İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Zarakolu ile açık görüş

Fatih Polat
28 Ekim 2011 günü  gerçekleştirilmiş olan ‘KCK operasyonları’ kapsamında gözaltına alınan ve ardından tutuklanan gazetemizin de yazarlarından Türkiye Yayıncılar Birliği Yayımlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı Ragıp Zarakolu’nu, Kocaeli Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde ziyaret ettik. Sağlığı ve morali gayet yerinde görünen Zarakolu, Kürtçe öğreniyor, yazıyor ve bol bol okuyor.

Önceki gün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Turgay Olcayto ile birlikte, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti heyeti olarak Ragıp Zarakolu’nu ziyarete gittik. Önce ziyaret için Kocaeli Savcılığı’ndan izin alınması gerektiği söylenmişti. Ancak Kocaeli Savcılığı bu konunun kendi yetki alanlarının dışında olduğunu söyleyip Adalet Bakanlığı’na yönlendirince, izin bakanlıktan alındı.
Kocaeli bir süredir, bir sanayi kenti olmasına ek olarak, C Tipi, T Tipi, F Tipi gibi, tip tip cezaevleriyle anılmaya başlanan bir kent haline de geldi. Aracımız ile Kandıra yolunda ilerleyip hapishaneleri görünce yanaşıyoruz. Önce yanlışlıkla T Tipi Cezaevi’ne gelmişiz. Kapıdaki güvenlik görevlisi bize 2 No’lu F Tipi’ni tarif ediyor: ‘Yolun hemen karşısındaki mavi kapı.’
ŞAHİN’İ HATIRLATAN GÜVENLİKÇİ
Turgay Olcayto ile birlikte ilerlerken, bir güvenlik görevlisi F Tipi cezaevleriyle ilgili görüşümüzü soruyor. Biz yorum yapmak yerine, onun görüşünü sormayı tercih ediyoruz. “ ‘Geç kalmış bir proje’ diyor, Bayrampaşa’nın halini görüyorsunuz.” F Tipi Cezaevi’nde kimlerin kaldığını sorduğumuzda ise, avukatları filan da sayıyor ve ‘Avukat olduklarına bakmayın, ellerinde kan var onların’ diyor.
İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’i hatırlatan bu güvenlikçi ile muhabbetin ardından Ragıp Zarakolu ile görüşmek için kayıt yaptırmamız gereken ziyaretçi kabul bölümüne gidiyoruz. Üzerimizdeki metal vb. şeyleri bir dolaba emanet olarak kilitliyoruz. Güvenlik giriş kartımız verilirken elimizi de bir cihazın üzerine koymamız isteniyor. Koyuyoruz. Beş parmağımızın izi alınıyor.
Ardından kısa bir süre sonra görüşme için tutukluların bulunduğu yukarıdaki 2 Nolu F Tipi binasına geçiyoruz. Muhtemelen, ziyareti TGC Başkanvekili Turgay (Olcayto) ağabey ile birlikte gerçekleştirmiş olmanın bir sonucu olarak sıcak karşılanıyoruz. Koltuk ile sehpa bulunan bir köşeye alınıyoruz ve bize çay söyleniyor. Ardından da, görüş için çağrılıyoruz. Kartımızı okutuyor ve elimizi yine aynı cihaza uzatıp tanıtıyoruz. İçeri girince bize muhtemelen amir konumundaki bir güvenlikçi refakat ediyor. Görüşme için bir bölüme alınıyoruz ve hemen sonra da buraya Ragıp Zarakolu getiriliyor. Açık görüşe izin verilmiş olduğu için şanslıyız.
GERÇEKTEN İÇERİDE DAHA ÖZGÜR (!)
Sarılıp hasret gideriyoruz önce. Ragıp Zarakolu’nun sağlık durumu ve morali oldukça iyi. Zarakolu’na cezaevi koşullarını soruyoruz, her tarafın beton olmasından ve rutubetten şikayet ediyor. Ben Zarakolu’na ‘Burayı tavsiye eder misin?’ babında soruyorum, o da ‘piyangonun kime çıkacağı belli olmaz’ diyor ve birlikte gülüyoruz.
Şu anda tutulduğu bölümde oğlu ile birlikte kalıyor. Zarakolu ile Olcayto biraz eski dönem uygulamalarından konuşuyorlar. Zarakolu’na burada gününün nasıl geçtiğini soruyoruz. Kürtçe çalıştığını anlatıyor. Onun dışında bol bol okuduğunu ve yazmaya çalıştığını belirtiyor. İçeride bilgisayara izin olmadığından ötürü el yazısı ile yazmaya çalıştığını söylüyor. Bu arada, çok sayıda mektup ve kart almaktan mutlu.
Zarakolu, Tutuklu Gazete’deki yazısında, ‘Burada daha özgürüm’ diyordu ya, hakikaten de öyle (!) Sohbetimiz sırasında, arka masada, bizi duyabilecek mesafede bir gardiyan oturduğu halde, Ragıp ağabey, devlet aleyhine bol bol espri yapmayı ihmal etmiyor.
Az sonra bir gardiyan yanımıza yaklaşıyor ve avukatlarının da Zarakolu ile görüşmek için beklediğini dile getiriyor. Ancak bize ‘Onlar her zaman geliyor, siz her zaman gelemiyorsunuz. İsterseniz biraz daha devam edebilirsiniz’ diyor. Biz de artık, ‘Savunma hakkına engel olmayalım’ diyerek kalkıyoruz. Zarakolu bütün okurlarına sevgilerini ve selamlarını gönderiyor.

Yorumlar kapatıldı.