İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

AB kozunuz çok dinlilik

Bülent Şanlıkan
25 yıl Almanya’daki Müslümanların hakkını savunan, Mart ayında Aynalı Çeşme’deki Alman  Evangelik Protestan Kilisesi’ne atanan Ursula August ilk kez AKŞAM’a konuştu. Türkiye’deki ilk kadın dini temsilci olan August, yeni anayasada cemaatlerin statüsünün gündeme gelmesini istediğini söylüyor… Türk hükümeti desteklemiyor sadece kendi üyelerimizden destek alıyoruz. Türkiye’de hali hazırda 4 Müslüman olmayan azınlık dini var. Onlardan birisi değiliz. Statünün gündeme gelmesini isteriz. Cemaat olarak ‘tolere’ ediliyoruz diyebilirim. 1843’den bu yana buradayız. Yeni anayasada belli ölçüde tanınmayı arzu ediyoruz. Ama şunu söylemeliyim burada güvendeyiz. Kilisenin varlığı biliniyor.

Alman Evangelik Protestan Kilisesi’nin başındaki isim, ilk kadın dini temsilci Ursula August AKŞAM’a konuştu: Türkiye AB’ye girerse farklı kültürleri, dinleri bünyesinde barındırdığı için örnek ülke olur…
Bülent ŞANLIKAN / İSTANBUL
25 yıl Almanya’daki Müslümanların hakkını savunan, Mart ayında Aynalı Çeşme’deki
Alman Evangelik Protestan Kilisesi’ne atanan Ursula August ilk kez AKŞAM’a konuştu. Türkiye’deki ilk kadın dini temsilci olan August, yeni anasayada cemaatlerin statüsünün gündeme gelmesini istediğini söylüyor…
– Türkiye’deki görevi neden kabul ettiniz?
Daha önce Türkiye’de 11-12 kez bulundum. Sık sık ziyarete geliyordum. Daha önce de Hıristiyan ve Müslüman diyaloglarını Almanya’da yaptım. Bu yüzden pek çok insanı tanıyordum. Almanya’daki Türklerle olumlu ilişkiler içindeydim.
– Türkiye’deki görevinizin başlamasıyla ilgili belli bir süreç vardı. Bu süreç tamamlandı mı? 
Evet. Yaklaşık 5 aydır buradayım, 5-6 yıl daha Türkiye’de yaşayacağım.
– Türkiye’de ‘ilk kadın rahibe’ olarak tanıtıldınız. Buradaki görevinizin karşılığı nedir?
 Ne rahibim ne hoca. Protestan ilahiyatı için 6 yıl üniversitede okudum. Görevim ‘Türkiye’de yaşayan Alman Protestanlara hizmet eden din görevlisi’. Antalya, Antakya başta olmak üzere güneyde görevlilerimiz var. Gerekirse Ankara, İzmir, Bursa gibi illere de ihtiyaç halinde gidebiliyorum.
– Cemaatiniz kaç kişiden oluşuyor?
Türkiye’de yaklaşık 30 bin Alman yaşıyor. İstanbul’da 250 kadar din hizmeti verdiğimiz Alman var.
– Cemaatinizin statü talebi var mı?
 Türk hükümeti desteklemiyor sadece kendi üyelerimizden destek alıyoruz. Türkiye’de hali hazırda 4 Müslüman olmayan azınlık dini var. Onlardan birisi değiliz. Statünün gündeme gelmesini isteriz. Cemaat olarak ‘tolere’ ediliyoruz diyebilirim. 1843’den bu yana buradayız. Yeni anayasada belli ölçüde tanınmayı arzu ediyoruz. Ama şunu söylemeliyim burada güvendeyiz. Kilisenin varlığı biliniyor.
– Türkiye laik bir ülke. Almanya’dan bakıldığında nasıl görünüyor? 
Büyük çoğunluğun Müslümanların oluşturduğu laik bir ülke olarak görüyorum. Ama ikinci bir bakış açım daha var. Türklerin Osmanlı’dan bu yana geniş bir dini ve kültürel yelpazesinin olduğunu görüyoruz. Kullanılabilinirse bu Türkiye için avantaj olabilir. Türkler bu zengin kültürü Avrupa’ya getirebilir, bize öğretebilirler. Laiklik ve din birbirine düşman olmamalı. Burada pek çok din, aynı kültürde yaşıyor. Bu ilginç. Türkiye’de bir sürü tarihi kilise var. Avrupa’ya din gitmeden önce hemen hemen hepsinin çıkış noktası burasıydı.  Türkiye bu anlamda Avrupa’dan demokrasi ve İslam’ın birlikte yürüdüğü bir ülke olarak görünüyor. Bu Avrupa açısından ciddi bir örnek teşkil edebilir. 
– Dink’in cinayeti, Zirve katliamı gibi olaylar yaşandı. Türkiye’nin imajını nasıl görüyorsunuz?
 Bu cinayetleri önlemek için birlikte çalışmalıyız. Benzer olaylar Avrupa’da da oluyor. Tüm dinler için geçerli. Amacımız güvenli hayat kurabilmek.  Allah’ın verdiği canı Allah alır diye bir söz var.
 BURADA GÜVENDE HİSSEDİYORUM
 – Mahalledeki komşuluk ilişkileriniz nasıl?
Kendimi burada güvende ve çok iyi hissediyorum. Birbirimizle kenetlenmiş durumdayız. Çevremizde çok arkadaş canlısı ve güzel insanlar var. Beraber çay içip sohbet edebiliyoruz. Birisi mesela kiliseyi aradığında bu civarda herkes yardımcı oluyor ve buraya getiriyorlar. Mahalle sakinleri kendimi evimde gibi hissetmemi sağladı.
– En son hangi kitabı okudunuz?
(Gülümseyerek) Türkçe gramer…Bir de yakın doğu çatışmalarını konu alan bir kitap okudum.
  Müzik ve sanatla aranız nasıl?
 Geleneksel Türk şarkılarını dinlemekten keyif alıyorum. Santral İstanbul’da düzenlenen 20’inci yüzyıl ressamlarıyla ile ilgili sergi beni çok etkilemişti.

http://www.aksam.com.tr/ab-kozunuz-cok-dinlilik–53606h.html

Yorumlar kapatıldı.