İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Marmara’nın 70. Yılı Muhteşem Bir Müzik Eserinin Premier’i İle Birlikte Kutlandı

Majak Toşikyan’ın Oratoryo’su Son 30 Yılın Başyapıtı Oldu – Başyazarımız Marmara’nın Jübilesinin Böylesine Muhteşem Bir Eserin İlk Dinletisine Vesile Olmasından Gurur Duyduğunu Söyledi. Cuma günü Feriköy Nazar Şirinoğlu salonunda tertiplenen gazetemizin 70. Kuruluş Yııl Jübile Etkinliğinin ilk ayağının ardından Pazar akşamı da ikinci bölümü Cevahir Otelinin kongre salonunda muhteşem bir gece ile gerçekleşti.

Majak Toşikyan’ın gazetemizin yazarlarından Dr. İkna Sarıaslan’ın “Çağdan Çağa Akhtamar” adlı uzun nefesli şiirinden esinlenerek yazmış olduğu oratoryonun gazetemizin jübilesi çerçevesinde ilk dinletisi sunuldu.  Pazar gecesi tertiplenen bu etkinlik, finalde Başyazarımızın da belirteceği gibi,  cemaatimizin yaşamında, en azından son 30 yıl boyunca, eşine rastlayamayacağımız bir sanat olayı oldu. Oratoryo özellikle üç güçlü solistin de yeteneğiyle birleşen senfonik ve koral müziğin bir başyapıtıydı.
Etkinliğe Patrikhane Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan riyaset etti, kendisine Episkopos Sahak Maşalyan, Başrahip Zakeos Ohanyan, Pederler, KEİ Ermenistan Daimi Temsilcisi Mikael Vartanyan ve yardımcısı Vazken Hublaryan, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Başkan Yardımcısı Vazken Ba-rın, Ortaköy Yönetim Kurulu Başkanı İskender Şahingöz eşlik etti.
Etkinliği genç neslin değerli temsilcilerinden Ani Delimelkonoğlu bü-yük bir başarı ile yönetti. Ermenice ve Türkçe yaptığı kusursuz ve aksansız sunumuyla mükemmel not alan Ani Delimelkonoğlu gecenin başarısında inkar edilmez bir pay sahibi oldu.
Açılışı konuşmasını yapan Ani Delimelkonoğlu Marmara’nın geçmişte bıraktığı 70 yıla değindi, misyonundan söz etti, gecenin programı hakkında bilgi verdi ve sonra sözü Başyazar yardımcımız Makruhi B. Hagopyan’a verdi. Makruhi B. Hagopyan yaptığı konuşmada Marmara gazetesinin kurucusu Suren Şamlıyan’dan başlayarak, onu izleyen Bedros Zobyan’a ve R. Haddeciyan’a saygı ve minnet duygularını dile getirdi. Ayrıca 70 yıl boyunca gerek kurucu, gerek başyazar, gerek yazar olarak bu gazeteye emeği geçmiş herkesi de saygıyla andı.
İkinci konuşmayı ise gazetemizin yazarlarından şair İkna Sarıaslan yaptı. Konuşmasında Marmara Gazetesinin Ermeni basın dünyasındaki yeri ve rolü üzerinde duran Sarıaslan, Ermeni basın tarihi üzerinde kısaca değindikten sonra şairane bir üslupla Marmara gazetesinin kimliği, misyonu ve Ermeni dünyasındaki ünü üzerinde durdu.
Bu konuşmanın ardından Ani Delimelkonoğlu kusursuz bir yorumla İkna Sarıaslan’ın “Çağdan Çağa Akhtamar” eserinden seçilmiş dörtlükler sundu. Ardından az sonra sahne alacak sanatçıları tanıttı ve sahneyi Hagop Mamigonyan yönetiminde Lusavoriç Korosuna, senfonik ve pop orkestralarına ve üç soliste bıraktı.
GERÇEK BİR MÜZİK ŞÖLENİ; GÖRKEMLİ BİR SUNUM
“Çağdan Çağa Akhtamar” oratoryosu orkestradan, solistlerden ve korodan uyum içinde gelen daha ilk bir kaç notasının bomba gibi patlamasıyla salonu yerinden oynattı. Daha birinci dakika dolmadan olağanüstü bir duruma, inanılmaz bir müzik olayına şahit olacağını bütün salon anlamıştı. Gerçekten de öyle oldu. Oratoryonun birbirini izleyen bölümleriyle çeşitli ruh hallerinin farklı ifadeleriyle, seslerin, şarkıların ve dansların uyumlu birlikteliği içinde Akhtamar efsanesi sahnelendi ve “Çağdan Çağa” ayakta kalmayı başaran Akhtamar S. Haç Kilisesine yeni bir selam gönderildi. Yaklaşık iki yıl önce binası onarılan Akhtamar S. Haç Kilisesi’nin bu oratoryo ile de ruhunun onarıldığını, hayata döndüğünü söylersek abartmış olmayız.
Her şeyden önce senfonik orkestranın hakkını verelim, diyecek sözümüz yok, tek kelimeyle harikaydılar. Yaklaşık elli kişilik orkestra muhteşem bir performans sergiledi. Orkestra için eserin temelini ve temasını oluşturan harika partisyonu yazan Majak Toşikyan’ın müzik dehası dinleyicilere ulaşan ilk notalardan itibaren kendini belli etti.
Oratoryo kısa “es”lerle birbirini izleyen on bölümden oluşuyordu. Giriş bölümü, onu izleyen sekiz bölüm ve nihayet final bölümü. Oratoryonun her bir bölümü bazen klasik bazen çağdaş müzikten esinlenen ve farklı bir ortamı betimleyen bir uyum, enfes bir tını getiriyordu. Tüm oratoryo boyunca giriş bölümündeki o harika nakarat bölümü belirli aralıklarla salonda adeta yine bir bomba gibi patlıyor, dinleyenleri tekrar tekrar sarsıyordu. Orkestra, koro ve solistler arasındaki uyum nefesleri kesiyordu. Eser sadece Akhtamar adasına kadar uzanan bir coğrafyanın melodilerini değil Ermeni folk müziğinin tamamından kopup gelen nota ve tınıları taşıyor, koro operanın üç ünlü ismi, üç çok güçlü sanatçı soprano Aylin Ateş’le, tenor Dikran Karagözyan’la ve bariton Kevork Tavityan’la olağanüstü bir uyum sağlıyordu. Bu üç ismin eserin bu denli başarıyla sunulmasındaki büyük payını burada teslim edelim. Kolay seslendirilecek bölümler olmamasına rağmen her üç sanatçı da baştan sona kendi bölümlerini görülmemiş bir ustalıkla, kusursuz seslendirdiler. Majak Toşikyan sadece güzel tınılar ve etkileyici ritimler seçmekle kalmamış, bu iş için en iyi solistleri seçmeyi de başarmıştı.
Hem orkestrayı, hem koroyu yöneten değerli Maestro Hagop Mamigonyan’ın işi hiç kolay değildi. Fakat onun usta yönetiminde her şey şaşırtıcı bir mükemmellikte yürüyordu. Bu müzik şölenine Hagop Güleç’in dans grubunun dansları yeni bir renk, yeni bir pırıltı ve anlam katıyordu. Grup konuyla uyum içinde Akhtamar efsanesinden, Van Gölünün mavi sularından sembolik görüntüler arasında birbirine kavuşmaya çalışan iki sevgiliyi canlandırdı.
Bu muhteşem oratoryo final bölümüyle sona ererken salonu dolduran kalabalık müzikseverler hayranlık ve beğenisini nasıl ifade edeceğini şaşırmıştı. Dinmek bilmeyen alkışlar arasında final bölümü tekrarlandı. Bu oratoryo dev bir müzik eseri olarak, Ermeni senfonik ve koral müziğini zenginleştiren yeni bir eser olarak tarihe geçti. Başyazarımızın konuşmasında az sonra sözünü edeceği gibi süratle bir kaç kez tekrarlanmaya layık büyük bir eserdi. Finalden sonra Majak Toşikyan ve İkna Sarıaslan alkışlar arasında sahneye davet edildi.
Gazetemizin Sorumlu Müdürü Ari Haddeler tarafından Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e, yardımcısı Vazken Barın’a, Ortaköy Yönetim Kurulu Başkanı İskender Şahingöz’e, “Çağdan Çağa Akhtamar” oratoryosunun bestecisi Majak Toşikyan’a, sözlerini yazan şair İkna Sarıaslan’a, Lusavoriç Korosu Şefi Hagop Mamigonyan’a, gazetemizin Başyazar yardımcısı Makruhi B. Hagopyan’a ve bu konserin hazırlık çalışmalarına büyük destek veren Maryam Drameryan’a şükran ve onur plaketleri takdim edildi.
R. HADDECİYAN’IN TEŞEKKÜR KONUŞMASI
Son olarak başyazarımız bir teşekkür konuşması yaptı. Önce Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e hitap eden Başyazarımız, plaketi alırken “Ben burada olduğum sürece Marmara Gazetesi de burada olacaktır” diyen sevgili Başkanımıza teşekkür etti ve onun her zaman olduğu gibi bu güzel geceyi de bizimle paylaşmak üzere koşup geldiğini söyledi. “O cemaatimizin, Şişli’nin, İstanbul’un dostudur. Ancak bizim cemaatimizin onu kalbinde farklı bir yeri vardır, o sık sık güzel bir Ermenice ile “Tzezi Şad Gis Sirem” der, ve eminim ki bizim de onu çok sevdiğimizi bilir. Başkanımız biraz önce “Ben burada olduğum sürece Marmara Gazetesi de burada olacaktır” dedi, biz de ona bizim de burada olduğumuz sürece daima onun yanında olacağımızı, onun çizgisinden gideceğimizi tekrarlıyoruz çünkü onun çizgisi insanlık ve sevgi çizgisidir” diyen Başyazarımız daha sonra konuşmasını Ermenice sürdürdü.
Salonu dolduran herkesin bu gece bu salonda olağanüstü bir sanat olayının gerçekleştiğinin farkında olduğuna emin olduğunu söyleyen R. Haddeciyan bunun benzerini son 30 yıldır görmemiş olduğunu belirtti. Bir eserin ilk dinletisinin bir sanat olayı olduğunu ve o tarihin eserin biyografisine ilk dinleti tarihi olarak ebediyen kaydedildiğini hatırlatan Başyazarımız, bu tarihle birlikte oraya Marmara Gazetesinin isminin de kaydedileceğini söyledi.
Başyazarımız sözlerine şöyle devam etti “Böyle muhteşem bir eserin Marmara’nın jübilesi vesilesiyle yazılmasından dolayı büyük bir gurur duyuyorum. Bu gece bu eserin gerçekleşmesinden duyduğum gururu 100 kitap yazarak veya 45 sene Marmara’yı yöneterek duyamazdım. Majak Toşikyan uzun yıllara dayanan deneyiminin tümünü bu esere koymayı başarmıştır. Bu eser süratle bir kaç kez daha tekrarlanmalıdır”.
Başyazarımız Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram’a, Ortaköy Kilisesi Yönetim Kuruluna ve Başkanları İskender Şahingöz’e, İkna Sarıaslan’a, Majak Toşikyan’a, Hagop Mamigonyan’a, solistler Aylin Ateş, Kevork Tavityan ve Dikran Karagözyan’a, koreograf Hagop Güleç’e, geceyi sunan Ani Delimelkonoğlu’na, yardımcısı Makruhi B. Hagopyan’a, Maryam Drameryan’a, ve gazetemizden bu gece için canını dişine takarak çalışan Garo Hamamcıyan’a her biri için övgü sözleri söyleyerek teşekkür etti. Cuma gecesi Başepiskopos Aram’ın Marmara’nın mermer gibi sert ve lekesiz olduğunu söylediğini hatırlatan Başyazarımız, “Başepiskopos Aram’ın izniyle mermerin sert ve soğuk olduğunu söyleyeceğim, halbuki biz sıcak ve yumuşak olmak istiyoruz. O yüzden gelin Marmara’yı  mermerden filizlenen ve zaten şair İkna Sarıaslan’ın ölümsüz şiirindeki  “Sonsuzluğun Ağacı”na dönüşmüş olan yeşil bir meyve ağacına benzetelim.” diyerek sözlerini ve geceyi noktaladı.
Geceye katılanlar uzun süre salonda kalarak Başyazarımız’ı ve gecenin tüm sanatçılarını kutladılar.
Marmara Gazetesinin 70. Yıl etkinliği için bir çok çiçek gönderilmişti. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, S. Pırgiç Hastanesi Yönetim Kurulu, Beyoğlu Üç Horan Kilisesi Yönetim Kurulu, Gedikpaşa S. Hovhannes Kilisesi Yönetim Kurulu, Bomonti Mıhitaryan Okulu Yönetimi ve Müdüriyeti, Bakırköy S. Asdvadzadzin Kilisesi Yönetim Kurulu, Karasun Mangants Korosu, Esayan Derneği, Maral Dans ve Muzik Grubu, Samatya S. Kevork Kilisesi Yönetim Kurulu, Sahakyan Nunyan Lisesi Müdüriyeti ve çok sayıda dostlardan gelen çiçekler salonu doldurmuştu.

Yorumlar kapatıldı.