İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkler, Soykırım kelimesinin kendileri için pürüz oluşturduğunu söyleme şerefini gösterseydi, biz başka bir kelime bulurduk.

Ermenistan’ın İsviçre Büyükelçisi Charles Aznavour’un «France-2 » TV  ″Vivement Dimanche″ programı esnasında verdiği röportajı sunuyor. Röportaj Türk ve kimi Ermeni medyasında geniş yankı buldu. Özellikle Türk medyasında çarpıtıldı… Sizin ″Bir kapıdan diğerine″ kitabınızda Ermeni Soykırımına ilişkin ″Soykırım, pürüz yaratan bir kelime″ diyorsunuz.Bu bir kelime en nihayetinde benim için pürüz. Şimdi söyleyeceklerim belki bazı Ermenileri bana karşı çıkmasına sebep olabilir, ancak korkunç olan bu değil. Türkler, Soykırım kelimesinin kendileri için pürüz oluşturduğunu söyleme şerefini gösterseydi, biz sınırların açılması ve Türk halkı demiyorum, Türk Hükümeti bizimle diyaloğa başlama konusunda düşünmeye başlaması için, başka bir kelime bulurduk.

*************
NEWS.am tanınmış Fransız Ermenisi şansonye, Ermenistan’ın İsviçre Büyükelçisi Charles Aznavour’un «France-2 » TV  ″Vivement Dimanche″ programı esnasında verdiği röportajı sunuyor. Röportaj Türk ve kimi Ermeni medyasında geniş yankı buldu. Özellikle Türk medyasında çarpıtıldı.
Sizin ″Bir kapıdan diğerine″ kitabınızda Ermeni Soykırımına ilişkin ″Soykırım, pürüz yaratan bir kelime″ diyorsunuz.
Bu bir kelime en nihayetinde benim için pürüz. Şimdi söyleyeceklerim belki bazı Ermenileri bana karşı çıkmasına sebep olabilir, ancak korkunç olan bu değil. Türkler, Soykırım kelimesinin kendileri için pürüz oluşturduğunu söyleme şerefini gösterseydi, biz sınırların açılması ve Türk halkı demiyorum, Türk Hükümeti bizimle diyaloğa başlama konusunda düşünmeye başlaması için, başka bir kelime bulurduk.
Türkler için bu trajediyi tanımak niçin bu kadar zor?
Hafızam beni yanıltmıyorsa, biz içerken ‘sağlığa’, Yahudiler içerken ‘hayatına’, Türkler içerken ‘şerefe’ diyoruz. Sanıyoru sorunun esas kısmı burada. Bir kere ve kalıcı olarak ‘şeref’in iki tarafı olduğunu onlara anlatmamız gerekiyor. Sadece kendini savunarak değil, aynı zamanda olanları da kabul etmek gerek, bu aynı zamanda gençlerin omuzuna aşılması güç bir iş bırakömamak için.
Bir buçuk milyon, bu küçük bir ülke için devasa bir sayı.
İki veya birbuçuk milyon aynı. Ben daha d-geniş bakıyorum. İki çocuğu veya birbuçuk milyon Ermeniyi öldürdüklerinde veya altı milyon Yahudiyi, aynı şey. Öldürdüler. Öldürmeyi istediler. Önemli olan bu.
Ve bütün bu masum kurbanlar mezarsız kaldı.
Evet, bu bana acı veriyor. Deir El-Zor’da hala tozlar içinde, kum içinde kemiklerin olduğu yerler var.
Daha önce bu röportajla ilgili olarak Türkiye’de yayımlanan Milliyet’in haberiyle alakalı, Ermeni Devrimci Federasyonu-Daşnaksutyun Partisi  Ermeni Davası ve Siyasi Meseleler Avrupa Ofisi direktörü Hilda Çoboyan NEWS.am’e yaptığı  açıklamada, Türk basının Fransız Ermenisi dünyaca ünlü şansonye, Ermenistan’ın İsviçre Büyükelçisi Charles Aznavour’un sözlerini bir kez daha çarpıttığını bildirdi.
Hilda Çoboyan açıklamasında şunları kaydetti: ″Her zaman Türkiye ve Türkler hakkında konuşurken şansonye ölçülü konuşmalar yapmaya çalışıyor. Bu kez de şansonye Türk insanını ve devletini birbirinden ayırmaya çalışmış. Ancak şansonye ″Soykırım kelimesi beni rahatsız ediyor″ dememişti, benzeri ifadede bulunmamıştır. Türkler onun sözünü çarpıtmışlar. Aznavour sadece , kendisi için bir veya birbuçuk milyon Ermeninin aynı şekilde izin verilemez olduğunu söylemiştir. Aznavour, yayın esnasında, adalet olması gerektiğini de söylemiştir.″
http://news.am/tur/news/73531.html

Yorumlar kapatıldı.