İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sarkisyan bu çıkışıyla 2015’e mi hazırlanıyor?

Hakan Çelik – info@gazete3.com.tr
Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinde somut tarihi gerçeklerden daha etkili olduğuna inandığım iki şey var: Önyargı ve bilgisizlik. Bu iki faktör düşmanca duyguların kolayca güçlenmesine neden oluyor… Başka bir gözle bakınca Sarkisyan’ın bu çıkışını bir dil sürçmesi ya da maksadı aşan bir ifade değil, planlı bir iletişim çalışması olarak görmek de mümkün.Çünkü Ermeniler, 1915’te yaşanan acı olayların 100. yılı olarak kabul ettikleri 2015 yılında dünya çapında kampanyalarla Türkiye’yi özür dilemeye ve tazminata mahkûm ettirmeye çalışıyorlar. Sarkisyan’ın bu sözleri, 2015 hazırlıklarının bir provası olarak görülebilir.

****
Sarkisyan bu çıkışıyla 2015’e mi hazırlanıyor?
 Türkiye ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin kötüleşmesinde somut tarihi gerçeklerden daha etkili olduğuna inandığım iki şey var: Önyargı ve bilgisizlik. Bu iki faktör düşmanca duyguların kolayca güçlenmesine neden oluyor.
Bütün dünyada birbirlerini yeterince tanımayan gençleri yakınlaştırmak için faaliyetler yürütülürken Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan öyle bir şey yaptı ki, “Türk- Ermeni ilişkileri adına ne yapılmamalı?” sorusuna örnek oldu.
Sarkisyan, öğrencilerle buluştuğu bir etkinlikte kendisine yöneltilen soruya “Dağlık Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı almak da gençlere kalıyor” cevabını verdi.
Ermenistan liderinin bu sözü, Erivan’ın Türkiye’nin sınırlarını ve toprak bütünlüğünü hâlâ tanımadığını gözler önüne serdi.
Ankara, ilişkilerin normalleşebilmesi için, Ermenistan’dan “Türkiye’nin topraklarında gözümüz yok” gibi bir açıklama yapmasını beklerken tam tersi oldu.
Sarkisyan’ın yaptığı şeyin yanlışlığını anlatacak bir kelime bulmakta zorlanıyorum. Böyle bir hatayı göreve daha dün başlamış toy bir politikacı bile yapmazdı.
Sarkisyan, bu çıkışıyla Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi için gayret gösteren insanların çabalarını da sabote etti.
Başka bir gözle bakınca Sarkisyan’ın bu çıkışını bir dil sürçmesi ya da maksadı aşan bir ifade değil, planlı bir iletişim çalışması olarak görmek de mümkün.
Çünkü Ermeniler, 1915’te yaşanan acı olayların 100. yılı olarak kabul ettikleri 2015 yılında dünya çapında kampanyalarla Türkiye’yi özür dilemeye ve tazminata mahkûm ettirmeye çalışıyorlar. Sarkisyan’ın bu sözleri, 2015 hazırlıklarının bir provası olarak görülebilir.

Normalleşme umuduna darbe
Şimdi bu açıklama orta yerde dururken ve Ermenistan’ın Dağlık Karabağ işgali devam ederken, Türkiye’den olumlu bir adım gelebilir mi?

İmkânsız!..
Açılımdan yana olan AK Parti Hükümeti, istese bile adım atmakta zorlanır. CHP, MHP ve kamuoyunun önemli bir kesiminden itiraz gelir. Bu nedenle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tepki göstermekte ve Sarkisyan’dan özür beklemekte yerden göğe kadar haklıdır. Çünkü Sarkisyan, lider sorumluluğu olan bir insanın sarf edemeyeceği kadar saçma şeyler söylemiştir.  Üstelik yaptığı açıkça tahrik ve Türkiye’ye haksızlıktır. AK Parti Hükümeti, muhalefetin bütün engellemelerine rağmen geçen yıl Van’ın Akdamar Adası’nda Ermenilerin ayin yapmalarını sağlamıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yine aynı barışı sağlama iradesiyle – benim de desteklediğim – çok doğru bir kararla futbol karşılaşmasını izlemek üzere Erivan’a gitmişti.
Sarkisyan, bütün iyi niyet girişimlerine zarar verecek çok yanlış bir iş yaptı. Kendisi herhangi biri değil, ülkenin cumhurbaşkanıdır ve ilişkilerin normalleşmesine hâlâ bir şans vermek istiyorsa açıkça özür dilemeli ya da “Yanlış anlaşıldım” demelidir.
Eğer 2015 için hesaplaşma kampanyasına başladıysa yapılacak bir şey yok demektir!

http://www.gazete3.com/kose.php?yazi=926

Yorumlar kapatıldı.