İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Misyonerlik, azınlıklar ve Ergenekon

Nazlı Ilıcak
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) 2001’de, misyonerliği “tehdit” olarak Milli Güvenlik Siyaset belgesine koydu. MGK Genel Sekreterleri (Tuncer Kılınç ve Şükrü Sarıışık) konunun takibini yaptılar. Bir yandan “azınlıkların misyonerlikte öncü rol üstlendiği” işlendi, bir yandan da dinlerarası diyalog (dolayısıyla Fethullah Gülen) misyonerliğin yolunu açan bir unsur olarak kitlelere takdim edildi. Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Genelkurmay himayesinde Trabzon da dahil birçok ilde misyonerliğin tehlikesini anlatan konferanslar verdi.

 Asker, misyonerliği, bölünmez bütünlüğümüze yönelik bir tehdit gibi görüyordu. Nitekim Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu haberini, “Ulus devlet yapımıza karşı, milli birlik ve beraberliğimizi sarsan bir tavır”olarak değerlendirdi.
“Gökçen Ermeni asıllı” cümlesi, soykırım ve tehcir tablosunun zeminine oturuyordu. Zaten bu iddialar, “Türkiye’yi parçalamak, bölüşmek, paylaşmak isteyen dış güçlerin medya işbirliğiyle kurduğu bir tezgâhtı.” İlhan Selçuk, 25 Şubat 2004 tarihli makalesinde bu görüşü savunmuştu. Sevgi Erenerol da, “Misyonerlik siyaset satrancının bir parçasıdır. Tek amaç bu toprakların ele geçirilmesidir” diyordu.
Not: Yasak nedeniyle yazının tamamını yayımlayamıyoruz. http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ilicak/2012/01/27/misyonerlik-azinliklar-ve-ergenekon

Yorumlar kapatıldı.