İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Avrupa’nın Kaçınılabilir Savaşı: Dağlık Karabağ

 “Avrupa’nın Kaçınılabilir Savaşı: Dağlık Karabağ” adlı kitabın tanıtıldığı panelde, Ermenistan ile Azerbaycan arasında savaş noktasına gelen Dağlık Karabağ sorunu ve bu sorunun çözümü için getirilebilecek olası çözümler ele alındı.İlk konuşmacı olan kitabin editörü Sargis Ghazaryan konunun; bölgede barışın korunması için alınabilecek önlemler ve bu aşamada Avrupa’ya düşen rol olmak üzere incelenmesi gerektiğini belirterek “Olası bir savaşı engellemek için bölgede Avrupa ile işbirliğinin elzem olduğunu” kaydetti.

******************
AB Haber
Brüksel’de Press Club’de 21 Eylül’de Ermenistan’ın bağımsızlığının yirminci yıldönümü kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen “Avrupa’nın Kaçınılabilir Savaşı: Dağlık Karabağ” adlı kitabın tanıtıldığı panelde, Ermenistan ile Azerbaycan arasında savaş noktasına gelen Dağlık Karabağ sorunu ve bu sorunun çözümü için getirilebilecek olası çözümler ele alındı.
İlk konuşmacı olan kitabin editörü Sargis Ghazaryan konunun; bölgede barışın korunması için alınabilecek önlemler ve bu aşamada Avrupa’ya düşen rol olmak üzere incelenmesi gerektiğini belirterek “Olası bir savaşı engellemek için bölgede Avrupa ile işbirliğinin elzem olduğunu” kaydetti. Avrupa Parlamentosu üyesi Charles Tannock ise, “son zamanlarda Avrupa’nın kendi iç sorunları yüzünden Kafkasya’daki durum ile yakından ilgilenemediğini fakat AB’nin dış politikasının bölgedeki gerginliği azaltmaya ve olası bir savaşı önlemeye yönelik” olduğunu kaydetti. Enerji koridorlarının bölgedeki huzursuzluktan etkilenecek olmasının AB’yi zararlı çıkaracağını da sözlerine ekledi.
Sonradan söz alan Leuven ve Lessüus Öniversitesinden Dr.Dirk Rochtus ise Dağlık Karabağ’ın Belçika federal modelini örnek alıp alamayacağını ele aldı. Karabağ’da Belçika federal anayasasındaki gibi çeşitli alanlardaki yetki paylaşımlarının gerilimi azaltabileceğini savunan Rochtus, aynı zamanda Benelux ülkelerinin yaptığı gibi Kafkasya’daki küçük ülkelerin de dayanışma içinde olmaları gerektiğini kaydetti.
Rochtus’un arkasından konuşan Avrupa Parlamentosu Hıristiyan Demokrat Grubu üyesi Frank Engel, Dağlık Karabağ bölgesindeki sorunun uluslar arası hukukun iki prensibi olan kendi kaderini tayin hakkı ve ülkenin toprak bütünlüğü ilkelerinin tarih boyunca çatıştığını ve durumun değişmeyeceğini vurguladı. Dolayısıyla getirilecek en gerçekçi çözümün sınırların açılması olduğunu söyledi.
Son olarak söz alan moderatör Catholique de Louvain Üniversitesinden Prof.Dr. Bernard Coulie ise, “tarih boyunca Ermenistan’ın bulunduğu coğrafyada farklı kültür ve toplumların birbirine karıştığını, Ermenistan tarihindeki prenslikler arası rekabet yüzünden bölgede uzlaşıya varmanın güç olduğunu ve bu durumun biraz da Ermenistan’ın kaderinden kaynaklandığını” belirterek Avrupa’nın gözünde Ermenistan’ın çok önem arz eden bir sınır bölgesi olduğunu söyledi.
Dinleyicilerden gelen sorular ise Azerbaycan’ın yürürttüğü lobi faaliyetleri ve bölgedeki diğer ülkelerinin durum üzerindeki etkileri üzerineydi. Azerbaycan’ın Avrupalı siyasilere lüks tatiller sunarak lobi faaliyeti yapmasını ve petrolden gelen gelirinin bir kısmını buna harcamasının politikacılar üzerinde etkili olduğunu kabul eden konuşmacılar, “artık eskiden olduğu gibi sadece Ermenistan sempati sahibi değil, Azeriler dengeleri değiştirdiler” dedi.
Bölgedeki Rusya, Türkiye ve ABD gibi ülkelerin Karabağ sorunu hususunda yakından çıkarları olup olmadığı sorusunda ise Coulie, “Rusya’nın Ermenistan’a arka çıktığı, ABD’nin yıllardan beri stratejik ortağı olan Türkiye’nin ise Azerbaycan’ı savunduğu fakat aynı zamanda Amerika’da çok güçlü bir Ermeni lobisinin faaliyet gösterdiğini” söylerken “Türkiye’nin Azerbaycan üzerindeki etkisinin azaldığını” da ekledi. Bölgedeki gerginliğin Ermenistan-Türkiye arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi sürecini de baltaladığı belirtildi.
ABHaber, 25-09-2011 12.03 (TSİ)

Yorumlar kapatıldı.