başkasına hakaret edilmesi, kabul edilebilir durum değildir.”
Pozantı Cezaevindeki işkence ve taciz olayları
Üstün, bir başka gazetecinin, bugün Pozantı Cezaevi ile ilgili basında yer alan haberleri anımsatması üzerine, “Bu konuları resen gündemimize alacağız. Bakacağız, ilgileneceğiz. Böyle bir şey inşallah çıkmaz. Herşeyin üzerine gitmeye çalışıyoruz. Askeri cezaevleri, kadın cezaevleri, sivil cezaevleri… Seçmece denetimler yapıyoruz. Rastgele girdiğimiz koğuşların hiçbirinde, ‘bize kötü muamele yapılıyor’ diye şikayet gelmedi. Ancak cezaevlerimizin temel sorunu sıkışıklık” diye konuştu.
Haberlerde yer alan olayın ne kadar doğru olduğunu bilmediklerini ifade eden Üstün, “Üzerine gidiyoruz, olay bazen gerçek dışı çıkıyor. İnşallah gerçek dışı çıkar. Kayıtsız kalamayız bu olaya” dedi.
Almanya’daki ırkçı cinayetler
Üstün, bazı komisyon üyeleriyle yaptıkları Almanya ziyaretine de ilişkin gazetecilere bilgi verdi. Ziyaretin genelinde bu ülkede gerçekleşen, “ırkçı terörün” konu edildiğini anlatan Üstün, ziyaret sırasında yaptıkları görüşmeleri anlattı. Irkçı cinayetlere ilişkin Almanya Federal Parlamentosunda güzel bir önerge hazırlandığını belirten Üstün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sayın Merkel ile de görüştük. Kendisine, ‘siz karizmatik bir lidersiniz. Bu cinayetlerin sona ermesi için siyasi irade gerekiyor’ dedik. Basın da orada ilkesiz ve seviyesiz davranmış. ‘Dönerci cinayeti’ diye lanse ediyorlar, cinayetleri. Oysa orada sadece 1’i dönerci cinayeti. Cinayetleri küçümsemişler adeta. Biz orada, ‘bu işlerin sonunda Almanya’yı vuracağını’ açıkça ifade ettik. Yargı bu cinayetlerde tetiği çekeni mutlaka cezalandırmalı. Biz de çok sıkı takipçisi olacağız. Gidip orada birebir yargılanmaları izleyeceğiz. Konuya ilişkin hazırlanan raporu, Türkiye ve Avrupa kamuoyunun dikkatine sunacağız. Bu işin peşini bırakmayacağız.”
Üstün, ziyaret sırasında, “İlişkilerin tamir edilmesi ve olayların arkasındakilerinin çıkarılmasına yönelik bir refleks algıladıklarını” ifade etti.

Yorumlar kapatıldı.