Süryaniler, Kürtler, Mıhellemiler ve Türklerin yüzyıllarca kardeşçe yaşadığı Mardin’in Midyat ilçesine bağlı Mercimekli Köyü’nde bulunan 3 bin yıllık tarihi Mor Loozor (Der Qayım) Manastırı define avcıları ve tarihi eser yağmacıları tarafından talan edildi.
Hıristiyanlığın bölgede yayılmaya başladığı yıllarda Şemsi ve Kameriler’e ait mabet üzerine inşa edilen ve Anadolu’da ender görülen mimari özelliklere sahip Mor Loozor Manastırı yapılan kaçak kazılar nedeniyle yok olmanın eşiğinde.
1970’li yıllara kadar içinde ibadet edilen Mor Loozor Manastırı Süryani vatandaşların köyden göç etmesiyle birlikte sahipsiz kaldı ve aç gözlü define avcıları ve tarihi eser kaçaklarının hedefi haline geldi. Yıllardır turizme kazandırılması gündemde olan manastır, yapılan define arama kazıları nedeniyle tamamen harabeye dönmüş durumda. Binlerce yıldır özgünlüğünü muhafaza eden manastırın define avcıları tarafından talan edilmesine Midyat Süryani Kültür Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş ve Mıhallemi Dinler Arası Diyalog Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan tepki gösterdi. Kaçak kazılar nedeniyle manastırın harabeye döndüğünü ifade eden Midyat Süryani Kültür Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş, manastırın koruma altına alınması talebinde bulundu.
MABEDİMİZ YOK EDİLMEK İSTENİYOR
Aktaş, açıklamasında Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’a seslenerek, “Bu manastır ortak dünya kültür mirasıdır. Süryaniler burada bir avuç insan kalmıştır. Artık bu manastır bizim değil bu ülkenin tarihi bir mekânı ve bir ibadethanesidir. Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Ertuğrul Günay’ a bu manastırımızı koruma altına alması yönünde bir çağrımız var. Manastır avlusunda yer alan inziva kulesinin dünyada eşi benzeri yok. Şu manastır yok edildikten sonra milyarlarca para harcansa bile bir yenisi onun yerini alamayacaktır” dedi. Yapılan kaçak kazılarla manastırın yok edilmek istendiğini ileri süren Aktaş, şöyle konuştu:
“Burada sadece define aranmıyor aynı zamanda buradaki bir mabedimizi yok etmek istiyorlar. Tarihimizi buradan yok etmek isteyenlere şunu demek istiyorum; boşuna uğraşmayın. Bir manastırı belki yok edebilirsiniz ama bölgenin her bir karış toprağı kilise ve manastırlarla dolu. Bu tarihi burada yok etmeniz mümkün değildir. Mor Loozor Manastırının durumu içler acısı. Süryaniler tarafından bu mabet 1600 yıldan bu yana kullanılıyor. Daha önce yetkili mercilere başvurmamıza rağmen gereken tedbirler alınmadı ve manastırın her tarafı delik deşik edilmiş durumda.”
HERONLAR KORUSUN
Mıhallemi Dinler Arası Diyalog Derneği Başkanı Mehmet Ali Aslan ise, 2007 yılından buyana Mor Loozor Manastırı’nın korunması ile ilgili köyde yaşayan veya yurt dışına göç etmiş hem Hrıstiyan hem de Müslüman vatandaşlar tarafından resmi makamlara manastırın korunması ile ilgili başvuruların yaptıklarını söyledi.
Manastırın 3 bin yıllık bir geçmişinin bulunduğunu söyleyen Aslan, “Ben bir Müslüman’ım ve bu tarihi mabedin korunmasının farz olduğuna inanıyorum. Çünkü burası en azından 3 bin yıllık bir geçmişe sahip. Önceden burada Şemsiler (güneşe tapanlar) ve Kameriler (Ay’a tapanlar) ibadet ediyordu ve mabet olarak kullanıyorlardı. Bu tarihi yapıyı koruyamaz ve yok olmasına göz yumarsak 3 bin yıllık kültürün yerini doldurabilecek hiçbir yer yok. Buranın koruma altına alınması gerekiyor. Manastırın korunması ile ilgili her resmi başvurunun ardından daha fazla bir tahribat yaşanıyor. Artık bizim devlet ricalinden ve yetkililerden şu istirhamımız var; burası ciddi anlamda korunana kadar geceleri İnsansız Hava Uçakları (Heron) tarafından gözetlenmesini istiyoruz. Çünkü başka bir çaremiz kalmadı. Manastırdaki tahribat çok büyük, harabeye dönmüş durumda. Devlet yetkililerini göreve çağırıyoruz.” diye konuştu.
SÜLEYMAN İŞ / STAR
Yorumlar kapatıldı.