Zeynep Tozduman
Hemen hepimiz birkaç gündür İstanbul’da radyo reklamlarıyla, billboardlarda, yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde şu siyah pankartlara tanık olmaktayız.‘ERMENİ YALANINA SESSİZ KALMA’ diye koca koca harflerle duyurulan miting çağrısından bir türlü kaçamıyoruz… TC. İstanbul belediyesi destekli binlerce dolarlık bol reklamlı Hocalı katliamı mitingi ile yapılmak istenen tek bir şey vardır bu ülkede 1915’i örtmek… Bir gazeteci olarak soruyorum. Medya ve reklamlarla yeni bir 6-7 Eylül vakası mı? Tezgâhlanıyor bu ülkede…
************
Hemen hepimiz birkaç gündür İstanbul’da radyo reklamlarıyla, billboardlarda, yaya trafiğinin yoğun olduğu yerlerde şu siyah pankartlara tanık olmaktayız.
‘ERMENİ YALANINA SESSİZ KALMA’ diye koca koca harflerle duyurulan miting çağrısından bir türlü kaçamıyoruz. Yerin üstünde, en işlek caddelerdeki billboardlarda; yerin altında metro istasyonlarında, nereye gitsek oradalar. Tedirgin adımlarla uzaklaşıyoruz çoğu zaman. Olur a, birileri büyük günahımızı, Ermeni olmaklığımızı anlar, ‘Vay seni gidi yalancı !’ diye üzerimize çullanır… (ROBER KOPTAŞ)
Ülkemde ve diasporada yaşamak zorunda kalan tüm ahpariklerim, bu gün faşizme inat sizleri güvercin ürkekliğindeki yüreklerinizden öpüyorum tek tek tek.. Şu anda yaşadığınız duyguları anlıyorum. Çünkü yüreğimin Ermeni tarafı sizlerle can çekişiyor şimdi.
1915’in üzerinden neredeyse yüzyıl oldu geçeli, hala yaralarınıza merhem olamadığımız için bağışlayın dostlar… Bağışlayın, bu güne değin size vurulan her tokatta, ben öbür yanağımı çeviremediğim için. Bağışlayın, sizi yok eden her kılıç darbesinde, vicdanlarımız yaralanmadığı için. Bağışlayın, affetmenin erdemini sizden öğrenemediğimiz için, Bağışlayın bu güne değin yüreklerinize bir kez olsun dokunamadığımız için, Bağışlayın ırkçılık ve nefret gibi insanın, insanlığını yok eden anlayışlara karşı, bu güne kadar size sahip çıkamadığımız için. Bağışlayın adı kaçak işçi de denilse tehcir tipi uygulamalarda sizlere bir şey yapamadığımız için, Bağışlayın korku imparatorluğunda sizleri yaşattığımız için.
Bu, sizden kirli bir geçmişimizin, şu anda güvercin ürkekliğindeki yüreklerinize, özrüm olsun. Ve gökyüzünün en kadim renkleri tamamen kaybolmadan ülkemde, bu günden tezi yüreğimi yatırıyorum yüreklerinizin yanına. Sızlayan vicdanım, kaç kurşun yarası yemiş hayatlarınızı geri getirmez belki ama affedin beni affedin kardeşlerim benim.
BU ÜLKEDE ERMENİ, KÜRT, ALEVİ, SÜRYANİ, YAHUDİ,RUM CÜMLE ÖTEKİ OLMAK, ZOR ZENAAT..
İster Azeri, ister Kürt, ister Türk, ister Ermeni, ister Alevi, ister Yahudi olsun,ister Filistinli masum insanların katledilmesi karşısında seyirci kalmak insanlığa sığar mı? Vicdan sahibi hiç kimse böyle bir Acı karşısında sevinemez. ” Hocalı’da öldürülen masum canlar için acı duymamak elde mi? O fotoğraflardaki parçalanmış bedenlere yürek sızısı duymadan bakabilmek mümkün mü? Âmâ medya yoluyla yapılmak istenen başka bir şey var Hocalı katliamı bahane edilerek. Kirli kokular geliyor burnuma. Daha Hrant’ın katilleri kasten yakalanmazken, Fransız Parlamentosunda 1915 soykırım kararı kabul edilir, edilmez yangından mal kaçırırcasına Kaçak işçileri ( özellikle Ermeni işçileri) zor durumda bırakacak yasayı nasılda bir günde çıkartıverdik bu ülkede. Kıyak emeklilik gibi,Mit’ yasası gibi,SGK yasası gibi işimize geldi mi? Jet hızıyla yasa çıkarmada üstümüze yok hani!. Yeni bir tehcir tipi kararla, Ermeni yürekler yeniden kanıyor bu ülkede. Geçtiğimiz ay, Fransa’da yasallaşan soykırım kararının intikamını, adeta Ülkesinde yaşayan Ermeni halkından çıkartmaktır bu.
Bu ülkede insan haklarından yana olanlar, barışseverler, özgürlük savaşçıları, feministler, sosyalistler,humanistler,müslümanlar,liberaller,Lbgt bireyleri, eşcinseller, ekolojistler, Hrant’ın dostları, cümle alem gelin! Hep birlikte kan ile örülmeye çalışılan politikalara karşı, ermeni halkınla yan yana duralım. Etten duvarlar örelim bir kez. Bu oyunu hep beraber bozalım. Yanı başımızdaki komşularımızın, Gözlerindeki yaşı, bir kez olsun yüreklerimize akıtalım.
TC. İstanbul belediyesi destekli binlerce dolarlık bol reklamlı Hocalı katliamı mitingi ile yapılmak istenen tek bir şey vardır bu ülkede 1915’i örtmek….
Bir gazeteci olarak soruyorum. Medya ve reklamlarla yeni bir 6-7 eylül vakası mı? Tezgâhlanıyor bu ülkede…Yakın tarihimizde Zilan,Dersim,Maraş,Çorum,Gazi, 2 Temmuz Sivas, son yaşadığımız Roboski katliamında olduğu gibi, acı aynı replikle vuruyor yüreklerimizi….
Nefret suçları ve Ayrımcılık ile Türkiye üzerinde ırkçılık senaryoları, hayata geçirilerek yine ermeni halkının kapıları düşmanca çalınıyor. T.C. Tarihi, katliamlarla dolu fotoğrafları ne zamanki, insan haklarından, barıştan yana çizecek. İşte o zaman özlediğimiz barış ve özgürlükler gelecektir. Türkiye, dünya kamuoyundaki, kredibilitesini daha fazla düşürmeden derhal Nefret Suçları yasası ve Ayrımcılık suçları ilgili yasaları çıkarıp bir an evvel hayata geçirmelidir.
zeynoege [zeynoege@mynet.com]
Yorumlar kapatıldı.