İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Haç tutulması…

Güneri Cıvaoğlu / ngunericivaoglu@gmail.com
Prof. Huntington’un “Medeniyetler Çatışması 21. Yüzyıl’da dinler arası Hıristiyanlarla Müslümanlar) savaşlarla olacak” öngörüsünü hatırlayalım. Bu öngörüyle Ermeni sorununun arasında bir ilişki var mı? Uluç Gürkan bu olasılığın yüksekliğine işaret ediyor. Huntington şu mesajları vermişti:“21’inci Yüzyıl’da savaşın tarafları ‘hilal’ ve ‘haç’ olacaktır. İslam’ın sınırları kanlıdır. Bir uygarlık olarak Hıristiyanlığın tarihi düşmanıdır. Türkiye’yle Ermenistan’ın Kafkaslar’daki ilişkileri de bu düşmanlığın ve İslam’ın sınırlarının kanlı olmasının kanıtıdır.” Bitmedi… Huntington’dan satırlara devam:“Çok uluslu bir imparatorluk fikrini reddeden Kemal (Mustafa Kemal Atatürk) homojen bir ulus devlet meydana getirmeyi amaçlamış, bu süreçte Yunanlıları ve Ermenileri ülkeden zorla kovmuş ve öldürmüştür.” Çirkin bir çarpıtma… “Soykırım” iddiasının bir sonraki adımının Türkiye Cumhuriyeti dönemini hedef alacağı görünmekte.

***********
DÜN “soykırımı inkâr yasasının” yüzyıllar boyu saçılan zehirli tohumların ürünü olduğunu yazmıştım.
Martin Luther, Voltaire, Victor Hugo, Lord Byron, hatta Engels “Türklerin barbar olduklarını, Avrupa’dan sökülüp atılmalarını, yok edilmeleri gerektiğini” satırlarıyla haykırmışlardı!
Bunlardan bazıları “hümanist olmama rağmen birkaç Türk öldürmek isterim” bile demiş. (*)
“Soykırım” iddiasıyla Türkleri suçlayan Avrupa uluslarının köklerinde “soykırım azmettiricisi” genleri var.
Aslında kök daha da derinlerde.
Haçlı Seferleri İslam’a karşı Avrupa’dan dalga dalga Ortadoğu’ya akmıştı.
“Hilal’e” karşı “haç”…
Daha sonraları bir İslam Devleti olarak Osmanlı’nın Avrupa’da fetihleri ve yerleşmesi Haçlı Seferleri’yle Ortadoğu’ya taşınan “İslam’a nefret” psikolojisini “Türk’ten nefrete” dönüştürdü.
Avrupalı için Osmanlı, İslam’ın simgesiydi.
Avrupalının göğsüne dayanmış hançer olan Türkler Avrupa’dan kovulmalıydı.
Hatta Victor Hugo Osmanlı’nın Sırbistan’ı işgali konusunda şöyle yazmış:
“Bu kahraman küçük ulusun (Sırpların) çırpınışı ne zaman sona erecek? Sırbistan’da yaşananlar Avrupa Birleşik Devletleri’nin gerekliliğini gösteriyor. Bu katil imparatorluktan (Osmanlı) yakamızı kurtaralım.”
Bakınız daha o tarihte -belki de ilk kez- “Avrupa Birliği” telaffuz edilmiş.
Yani…
İleride “Avrupa Birliği’ne” varacak “Avrupa Birleşik Devletleri” fikri Türklere karşı toplu savunma amaçlı olarak düşünülmüş.
Avrupa Birliği’nin “bekleme salonunda” yıllardır Türkiye’nin oturtulması, bir türlü salon kapısının açılmaması, yüzeydeki diğer nedenlerin yanı sıra bu ilginç söylemde de izah buluyor.
HUNTİNGTON’DAN İŞARET FİŞEĞİ
ULUÇ Gürkan gazeteciliği ve politikacılığı ötesinde Avrupa Konseyi Türk Parlamento Grubu’nun başkanlığını da yaptı.
Son yıllarda okuduğu en iyi donanımlı araştırma kitaplarından biri.
Tarihin jeoloji katmanlarından numuneleri gün ışığına çıkartırken güncelle bağlantılarını buluyor, teoriler oluşturuyor.
Örneğin…
Prof. Huntington’un “Medeniyetler Çatışması 21. Yüzyıl’da dinler arası (Hıristiyanlarla Müslümanlar) savaşlarla olacak” öngörüsünü hatırlayalım.
Bu öngörüyle Ermeni sorununun arasında bir ilişki var mı?
Uluç Gürkan bu olasılığın yüksekliğine işaret ediyor.
Huntington şu mesajları vermişti:
“21’inci Yüzyıl’da savaşın tarafları ‘hilal’ ve ‘haç’ olacaktır.
İslam’ın sınırları kanlıdır.
Bir uygarlık olarak Hıristiyanlığın tarihi düşmanıdır.
Türkiye’yle Ermenistan’ın Kafkaslar’daki ilişkileri de bu düşmanlığın ve İslam’ın sınırlarının kanlı olmasının kanıtıdır.”
Bitmedi…
Huntington’dan satırlara devam:
“Çok uluslu bir imparatorluk fikrini reddeden Kemal (Mustafa Kemal Atatürk) homojen bir ulus devlet meydana getirmeyi amaçlamış, bu süreçte Yunanlıları ve Ermenileri ülkeden zorla kovmuş ve öldürmüştür.”
Çirkin bir çarpıtma…
“Soykırım” iddiasının bir sonraki adımının Türkiye Cumhuriyeti dönemini hedef alacağı görünmekte.
ASALA’DAN YASALA
PEKİ, Huntington’un bu satırları yazdığı 1993 yılından sonra neler oldu?
Ermenilerin 1915’te yaşadıkları ve Türklere yaşattıkları çok uzun süre, “artık gerilerde kalmış acı olaylar” olarak görüldü.
Ancak…
1970’lerde Ermenileri temsil ettiği iddiasıyla ASALA adlı bir terör örgütü ortaya çıktı.
1973-1984 yılları arasında çoğunluğu yurtdışındaki diplomatlarımız olmak üzere ASALA, 42 Türk vatandaşını öldürdü.
ASALA “geçmişi unutturmamak” ve “geçmişin intikamını almak” gibi açıklamalar yapıyordu.
Son eylemini 1983’te Paris Orly Havaalanı’ndaki THY bürosunda koydu.
Patlattığı bombayla 2 Türk, 4 Fransız, 1 Amerikalı ve 1 İsviçreli yaşamını yitirdi.
10 yıl boyunca bir sessizlik.
Ermeni iddiaları ne silahlı, ne silahsız gündemde yok.
Ve…
Huntington’un büyük yankılar yapan makalesi ve kitabından sonra yabancı parlamentolardaki “Ermeni Soykırımı’nı tanıma” kararları bir patlama yapıyor.
Parlamentolarda “soykırımı tanıma” kararlarının 5’te 4’ü 1990’lı ve 2000’li yıllara ait.
Zamanlamanın örtüşmesi için “bu kadar tesadüf olmaz” dedirtiyor.
Ermeni lobisi mi Prof. Huntington’dan esinlendi?
Yoksa oyun çok yönlü ve çok daha büyük bir senaryonun Huntington’a yazdırılması mı?
………………..
(*) Uluç Gürkan’ın “ERMENİ SORUNU’NU ANLAMAK- Önyargıları Aşmak ve Nefretten Arınmak” adlı kitabı / Destek Yayınevi…

Yorumlar kapatıldı.