İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Toprağına gömülememiş anaların izleri

Sevda Aydın
Yönetmen Tayfur Aydın’ın ilk uzun metrajlı filmi İz-Reç önceki gece gala yaptı. Topraklarına gömülemeyen anaların anısına çekilen film bugün vizyona giriyor. İz, köyleri yok edilince bir Kürt’le evlendirilen ve ölüm döşeğine kadar Ermeniliğini gizleyen Şeristan Anne’nin yıllar süren özlemini, yaşadığı acıları anlatıyor… Bu ülkede bu konuda çok fazla sıkıntı var. Özellikle tek bir noktadan bakmamak gerekir. 1915’te yaşananlar, son günlerde tekrar gündeme gelen tartışmalarla Dersim’de yaşananlar… Hal böyle olunca bizim anlattığımız hikayede bu tartışmalara yakın olsun ve yaşanılanları gösterebilsin istedik. Çevremizde pek çok böyle aile var; ya  kökenini araştırmıyor ya da saklamaya çalışıyor. Bazen de utandırılmaya çalışıyorlar. Bu noktalardan yola çıktım ve zor bir iş yaptığımın farkındaydım. 

**************
Yönetmen Tayfur Aydın’ın ilk uzun metrajlı filmi İz-Reç önceki gece gala yaptı. Topraklarına gömülemeyen anaların anısına çekilen film bugün vizyona giriyor. İz, köyleri yok edilince bir Kürt’le evlendirilen ve ölüm döşeğine kadar Ermeniliğini gizleyen Şeristan Anne’nin yıllar süren özlemini, yaşadığı acıları anlatıyor. Önceki akşam Beyoğlu Sinemasında galası yapılan filmin başrollerinde Necmettin Çobanoğlu, Bilal Bulut, Melahat Bayram yer alırken, onlara filmde Serdar Orçin, Ozan Diyar ve Tarçın Çelebi eşlik ediyor.
ERMENİ OLDUĞUNU ÇOCUKLARINA BİLE SÖYLEYEMEYEN BİR ANNE
Şeristan henüz gencecik bir kadınken bir gün ansızın köyü asker basar. Sevgilisi Arto dahil köydeki herkesin katledilişine tanık olur. Seriştan’ı alıp Kürt bir adamla evlendirirler. O günden beri yaşadıklarını kimseyle paylaşamaz kendi çocuklarıyla bile…
Aradan yıllar geçer, Seriştan’ın ikinci eşi vefat etmiştir ve artık Oğlu Mirzap (Necmettin Çobanoğlu) ve iki kızı ve torunu Hevi (Bilal Bulut) ile İstanbul’da yaşamaktadırlar.  Seriştan iyice yaşlanmış, üstelik ağırlaşan bir hastalıkla son günlerini yaşamaktadır. Ölümü hissettikçe içindeki hasret dile gelmeye başlar. Oğlu Mirzap’a kendi toprağına gömülmek istediğini söylerken, yaşamı boyunca yüreğinde saklı tuttuğu Ermeni olduğu sırrını da açıklar. Mirzap önce karşı çıkmak istese de annesinin bu isteğini yerine getirmek için yola çıkarlar.
BİR YOL FİLMİ
Bir yol filmi İZ- Reç… Bir köyden bir başka köye, oradan koca şehirlere ve tekrar köye giden
 bir yol filmi. Ama gidilen sadece kilometrelerle ölçülebilen bir yol değildir. Aynı zamanda Seriştan’ın hasretine, acılarına, çocukluğuna, isyanına çıkılan bir yolculuktur. Batman’a  yaklaştıkça bozkırlar, koca dağlar görüldükçe, Seriştan acı acı haykırır ağıtlarını.
Yavuz Ekinci’nin “İncir” adlı öyküsünden uyarlanarak, Yönetmen Tayfur Aydın’ın senaryolaştırdığı filmin çekimleri İstanbul, Diyarbakır ve Batman’da gerçekleştirildi. Yapımcılığını Türker Korkmaz üstlenirken, görüntü yönetmenliğinde Emre Konuk’un ,  kurguda Selim Demirdelen’in ve müziklerde ise Mustafa Biber’in imzası var.
Ağırlıkta Kürtçe konuşulan filmde Necmettin Çobanoğlu’nun canlandırdığı Mirzap karakteri senaryo için önemli bir karakter. Fakat küçük bir aksilik vardır; Çobanoğlu’nun Kürtçe bilmemesi… en azından bu filme kadar. Çobanoğlu senaryoyu okuduğunda bu filmin çekilmesinin önemli olduğunu ve bu rolü oynamak için Kürtçe öğrenmesinin zorunluluğunu fark eder ve Tiyatrocu ve Yönetmen Aydın Orak’tan yardım ister. 12 gün boyunca kendi deyimiyle “kafasını parçalarcasına” Kürtçe çalışır.
Bugün vizyona giren filmin Yönetmeni Tayfur Aydın’la ilk uzun metrajlı filmi İz-Reç’i konuştuk.
KÜRT SORUNUNA 1915’TEN TAKİP ETTİĞİMİZ BİR KARAKTERLE DEĞİNDİK
Toprağına gömülememiş analar filmin alt metni. Biraz bundan bahseder misiniz?
 Bu ülkede bu konuda çok fazla sıkıntı var. Özellikle tek bir noktadan bakmamak gerekir. 1915’te yaşananlar, son günlerde tekrar gündeme gelen tartışmalarla Dersim’de yaşananlar… Hal böyle olunca bizim anlattığımız hikayede bu tartışmalara yakın olsun ve yaşanılanları gösterebilsin istedik. Çevremizde pek çok böyle aile var; ya  kökenini araştırmıyor ya da saklamaya çalışıyor. Bazen de utandırılmaya çalışıyorlar. Bu noktalardan yola çıktım ve zor bir iş yaptığımın farkındaydım. Ama gelen olumlu eleştirilerle iyi bir şey yaptığımı gördüm. Kürt sorununa 1915’ten takip ettiğimiz bir karakterle değindik. Aynı zamanda bir yol hikayesi. Yol hikayelerin çekimi teknik olarak zordur. Uzun hazırlık çalışmaları ve ekibin emeğiyle işimizi bitirdik.
Sizin ilk uzun metrajlı filminiz bu. Hem teknik, hikaye geçişler açısından zor bir hikaye ve üstelik Yavuz Ekinci’nin yazdığı bir öyküyü senaryolaştırdınız. Bütün bunlar bir ilk film için zor olmadı mı?
Yavuz Ekinci öyküyü elime verdiğinde çekebileceğimi daha o anda söylemiştim. Bir ekip çalışmasından önce birebir sahne çalışmaları yaptım. 6-7 gün içinde senaryonun kurgusunu ham halini tamamladım. Her şeyi dile getiren değil, yalın bir anlatımla filmi götürmek istedim. (İstanbul/EVRENSEL)
http://www.evrensel.net/news.php?id=18992

Yorumlar kapatıldı.