İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye-Kızılderili Ticaretini Engellemek İsteyen Ermeni ve Rum Lobileri Yenildi

ABD Temsilciler Meclisi’nin Doğal Kaynaklar Komitesi, ABD’deki Kızılderili kabileleri ile ticarette Türkiye’ye imtiyaz sağlayan yasal düzenlemeyi, Ermeni, Yunan ve Rum lobisinin tüm çabalarına rağmen kabul etti. 


WASHİNGTON (ANKA) – Türkiye’nin, ABD’de Ermeni, Yunan ve Rum lobilerine karşı önemli bir zafer elde ettiği belirtiliyor. ABD Temsilciler Meclisi’nin Doğal Kaynaklar Komitesi’nde ABD’deki Kızılderili kabileleri ile ticarette Türkiye’ye imtiyaz sağlanmasına yönelik düzenlemeyi bloke etmek amacıyla Ermeni, Yunan ve Rum lobilerince yürütülen kampanya sonuçsuz kaldı.
ABD’deki Kızılderili kabilelerinin ekonomik kalkınması ve Türk şirketlerinin yatırımlarının cesaretlendirilmesini amaçlayan söz konusu yasal düzenleme, Temsilciler Meclisi Doğal Kaynaklar Komitesi’nde ele alındı. Yapılan oylama sonucunda düzenleme, kabul edildi.
Komitenin 17 Kasım’da yapılan toplantısı öncesi ABD’deki Ermeni, Yunan ve Rum lobileri, komite üyelerini etkilemek için yoğun bir kampanya yürütmüştü.
Lobilerin, özellikle Komite üyelerinden John Sarbanes tarafından sunulan ve metinde “Türk Cumhuriyeti” yerine “yabancı ülkeler” ifadesinin kullanılarak imtiyazlardan başka ülkelerin de yararlanmasını sağlamayı amaçlayan bir değişiklik önerisinin kabul edilmesi için yoğun kulis yaptılar.
Ancak Doğal Kaynaklar Komitesi’ndeki oylama, Sabarnes’in sunduğu öneri reddedildi. Bunun sonucunda da lobilerin tüm çabalarına rağmen Türkiye lehindeki yasal düzenlemenin, 15 oya karşı 27 oy ile kabul edildiği bildirildi.
Bu arada, Türkiye’ye karşı kampanyada önemli bir rol üstlenen büyük Ermeni lobilerinden ANCA, Sabarnes’in önerisinin reddedilmesi için Komite içinde yapılan çabaya ise Alaska Cumhuriyetçi üyesi Alaska Temsilcisi Don Young’un liderlik ettiğine de dikkat çekti.
Ermeni, Yunan ve Rum lobileri, kampanyalarında söz konusu düzenlemeyi, “Türk lobisinin, Kızılderili topraklarında Türk şirketlerine özel ticari teşviklerini sağlamayı amaçlayan bir girişimi” olduğunu öne savunurken Türkiye’nin “kendi yerli halkına baskı” yaptığını, düzenlemenin, “güçlü bir insan hakları sicili” olan tüm ülkeleri kapsayacak biçimde genişletilmesi gerektiğini de savunmuştu.(ANKA)
(CN/ÖMR)

Yorumlar kapatıldı.