İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gençlik ve Spor değil, Gençliğe Eziyet Bayramı

Nagehan Alçı
Milli Eğitim Bakanlığı nihayet yeni bir yönetmelik çıkarmış. Yönetmeliğine göre 19 Mayıs kutlamaları artık Ankara dışındaki illerde statlarda yapılmayacakmış. Zavallı Ankaralı öğrenciler dışında gençlerimiz için eziyet bitti demek ki! … Tıpkı statlardaki 19 Mayıs gösterileri gibi okullarda her sabah askeri bir disiplin içinde sıraya dizilerek okutulan andımız ve İstiklal Marşı uygulaması da kaldırılmalı. İki uygulama da aynı şekilde faşizan ve tek tipleştirici. ‘Türk’üm, doğruyum, çalışkanım’ diye başlayan bir metni her sabah bağıra bağıra ve mecburi olarak okumak zorunda öğrenciler. Lütfen bu görüntüye dışarıdan bakmaya çalışın… Türkiye’de değil de bir Avrupa ülkesinde olsaydı bu uygulama. Mesela ‘Alman’ım, doğruyum, çalışkanım’ diye başlasaydı öğrenciler güne… Herhalde yer yerinden oynardı.

***
19 Mayıs stat kutlamaları bireyi yok eden, askeri bir disiplin ve ‘üstün ırk’ çağrışımları yapan faşizan törenlerdi. Haziran 1938’den beri düzenlenen, dönemin Avrupa’da yükselen ırkçı dalgasının esin kaynağı olduğu, tek tipleştirici bir uygulamaydı. Bu uygulamanın Cumhuriyetimizi kutlamakla ne ilgisi olduğunu hiçbir zaman anlamadım. Hatta lisedeyken bizim okulun (İstanbul Erkek Lisesi) Alman hocaları bu törenlere hayretle bakar, ‘benzer törenler Hitler döneminde bizde de yapılırmış’ derlerdi. Hele birkaç yıl önce o törenlerden yansıyan bir kare vardı ki… Bir genç yüzünü ve gövdesini tamamen kaplayan bir Atatürk posteri sarmış gövdesine, kör bir şekilde hareket etmeye çalışıyor… Tam bir kraldan çok kralcılık örneğiydi! Atatürk’ün görse utanacağı bir ‘tapınma’ karesiydi… Daha sonra akademisyen Esra Özyürek o kareden esinlendi ve ‘Modernlik Nostaljisi’ adlı, laiklik ve Kemalizm’i sorguladığı kitabının kapağına yüzleri Atatürk maskeli, 19 Mayıs kutlamaları yapan gençler koydu.
***
Not: Yasak nedeiyle yazının tamamını yayımlayamıyoruz. Yazıyı aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar kapatıldı.