İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Anadolu Ermeni’si Hagop’un kolundaki çift saatin sırrı

Eski bir futbol hakemi olan Hagop Arzumanian, İstanbul doğumlu bir Ermeni. Çocukluğu Kurtuluş’ta geçen ve 1948 yılında ailesiyle Arjantin’e göç eden Arzumanian, 63 yıl sonra Türkçe Olimpiyatları için doğduğu topraklara geldi…Arzumanian, ziyareti sırasında hiç görüşmediği Fethullah Gülen Hocaefendi ile kesişen yolunun ilginç hikâyesini de anlattı. Arzumanian, evindeki seccadeyi Arjantin-Türk Dostluk Derneği’ne verir. Dernek yetkilileri, en az yüz yıllık olduğunu öğrendikleri seccadenin bedelini ödemek isterler; ama o kabul etmez. Bunun üzerine seccade dernek tarafından Hocaefendi’ye hediye edilir. Gülen de bu hediyeye bir saatle mukabele eder. Arzumanian, yıllardır kolundan hiç çıkarmadığı saate verdiği değeri şu sözlerle özetliyor: “İki kolumda saat taşıyorum. Biri benim, biri Hocaefendi’nin hediyesi. Soranlara kendi saatimin Türkiye’ye ayarlı olduğunu söylüyorum.”

Hagop Arzumanian, Fethullah Gülen ile nasıl tanıştığını ve memleket özlemini Agos Gazetesi’nin bu haftaki sayısına verdiği röportajda anlatıyor. “Seccadeye karşı saat dostluğun yolunu açtı” başlıklı haberde Arzumanian, ailesinden bahsediyor. Anne babası Yozgat Boğazlıyanlı. Kendisi İstanbul Kurtuluş’ta doğmuş. Liseye kadar burada yaşayan Arzumanian, 1948 yılında ailesiyle birlikte Arjantin’e göç etmiş. İstanbul’da geçen çocukluğunu özlemle anlatıyor: “Siz geçmişten bir şeyler arıyorsanız, gurbettekilere soracaksınız. Her şeyi saklıyorum. Pasoları, tabakaları, biletleri… 48 yıl öncesine ait tren biletleri ve vapur tarifeleri var bende.” Fethullah Gülen ile sıkı bir dostluk bağları olduğunu dile getiren Arzumanian, Türkçe Olimpiyatları’nın davetlisi olarak 63 yıl sonra Türkiye’ye gelmenin mutluluğunu yaşadığını söylüyor. Röportajda Gülen’le kesişen yollarının hikâyesi ise oldukça ilginç. Arzumanian’ın evinde üzerinde Kâbe resmi, avizeler ve cami olan bir seccade vardır. Güzelce paket yapıp Arjantin-Türk Dostluk Derneği’ne hediye eder. Birkaç gün sonra, Arzumanian’ı ziyarete giden dernek yetkilileri, en az yüz yıllık olduğunu öğrendikleri seccadenin bedelini ödemeyi teklif ederler ama Arzumanian kabul etmez. Seccade dernek yetkilileri tarafından Fethullah Gülen’e hediye edilir. Gülen de hediyeyi karşılıksız bırakmaz ve seccadenin sahibine bir kol saati gönderir. Gülen’in saati kendisine ulaştıktan sonra, Arzumanian şöyle ifade etmiş duygularını: “Hocaefendi, size şu anda bir baba gibi hitap ediyorum. 1948 yılında sizin benden daha iyi bildiğiniz malum sebeplerden göçtük buralara. Bir şikâyetim yok Arjantin’den; ama yine sizin de bildiğiniz gibi memleket hasreti bir başka. Siz dünya üzerinde görülmemiş bir şahsiyetsiniz. Peygamber’in yolundasınız. Siz dine, ırka bakmadan eğitim veriyorsunuz. Karanlık, fena yağmurlu bir günde yolun başında durmuş meşale gibi ortalığı aydınlatıyorsunuz. Bu zor iş, Cenab-ı Hakk’ın parmağı olmadan yapılamaz.”
63 yıl aradan sonra geldiği memleketini çok değişmiş bulan Arzumanian, İstanbul’da eski arkadaşları boksör Garbis Zakaryan ve doktor Aram Fındık ile çocukluğunun geçtiği sokakları dolaşmış.

http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1156105

Yorumlar kapatıldı.