İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İHD İstanbul Şubesi Cemil Çiçek’i İstifaya Davet Ediyor

CEMİL ÇİÇEK’İ İSTİFAYA DAVET EDİYORUZ!
AKP iktidarının ilk gününden bu yana ülkenin en yakıcı sorunları üzerinden nefret ve düşmanlık saçan, kadınlara karşı cinsiyetçi, farklı kimliklere karşı ırkçılığa varan ayrımcı sözleriyle tarihe geçen Cemil Çiçek, süregelen savaşın tırmandığı bir anda yine her zamanki,  çatışmayı kışkırtan sözlerle barış istemediğini ilan etti.

Bölgede süren operasyonların Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde13’ü asker 7’si gerilla toplam 20 can kaybıyla sonuçlanması üzerine yasama organının başkanlığı gibi, sorun çözümüne hizmet etmesi gereken bir görevi yürütmekte olan Cemil Çiçek, “Artık herkesin safını iyi belirlemesi lazım. Ya demokrasiden yana olacağız ya da bu türlü kan ve kin kusanlarla beraber olacağız” diyerek bu göreve hiç yakışmadığını bir kez daha ortaya koydu. Barış için herkesin ortak bir noktada buluşması gereken bir dönemde, saflaşmayı, düşmanlığı, karşılıklı kin ve nefreti körükleyen, geçmiş icraatıyla da her vesileyle bu niyetini kanıtlamış olan Cemil Çiçek’i Meclis Başkanlığı’ndan derhal istifa etmeye davet ediyoruz.
Ayrıca ölümlerin meydana gelişine ilişkin yapılan açıklamalarla çelişen duyumlar medyaya yansımakta. Askerlerin can kaybına neden olan orman yangının nedenlerine ilişkin kuşkularımız var. Bu nedenle gerçeklerin açık, şeffaf ve detaylı bir şekilde açıklanmasını acilen talep ediyoruz. En başta evlat acısını yaşayan aileler olmak üzere bütün toplumun gerçekleri bilme hakkı var. Devlet bunu açıklamakla yükümlüdür.
Oysa İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin “Yangın, ya ateşle çıkar, ya bombayla çıkar, ya roketle çıkar, ya benzinle çıkar. Netice itibariyle yanmıştır, yakılmıştır. Sebebini araştırmak, sebebini söylemek bir şey ifade etmiyor” diyebilmiştir!  Ülkenin toplumsal düzeninden, yurttaşının emniyetinden sorumlu olan bakanlığın en tepesindeki şahıs bilmezlikten geliyor ama biz biliyoruz: Yangını kimin, nasıl, neden çıkardığı önemlidir. Çünkü can kayıplarının nedeni o yangındır. Tarihi boyunca gerçekleri gizleme geleneğine ve politikasına sadık kalmış olan devlet burada da belirsizliklerin, bilinmezliklerin arkasına saklanmayı tercih ediyor.
Gerçeklerin açığa çıkması adına biz insan  hakları savunucuları, cenazalere, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan ve Türk Tabipler Birliği’nden doktorların ve İnsan Hakları Derneği’nden avukatların da hazır bulunacağı koşullarda otopsi yapılmasını ve otopsi raporunun kamuoyuna tüm ayrıntılarıyla açıklanmasını talep ediyoruz.
13 askerin ölümünü, 13 asker ailesinin ocağına ateş düşüren kaybı, bir kin ve nefret saçma fırsatı olarak görenlere de söyleyeceğimiz bir çift sözümüz var:
Onları öldürmeye gönderirken, ölebileceklerini de biliyordunuz.
Hiç ölmeden hep öldürmek mümkün olsaydı savaşın çoktan biteceğini biliyordunuz.
Neden ölünmeden ve öldürülmeden bir çözüm için çaba harcamak yerine çocuklarımızı ölmeye ve öldürmeye gönderiyorsunuz? Sonra da sanki çok üzülmüş gibi sahte ağıtlar yakıyorsunuz, yeni ölümler için, daha çok çocuğumuz ölsün diye savaş kışkırtıcılığı yapıyorsunuz.
Üzüldüğünüze inanmıyoruz. Çünkü onları siz ölmeye gönderiyorsunuz. Kuşaklar boyu süren savaşın bitmesi için parmağını kıpırdatmayanların, çocuklarımızın öleceğini bile bile savaşı sürdürenlerin can kayıplarına gerçekten yüreklerinin yanması mümkün değildir.
Ülkenin kaderini elinde tutan yasama organının başında savaş kışkırtıcısı, yeni ölümlere davetiye çıkaran, nefret ve düşmanlık saçan birini istemiyoruz.
Cemil Çiçek’in derhal görevinden istifa etmesi için barıştan yana olan herkesi bu talebimizi ve yukarıda belirttiğimiz talepleri  desteklemeye çağırıyoruz.
16 Temmuz 2011
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
İSTANBUL ŞUBESİ

Yorumlar kapatıldı.