İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sadece Dersim değil, Ermenileri de konuşalım

Mehmet Ali Birand / mabirand@e-kolay.net / CNNTURK
Oysa ülke olarak, sadece Dersim olayları değil, tarihimizle yüzleşmemiz gerekiyor. Bütün ülkeler eninde sonunda geçmişlerindeki karanlıklarla yüzleşirler. Bundan kurtulamazlar. Bizler şimdiye kadar, geçmişimizdeki umacılardan hep çekindik. Açık gönüllülükle ve cesaretle, eski hatalarımızı tartışmadık. Üç maymunları oynadık.Ne oldu? Hiiç, suçlamalar hala orada duruyor, hayatını kaybedenler bizi gözlüyor. Tarihimizde işlediğimiz hatalarla, sorumluluklarımızla yüzleşmekten başka çaremiz yoktur. Ermeni sorunu da bu çerçeveye girer. Ortada korkunç bir olay dururken, görmezden gelemeyiz. İnkâr ederek, sadece kendi kendimizi aldatırız. Yeter ki, bu hesaplaşmayı ciddi şekilde yapalım. Oyun oynamayalım. Göz boyamayalım.

**********
CNN TÜRK Genel Yayın Yönetmeni
mehmetalibirand.com.tr
 
Sadece Dersim değil, Ermenileri de konuşalım
Dersim ( Tunceli) , yakın tarihimizin en acı olaylarından biridir.
Evirip çevirmeden söylemek gerekirse,1937-1938 yıllarında Kürtlerin isteklerine ve isyan anlamına gelen tutumlarına bir set çekmek için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin binlerce vatandaşını “fareler gibi ” ilaçladığı, bombaladığı ve katlettiği olaydır.
Bugünlerde , dönemin CHP iktidarı sanık sandalyesine oturtuluyor. Atatürk’e kadar uzanan bir dizi suçlama yapılıyor. Doğrudur, CHP iktidarının sorumluluğu yadsınamaz. Ancak , bu kampanyanın arkasında, TARİHİMİZLE YÜZLEŞME değil, muhalefet partisini köşeye sıkıştırmak ve prestijini yıpratmak yatıyor.
Oysa ülke olarak, sadece Dersim olayları değil, tarihimizle yüzleşmemiz gerekiyor. Bütün ülkeler eninde sonunda geçmişlerindeki karanlıklarla yüzleşirler. Bundan kurtulamazlar. Bizler şimdiye kadar, geçmişimizdeki umacılardan hep çekindik. Açık gönüllülükle ve cesaretle, eski hatalarımızı tartışmadık. Üç maymunları oynadık.
Ne oldu? Hiiç, suçlamalar hala orada duruyor, hayatını kaybedenler bizi gözlüyor.
Tarihimizde işlediğimiz hatalarla, sorumluluklarımızla yüzleşmekten başka çaremiz yoktur.
 Ermeni sorunu da bu çerçeveye girer. Ortada korkunç bir olay dururken, görmezden gelemeyiz. İnkâr ederek, sadece kendi kendimizi aldatırız. Yeter ki, bu hesaplaşmayı ciddi şekilde yapalım. Oyun oynamayalım. Göz boyamayalım.
 Lütfen bana söyler misiniz, neden korkuyoruz?
 “Bunları biz değil, Osmanlılar yaptı ” diye de kendimizi kurtaramayız. Ermeni olaylarının 100 üncü yıldönümü yaklaşıyor. Eğer bizler adım atmazsak, bu defa başkaları haksız şekilde bizi yargılayıp suç dağıtacaklar. Çok daha fena şekilde yaralanacağız.
 Oysa tam aksine, tarihimizle ne kadar hesaplaşırsak, toplumumuz o derecede yücelir. Özgüveni artar ve daha sağlıklı bir kafa yapısına kavuşur.
 Dersim olsun, Faili Meçhul Cinayetler olsun, üstlerini kapattıkça, inkar ettikçe hiçbir şey kazanamayız. Unutmayalım ki, kafamızın arkasında hep “Birşeyler yapmışızdır mutlaka ” düşüncesi vardır ve hiçbir zaman da silinmeyecektir.
Hatırlayın, Başbakan Özal, yıllar önce Cezayir ‘e gitmiş ve Fransı sömürgeciliği döneminde, Cezayir özgürlük savaşına destek vermediğimizden dolayı özür dilemişti.
 Ne oldu?
 Ne kaybettik?
 Aksine kazandık…
 Gelin iç politika kavgalarını bir yana bırakıp, olaya daha geniş açıdan bakalım.
 Geçmişimizle hesaplaşalım.

Yorumlar kapatıldı.