İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Fransa’daki yasa, meydanı Talat Paşa Komitesi ve Halaçoğlu’na bıraktı

Saadet ORUÇ / soruc@stargazete.com
Türkiye, kendi tarihinin kara sayfalarıyla yüzleşme olgunluğuna her geçen gün daha fazla yaklaşıyor… Dünündeki acı sayfaların sızısını da, en iyi halklar arasındaki dolaysız iletişim dindirecektir.“Züccaciye dükkanına dalan fil” gibi adımlar atan Fransız siyasetçiler değil…Fransa’da gündeme getirilen yasa tasarısı, Pazar günü Concorde Meydanı’nda toplanan ve Türkiye’nin katettiği mesafenin fersah fersah gerisinde kalan Talat Paşa Komitesi ve resmi tarih tezinin, kendisinin bile inanmadığı bir inançla, savunucusu olan Yusuf Halaçoğlu anlayışına bırakmıştır meydanı… Türkiye bu marjinal isimlerden ibaret değil oysa genç ve modern insanlarıyla Monsieur Sarkozy! 

12 Eylül ve darbelerle hesaplaşma her ne kadar somut adımların yavaşlığıyla paralel ilerlese de, “Pandora’nın Kutusu” açıldı bir kez.
Dersim Katliamı, bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından belgelerle dile getirildi.
On yılda bir bozuk bir saat gibi darbelere kurulan bir siyasal sistem, askeri vesayete karşı önemli bir mesafe kaydetti.
Avrupa Birliği, Türkiye’nin demokratikleşme süreci hanesine yazdı askeri vesayete karşı başlatılan girişimleri.
Bütün bu adımları da, garip bir şekilde adında “demokratik” ya da “halk” kelimeleri geçen partiler değil, muhafazakar bildiğimiz siyasi oluşum gerçekleştirdi.
Türkiye’nin, Avrupa solunun ve dünyanın içinden geçtiği politik iklimin sonucudur bu sürpriz ilerleme ve kavramların taşıdığı anlamların değişmesi deyip, bu tartışmayı başka bir yazıya erteleyip, esas konumuza geçelim.
Bugün başlayan hafta boyunca, Fransa’da yeniden gündeme getirilen ve kısaca “inkar yasası” olarak adlandırılan “Ermeni soykırım iddialarının inkarının cezalandırılmasına ilişkin yasa”yı konuşacağız.
Yasa, eğer bir son dakika sürprizi olmazsa, 22 Aralık Perşembe günü Fransız Ulusal Meclisi’nde yapılacak oylamada, kabul edilecek.
Kabul edildiği anda da Paris Büyükelçisi Tahsin Burcuoğlu, “istişareler için” Ankara’ya gidecek.
Senato süreci var ve siyasilerin kırdığı camları yapıştırmaya çalışan Fransız diplomatlar, Türk muhataplarına yasanın Fransız Senatosu’nda uzun bir sürece yayılacağını ve yasada değişiklikler yapılacağını çıtlatıyor.
Ankara ise Erdoğan’ın Fransa lideri Nicolas Sarkozy’ye yazdığı mektup başta olmak üzere, başlattığı girişimlerle Fransa’ya bu yasanın olası sonuçları hakkında uyarılar veriyor.
1915 olaylarını bir konferansta ele almayı öneren Ankara, bu konferansın Paris’te düzenlenmesini önermişti.
Paris deyip geçmeyin, Ermeni lobisinin en güçlü olduğu kenttir Paris.
Paris’te seçim hesaplarıyla tozlu raflardan indirilip, üçüncü kez meclis gündemine alınan yasa, yavaş da olsa ilerleyen bu sürece zarar vermekten başka bir işe yaramayacaktır.
Kendi tarihi Kuzey Afrika sömürgecilik tarihiyle eşdeğer olan Fransa gibi bir ülkenin, bu yasayla en son düşündüğü şey ise Ermeni halkıdır.
2000 yılında Türk, Ermeni ve Azeri gazeteciler tarafından başlatılan bir inisiyatif çerçevesinde Erivan’ı ziyaret etmiştim.
Türkiye ve Ermenistan insanı arasındaki ortak kaderi, 3000 km ötedeki bir başkası daha iyi algılayabilir mi?
Ekonomik olarak zor durumdaki Ermeni insanının sesini ne Avrupa’daki ermeni diasporası ne de seçim hesaplarıyla arada bir onları hatırlayan Avrupa siyasi eliti duyuyor.
Sınırın öte yanındaki benzeri kaderi yaşayan Türkiye insandır Ermeni insanının bugününü en iyi anlayan.
Dünündeki acı sayfaların sızısını da, en iyi halklar arasındaki dolaysız iletişim dindirecektir.
“Züccaciye dükkanına dalan fil” gibi adımlar atan Fransız siyasetçiler değil…
Fransa’da gündeme getirilen yasa tasarısı, Pazar günü Concorde Meydanı’nda toplanan ve Türkiye’nin katettiği mesafenin fersah fersah gerisinde kalan Talat Paşa Komitesi ve resmi tarih tezinin, kendisinin bile inanmadığı bir inançla, savunucusu olan Yusuf Halaçoğlu anlayışına bırakmıştır meydanı…
Türkiye bu marjinal isimlerden ibaret değil oysa genç ve modern insanlarıyla Monsieur Sarkozy! 
DİPNOT: Fransa’daki Türk derneklerinin 22 Aralık Perşembe günü Ulusal Meclis önünde sabah saatlerinden itibaren yasaya karşı biraraya geleceklerini de yeri gelmişken not düşelim.
Artık depreme dayanıklı binalar yapmak mümkün.

Yorumlar kapatıldı.