İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

82 Anayasası’nın tartışmalı maddeleri ve Yeni Anayasa:

Yeni anayasayı demokratik, Türkiye’yi de gerçek bir ileri demokrasi(!) yapacak Anayasa için bireylerin devlet karşısında daha çok güçlendirilmesi, yürütme organını denetim ve kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi ve azınlıkların kendini korkusuzca ifade edebileceği yaşam alanları yaratılması anahtar noktalardır… Eğer kimliğinizi etnik kökeninizle tanımlamak istiyorsanız, 82 Anayasası’nın 66. Maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” ibaresine uygun hareket etmek zorundasınız. Toplumun tüm kesimlerinin üzerinde uzlaşabileceği ve azınlıkta olanları ezmeyecek, milliyete dayanmayan bir Türkiyelilik tanımı üretilmelidir… Azınlık olan mezheblere ya da inançlara mensup olsanız dahi çoğunluğun tahakkümüne boyun eğmek zorundasınız. Bu noktada da azınlıkların haklarını koruyup kollayacak sağlıklı bir birlik oluşturulmalıdır.

***********************
194 maddeden oluşan 1982 Anayasası , 7 Kasım 1982 yılında yapılan halkoylamasında kabul edildikten sonra tam 17 kez değişikliğe uğradı ve son halkoylamasında değiştirilen 12 maddesi ile toplam 92 maddesi değiştirildi.
Yarısı üzerinde oynanmış ve bir askeri müdahale sonrasında kaleme alınmış olan Anayasa’nın değiştirilmesi gerekliliği hemen tüm toplum kesimlerinde kabul görüyor.
Yeni anayasayı demokratik, Türkiye’yi de gerçek bir ileri demokrasi(!) yapacak Anayasa için bireylerin devlet karşısında daha çok güçlendirilmesi, yürütme organını denetim ve kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesi ve azınlıkların kendini korkusuzca ifade edebileceği yaşam alanları yaratılması anahtar noktalardır.
 Esasında demokrasinin varlığına temel işaret azınlıkların kendini korkmadan ifade edebilmesi ve yaşam alanı bulabilmesidir. Yukarıda sayılanlardan bireylerin devlet karşısında güçlendirilmesi ve yürütme organının yani hükümetin hukuki yollarla denetlenebilmesi de azınlık haklarının korunması başlığı altında irdelenebilir.
 Azınlık nedir? Kimler azınlıktır. Bir toplumda kim ve ne normal sayılıyorsa veya kendisini normal görüyorsa geriye kalanlar azınlıktır. Örneğin iki ayaklı olmak normalse üç ayaklılar azınlıktadır. Örneğin ABCSpor’u desteklemek normal sayılıyorsa EFGSpor’u destekleyenler azınlıktır.
Ülkemiz açısından bakıldığında 1982 Anayasası’nın diğer tüm bakış açılarını bir silindir gibi ezerek belirli bir siyasi görüşe, milliyetçi muhafazakar bakış açısına yol vermesi, bu görüşte olmayanları azınlık haline getirmiştir.
 Eğer kimliğinizi etnik kökeninizle tanımlamak istiyorsanız, 82 Anayasası’nın 66. Maddesindeki “Türkiye Cumhuriyeti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” ibaresine uygun hareket etmek zorundasınız. Önümüzdeki sonbaharında başlıca tartışma konularından biri bu vatandaşlık tanımı olacaktır. Toplumun tüm kesimlerinin üzerinde uzlaşabileceği ve azınlıkta olanları ezmeyecek, milliyete dayanmayan bir Türkiyelilik tanımı üretilmelidir.
Yine 82 Anayasası zihniyetinin el üstünde tuttuğu bir inanç kalıbı da var. Çoğunluğun inancını diğerlerine göre yüceltmeyi “toplumsal huzur” adı altında uygun bulan askerler, bir tek mezhebin değerlerini okullarda dikte etmeye, halihazır Diyanet İşleri Başkanlığı vasıtası ile illerde örgütlenerek mezhepsel çalışmalarını baskıya açık taşrada da yapmayı uygun bulmuştur. Azınlık olan mezheblere ya da inançlara mensup olsanız dahi çoğunluğun tahakkümüne boyun eğmek zorundasınız. Bu noktada da azınlıkların haklarını koruyup kollayacak sağlıklı bir birlik oluşturulmalıdır.
 Farklı mezhepten olan insanlar bunu saklama ihtiyacı duymamalı, bu kimliklerini özgürce ifade edebilmeliler. Doğrudan eşit haklara sahip ibadet mekanlarına sahip olmak, kültürel olarak farklı inançları zenginleştirmek yeni Anayasada bir şekilde ifade bulmalıdır. Çoğunluk inancına mensup olanlar azınlık inançlarına saygı duymalılar.
Ayrıca engelli vatandaşların, günlük hayata adaptasyonu için gereken altyapı göstermelik olarak değil gerçekten sağlanmalıdır. Çalışanların tamamı özlük hakları, sosyal ve siyasal hakları açısından aynı standartlara kavuşturulmalıdır. Kimliğini başka yönlerle tanımlayanlar(örneğin meslek grubu, cinsiyet, cinsel tercih gibi) için yaşam alanları oluşturulmaldır. Çoğunluk bu noktalarda da kendi hayata bakışını azınlığa dikte etmeye kalkmamalıdır.
 Çoğunluğun(her türlüsünün ama) azınlığa(her türlüsünün ama) tahakkümüne engel olmak için başta ABD olmak üzere bir çok ülkede ceza kanunları ile yaptırımı olan discrimination(ayrımcılık) suçu Türk ceza kanunlarına da girmeli ve kanun uygulayıcıları da bu suça karşı acımasız olmalıdır. Etnik kökeni ya da mezhebi ya da cinsel tercihi için hiç kimse baskı altına alınmamalı, hakarete uğramamalı , dışlanmamalıdır.
Çağımızın önemli düşünürü Slovaj Zizek, bu ötekinden, bizden olmayandan arınma, kurtulma düşüncesi biz insanlığı mevcut olgunluk düzeyimizden çağlarca geriye, paganlığa geri götürür diyor.
İş hayatında hukukun üstünlüğünü gözeterek anonim şirketlerde azınlıkta olan pay sahiplerinin hakkını detaylı kanun maddeleri ile düzenleyen hukuk sistemimizden sosyal hayatımızda da azınlıkların haklarının korunmasını anayasal çerçevede düzenlenmesini beklemek bizim toplum olarak siyasetçilerden beklentimiz olmalı.
Erdem Asyalı / NationalTurk

http://www.nationalturk.com/82-anayasasi-yeni-anayasa-73320

Yorumlar kapatıldı.