İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mor Gabriel Manastırı Davası Neden Çözülemiyor

 Vercihan Ziflioğlu / Istanbul-Hurriyet Daily News
 Son yıllarda Süryani toplumuyla özdeşleşen Mor Gabriel (Süryanice: Deyrulumur) Davası nedeniyle hem Türkiye’deki hemde dünyadaki Süryaniler tepkili. Türkiye’de tıkanan dava artık AIHM’den çıkacak kararı bekliyor. 


2008 yılından bu yana süren davanın Türkiye’deki bir diğer duruşmasıysa 10 Ocak’ta (Güneydoğu illerinden) Mardin’in Midyat ilçesinde görülecek. Dava öncesinde Süryani Dernekleri Federasyon Başkanı Evgil Türker ve Avrupa Süryaniler Birliği Türkiye Sorumlusu Tuma Çelik Hurriyet Daily News’a açıklamalarda bulundu. Davanın kamuoyunda sadece köylüler tarafından açılan basit bir dava gibi lanse edildiğini oysa tam tersi olduğunu söyleyen Türker, davanın siyasi bir dava silsilesine dönüştüğünü, devletin bazı kanatlarının da dahil olduğunu söyledi ve ekledi: “Şu anda köylüler tarafından açılmış gibi görünen arkasında organize yerel güçlerin de olduğu mevcut davanın yanısıra, alehimizde Orman Bakanlığı’nın, kadastronun, hazinenin ve Mor Gabriel Vakfı yöneticileri aleyhinde açılan toplam beş dava daha var. Orman Bakanlığı manastır arazilerinin orman olduğunu iddia ediyor.” Dava süreci 2008 yılında başladı. Mardin’in Midyat ilçesinde bulunan 1700 yıllık manastır aleyhinde çevre köylerde yaşayan Yayvantepe, Çandarlı ve Eğlence köyleri sakinleri manastırın köyün arazilerini işgal ettiğini gerekçesiyle dava açmıştı.” 
Tapu-kadastro arşivleri nerede saklı?
Bu davayla bizim kutsalımıza dokunuldu diyen Çelik, “Hristiyan dünyası için Kudüs neyse Süryaniler içinde Mor Gabriel o’ dedi. Midyat’ta yerel mahkemelerde Süryani toplumu lehine alınan kararların yargıtayda bozulduğunu söyleyen Çelik açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Bize manastır davasını neden büyüttüğümüzü soruyorlar, Isveç Parlamentosu’nun 1915 Soykırımı’na (Süryanilerde 1915 olayları sırasında Ermenilerle birlikte soykırım yaşadıklarını iddia ediyor ve olayları Süryanice Sayfo sözüyle tanımlıyor) ilişkin aldığı kararı önümüze koyuyorlar. Davalar haksız yere bizim aleyhimizde açılmasına karşın biz sürekli kendimizi savunmak zorunda bırkaılıyoruz.” Türker, biz davanın Türkiyede sonuçlanmasını çok isterdik dedi ve ekledi: “Binlerce yıllık  topraklarımız gasp edildi, davanın sonuca ulaşmasını çok istedik fakat neticeye varamadık.” Kamuoyunda Süryaniler eşittir Mor Gabriel sorunu gibi bir yargı oluştu diyen Çelik’se şöyle devam etti: “Mor Gabriel’in olduğu bölgede binlerce dönümlük gasp edilmiş arazilerimiz var korku ve maddi imkansızlıklar nedeniyle dava açılamıyor.” Bölgede tapu-kadastro kayıtlarının yeni yeni alınmaya başladığını söyleyen Çelik açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Geçmişte ne kadar belge korunup arşiv altına alındı ve kaydedildi bilmiyoruz, eski kayıtlar bulunabilse bu sorunlar yaşanmazdı. Türker, biz Süryaniler barışçıl ve baskı olmayan bir ortamda yaşamak istiyoruz dedi ve ekledi: “Davanın diasporadaki Süryanileri de rahatsız ediyor, geleceğe dair planlarını, geri dönüş umutlarını kırıyor.” Miras süreklilik gerektirir birisinin mirasına el koymak sürekliliği bitirmek anlamına gelir diyen Türker düşüncelerini şu sözlerleşunları söyledi: “Binlerce yıllık mirasımıza el konulması bizleri tarihimizden kimliğimizden koparmak anlamına gelir. Binlerce yıllık tarihimiz yok sayılarak köksüz bir topluma dönüştürülmek isteniyoruz.”

Yorumlar kapatıldı.