Bedros Turyan 20 yaşında hayatını kaybetti, kısacık bir ömür bile bugün hala onun tanınmasına ve onu bilenler tarafından saygı duyulmasına yetmiştir. İstanbul Ermeni Edebiyatının “Uyanış”(Zartonk) kuşağının soylu şairlerinden ve Ermeni Edebiyatına büyük katkıları olan ozan 1851 yılında İstanbul un Üsküdar semtinde doğmuş, 1872 yılında yakalandığı Tüberküloz hastalığından , maddi olanaksızlık ve yoksulluk nedeniyle kurtulamayarak vefat etmiştir, kabri doğduğu semtte Bağlar başı Ermeni mezarlığındadır.
Gelin hep beraber bir geziye çıkalım, bir şairin şiir bahçesini ziyaret edelim . Bu bahçe herhangi bir yerde rastlayacağımız bir bahçe değil, bu bahçe gönlümüzün , duygularımızın , zihnimizin köşelerinde yayılan bir bahçe. Bu bahçede,dalga dalga inen sis bulutların içinden süzülen güneş ışınlarının yansıdığı, mis kokulu çamların arasından esen meltemin,üzgün mü üzgün , yanık mı yanık ,ama ninni emsali bir nağme ile türküler yaktığı,insanın duygularının ve zihninin çözüldüğü bir bahçe :Bu bahçe renk a renk güllere,ve çeşitli çiçeklerle süslü,yağmurun,karın,rutubetin çiçeklerin süsünü ve ihtişamını bozamadığı bir bahçe.
İşte acılarla,ıstıraplarla,hastalık, bunalım, eza,cefa,hasta bir nefesle,fısıltılı bir solukla sulanan,solmayan duygularla ve ter temiz sevgilerle dolu Bedros Turyan(Zımbayan) ın şiir bahçesi:
Bedros Turyan 20 yaşında hayatını kaybetti, kısacık bir ömür bile bugün hala onun tanınmasına ve onu bilenler tarafından saygı duyulmasına yetmiştir.
İstanbul Ermeni Edebiyatının <Uyanış>(Zartonk) kuşağının soylu şairlerinden ve Ermeni Edebiyatına büyük katkıları olan ozan 1851 yılında İstanbul un Üsküdar semtinde doğmuş, 1872 yılında yakalandığı Tüberküloz hastalığından , maddi olanaksızlık ve yoksulluk nedeniyle kurtulamayarak vefat etmiştir, kabri doğduğu semtte Bağlar başı Ermeni mezarlığındadır.
Bedros Turyan ilk okul eğitimini Üsküdar Cemaran Ermeni ilk okulunda aldı, mezuniyetinden hemen sonra önce eczacı daha sonra marangoz çırağı olarak iş hayatına , başladı , zamanla evlerde özel dersler veren Bedros Turyan , daha sonra gazetelerde yazar ve çevirmen olarak çalışmaya başladı ve birçok batılı edebi ve tiyatro eserlerini Ermenice’ye çevirmiştir .
Üsküdar’ın eşsiz şairi, Üsküdar’ın bülbülü Turyan’ın eserlerinde , eza , izdırap , aşk, çile, cefa , acı, hüzün, bunalım, burukluk görmekteyiz,bunların hepsi bahtsız şairin iç dünyasını ,duygularının dışa vurumu ve dışa yansımasıdır, tüm eserlerinde işlenen konular hayal ürünü değil, gerçek bir yaşanmışlıktır, şair kendisindeki Allah vergisi büyük bir meziyetle gerçek yaşanmışlıkları ustaca şiirlerinde dillendirebilmektedir . eserleri Fransızca, İngilizce, Almanca , İspanyolca olmak üzere birçok dillere çevrilmiştir, LICAG(Gölcük), INC GISEN(NİYE DİYORLAR), TURKUHİN(Türk kızı), DRDUNC(Şikayet),ZIĞCUM(Pişmanlık) , İM MAHI(Ölümüm).
Temiz hatırası önünde saygı ile eğiliriz.
Dr.med.Sarkis Adam
Almanya.
Üsküdar Bülbülü diye adlandırılan Ünlü Şairin Ölümsüz Eseri
ÖLÜMÜM
Solgun benizli ölüm meleği,
Sınırsız bir gülüşle karşıma dikilse de,
Acılarımla ruhum bahar olup uçsa sa,
Bilin ki hala yaşıyorum.
Yastığımın ucunda eriyen
Soluk çehreli bir mum
Soğuk ışın serse de ah,
Bilin ki hala yaşıyorum.
Terli alınımla
Taş kesilmiş vücudumu,
Kefene sarıp kara tabuta koysalar da,
Bilin ki hala yaşıyorum.
Acımasız ölüm meleğinin titrek gülüşü
Dokunaklı çanın çalmasıyla
Tabutum ağır ağır ilerlerse de,
Bilin ki hala yaşıyorum.
Yas şarkıları söyleyen insanlar,
Siyah giysileri ve asık suratlarıyla
Tütsü ve dua yaysalar da,
Bilin ki hala yaşıyorum.
Çukurumu kazıp beni gömseler de
Yasa bürünmüş sevdiklerim
Ağlaşıp ayrılsalar da,
Bilin ki hala yaşıyorum.
Ama eğer bir köşede
Unutulup giderse mezarım,
Ve hatıram da solarsa ,
İşte o zaman ben ölürüm, ah!
Bedros Turyan
(Ermenice’den Çeviri YERVANT GOBELYAN)
Yorumlar kapatıldı.