İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Belge Yayınlarının azınlık hakları yolculuğu

Hüsnü Öndül
Yolculuğu sevgili Ayşenur ve Ragıp Zarakolu başlatmıştı. Çoğu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı solcusu ve insan hakları savunucusu, bu yolculuğa onların açtığı ve yürüdüğü yoldan giriş yapmıştı. Ben dahil. Konu azınlık haklarıydı… Belge yayınlarının yayınladığı 600 yüz sahifeye yakın bir kitap: “Soykırımın İkinci Safhası (Sürgüne Gönderilen Osmanlı Ermenilerinin Suriye Mezopotamya Toplama Kamplarında İmha Edilmeleri (1915-1916)” Yazarı Raymond H. Kevorkian.

ÖZGÜRLÜKLER
Hüsnü Öndül
Yolculuğu sevgili Ayşenur ve Ragıp Zarakolu başlatmıştı. Çoğu Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı solcusu ve insan hakları savunucusu, bu yolculuğa onların açtığı ve yürüdüğü yoldan giriş yapmıştı.
Ben dahil.
Konu azınlık haklarıydı.
Hani Hrant’ın, O samimi ve sahici adamın bizlere hatırlattığı ve geniş toplum kesimleri açısından da güncel  hale getirdiği konu.
Beni de Hrant’la tanıştıran Ragıp’tı. Yıl 1999… Aylardan temmuz…
Belge yayınları Ayşenur’un açtığı yolda yürüyüşünü sürdürüyor. Geçen ay Ragıp Zarakolu İstanbul’daki bir buluşmamızda iki kitap tutuşturdu elime. Biri Belge’nin diğeri kitap yazarının kendi yayınladığı bir kitap.
Belge yayınlarının yayınladığı 600 yüz sahifeye yakın bir kitap: “Soykırımın İkinci Safhası (Sürgüne Gönderilen Osmanlı Ermenilerinin Suriye Mezopotamya Toplama Kamplarında İmha Edilmeleri (1915-1916)” Yazarı Raymond H. Kevorkıan
İkinci kitap, “Osmanlı Devleti’nde Gayrimüslim Nizamnameleri” Yazarı Murat Bebiroğlu.
“Soykırımın İkinci Safhası”nda tanıklıklara yer verilir. Suriye’de toplama kamplarındaki zulümdür konu. “Önsöz”de değerli araştırmacı ve kitabı baskıya hazırlayanlardan  Sait Çetinoğlu Der Zor’u anlatır. Soykırım yalnızca Anadolu topraklarındaki sevkler sırasında yaşanmaz. Der Zor’da çok ağır bir şekilde yaşanır. O nedenle Önsöz’ün başlığı, “İnsanlık dramının tanığı olan topraklar” şeklindedir. Çetinoğlu’nun dikkat çektiği boyutlar var: Der Zor, zorla kaybedilenlerin yoğun olduğu bir yerdir. Soykırıma “emval-i metruke” (terk edilen malların talanı) ve “eftal-i metruke”(el konulan çocuklar ve kadınlar) olguları eşlik eder. Kitapta onlarca tanığın anlatımlarına yer verilir. İkinci kitap, yukarıda da belirtildiği gibi, “Osmanlı Devletinde Gayimüslim Nizamnameleri” adını taşıyor. Kitapta, Ermeni, Rum, Yahudi ve Süryani nizamnamelerine yer veriliyor. Bunlar genellikle 1860’lı yıllarda kabul edilen nizamnameler. Ama ilk belge “Galata Ahidnamesi (1453) “Fatih Sultan Mehmet’in iradesini yansıtıyor.
Biliyorsunuz, nizamname bugünkü karşılığıyla tüzük demek. Bu nizamnamelerde azınlıkların nasıl örgütlenecekleri, temsilcilerinin görevleri ve Osmanlı Devleti ile ilişkilerdeki görevleri yer alır. Mesela 1863 tarihli “Ermeni milleti nizamnamesi”nin 6. bend 1. maddede, “İstanbul patriği olarak seçilecek kişi, bütünüyle millet meclislerinin başkanlığına ve yürütme gücüne sahip ve özellikle Osmanlı Devleti’nin hükümlerinin uygulama aracı da olduğundan, bütün milletin güven ve itibarını kazanması açısından, her yönden bu makama uygun olacak nitelik ve onura sahip olmalıdır” denmektedir. Hükümetin 1961 yılında çıkardığı Patrik Seçimi Kararnamesi ve buna dayanarak çıkarılan Patrik Seçimi Talimatnameleri, İstanbul Valiliği’nin Patrik Seçimi için yer göstermemesi ve tarih vermemesi ve seçimin nasıl olacağına dair talimatnamesi de seçilecek patriğin hükümetle uyumlu bir kişi olmasını şart koşuyordu, hatırlayınız. Devlet 200 yıl sonra bile anlayışını değiştirmiyordu. Adını, rejimini değiştirmiş, 200 yıl geçmiş üzerinden bir de üstüne üstlük “laik” olduğunu yazmış anayasasına. Ama Ermeni cemaatının kendi dini önderlerini seçmelerine müdahale ediyor. Devam edelim. Ahidnameler de padişahın imzası/mührü ile azınlıkların haklarını garanti altına alan belgeler. Kitap çok değerli bir çalışma. Çünkü ilk kez ahitnameler ve nizamnameler tek bir kitapta bir araya getirilmiş ve orijinallerinden Türkçeye çevrilmiş. Kitabın yazarı Murat Bebiroğlu ve editörü Cahit Külekçi’yi kutlamak lazım.
Bir tarihçi dostum Belge Yayınlarının dağıtımını üstlendiği ve tanıtım toplantılarının birisinin İHD Genel Merkezi’nde yapıldığı “mavi kitap”la ilgili olarak (James Bryce ve Arnold Toynbee, Osmanlı İmparatorluğu’nda Ermenilere Yapılan Muamele, 1915-1916, sansürsüz basım) “ne kadar az şey biliyormuşuz” demişti. “Soykırımın İkinci Safhası” ve “Osmanlı Devletinde Gayrimüslim Nizamnameleri” de gerçeğin bilgisine dair eksiklerimizi giderecektir.
Tavsiye ederim.
 

Yorumlar kapatıldı.