İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kürtçe’nin büyük kaybı

Helin Cudiİ / Rahmi Yağmur –ANF

Ermenistan Ulusal Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü filoloji bölümü üyesi Kürdolog Mexsîmê Xemo, Ezidi geleneklerine göre yapılan 3 günlük törenin ardından 20 Haziran günü Ermanistan’da Aparan ilçesine bağlı Avşin (Çobanbaz) köyünde toprağa verildi.

************
MOSKOVA – Ermenistan Ulusal Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü filoloji bölümü üyesi Kürdolog Mexsîmê Xemo, Ezidi geleneklerine göre yapılan 3 günlük törenin ardından 20 Haziran günü Ermanistan’da Aparan ilçesine bağlı Avşin (Çobanbaz) köyünde toprağa verildi.
Kürt dili üzerine yazdığı bilimsel eserlerle büyük katkılar sunan Xemo uzun süredir Kanser hastalığıyla boğuşuyordu.
Ermenistan Ulusal Akademisi Doğu bilimleri Enstitüsü Kürdoloji bölüm başkanı Profesör Mexsimê Xemo 1934’te Ermenistan’ın Aparan bölgesi Çobanmaz köyünde doğdu. İlköğrenimini burada yaptıktan sonra 1954 yılında Erivan Devlet Üniversitesine kabul edildi ve 5 yıl sonra burayı başarıyla bitirdi. Öğrencilik yıllarında iki yıl Ermenistan Radyosu Kürtçe bölümünde spiker olarak çalıştı.
Okulu bitirdiği 1959 yılında Leningrat Doğu bilimleri Enstitüsü tarafından asistan olarak kabul edildi. Üç yıl sonra “Irak Kürdistan’ı Behdinan Kürtleri şivesi (Bamernê, Etruş)” ismiyle doktora tezini yaptı. Xemo 1964’ten beri Ermenistan Ulusal Akademisinde çalışıyordu. Yaşamını yitirmeden önce Xemo son söyleşisini ANF ile yapmıştı. İşte o söyleşi
* Kürt dili konusunda önemli çalışmalar yaptınız bize biraz bu kitaplarınız ve çalışmalarınızdan söz eder misiniz?
– Çalışmalarım iki temel açıdan önemlidir. Birisi Kürt dil bilimciliğinin sorunları üzerine ikincisi. Kürt dilinin temelleri üzerine yapılan bazı değerlendirmeler dünya dil bilimciliği açısından yeni şeylerdir. Kürt dilinin sorunları ve yasaları konusunda ulaştığım sonuçlar Kürt dilinin materyal ve değerlerinin analizlerinin sonucunda ortaya çıktı. Bu değerlendirmeler çok önemlidir ve birçok halk için yararı olmuş. Çünkü bunları ince analiz ettik. Bir tanesi şu ki, öncelikli olarak Kürt dil grameri üzerine yazılan bazı şeylerin değişmesi gerekiyor. Her şeyden önce gramer diyorum. Gramerin yasaları yeniden yorumlanmalı. Bugün gramer üzerine yapılmış bazı analizler yanlıştır. Bu yanlışlardan dolayı çocuklar bunları idrak edemiyor. Örneğin çocuklar Kürtçe’de, kelime kombinasyonu (grubu) nedir, cümle nedir diye sorabilir. Bunlar ilköğrenimlerde Kürtçe için önemli sorulardır.
* “Kürt dili üzerinde metotlar” adlı önemli bir kitabınız var. Kürt dili grameri üzerinde önemli çalışmalarınız var yine. Bu konuda ulaştığımız sonuçlar nelerdir?
– Kürtçe ilköğretimde okuyan çocuklar Kürtçede tümleç ve tamlamanın ne olduğunu bilmeliler. Örneğin, “soğuk su” “iyi kitap” “Kürt kızı” tamlama niteliklerini taşır. “Kuş yemi” “boz at”da bunlara örnek gösterilebilir. Fakat seslenme olarak “su soğuktur”,” kız güzeldir”, yâda “ben gidiyorum”, “o kitap okuyor”, “onlar yemek yiyor” bunlar tümleçlerdir.
Bugünkü gramer kitaplarında tamlama ila cümle yanlış yorumlanmış. Bu konuda yazılmış onlarca kitapta ciddi hatalar var. Ve bu hatalar öğrenimi güçleştiriyor.
Kürt dili üzerine Rusça yazdığım kitaplar tüm Kürtçe dilmilimcileri tarafından yaygın olarak okunuyor. Tamlama ve tümlecin tanımını şöyle açıklıyorım: Tamlama, iki sözcük arasındaki ilişkidir. Örnek, “soğuk su”: “su” ila “soğuk” arasındaki ilişkiyi belirler. Fakat “Su soğuktur” dendiğinde bu tümleçtir. Tümleç, bütünlüklü bir fikri açıklayan sözcülker dizesidir. Çocukların kolay anlaya bilmesi açısından geliştirdiğim bu teori Rusça olarak yayınlanmış.
Diğer bir örnek, “ nan” (ekmek) dilimizde var olan bir sözcük, yani yediğimiz ekmek. Yada “hêlin” (yuva), aynı zamanda bir kişi isimdir de. “Nan” bir nesneyi belirler. Ama “nanê reş” (siyah ekmek) dediğimizde bu bir tamlama oluyor ve nesnenin niteliğini belirler. Yani isim nesneyi, tamlama ise nesnenin niteliğini belirliyor.
Öğrenci şunu söyleyebilir: Sözcükler dilde nesne isimi olarak oluşuyor. Fakat tamlama ise nesnenin rengi, tipi, özelliği ve b. olarak yüzlerce sürüm olarak karşımıza çıka biliyor. Peki, o zaman tümleç nasıl oluşuyor? Tümleç, nesnenin nitelğini onaylar. Örenk, ‘siyah ekmek’ dediğimizde bir ekmek çeşidinden bahs etmiş oluyoruz. Fakat ‘ekmek siyahtır’ dediğimizde ise bu niteliği onaylamış oluıyoruz.
Bu teori dilin gramer yasasının oluşumunu ifade eder. Yani Kürtçe gramerinin yasasıdır da. Ama yazılmış Kürtçe garmer kitaplarına baksanız bu yasayı göremezsinız. Çünkü Arapça gramerine uygun yazılmış ve bu nedenle de çocuklar anlamıyor.
Bence bütün dünyadaki dil bilimcilerin, bu yasanın ilk olarak Kürtçe dili üzerinde tespit edildiği için minnetar olmalılar. Kürtçe dili bu yasanın açıklanmasında büyük fırsat sunmuştur. Bu Kürtçe için bir onurdur. Bu yasayı açıklayabilmek için Kürtçe’de ciddi bir çalışma gerekiyordu. Son 30 yılımı buna harcadım. Kürt örgütleri çalışmalarımızı görmeli, halka mal etmemiz ve yaymamız için katkı sunmalılar Bunları makaleler ve yazılarla da anlatmaya çalışıyorum ama bunlar yalnız yetmiyor.
Kürtçe’de ortak bir edebiyat nasıl olur diye birçok gazeteye açıklama verdim. Kürtçe eğitim için nasıl bir gramerin oluşması neler yapmak gerek, yine bütün Kürtler dilde ortak yasaların oluşturulması için nasıl bir ortak dil bulabiliriz? Yasa var bir de dilin yasaları var. Siz şöyle diyebilirsiniz: Ga, ka, k’a; burada g, k, k’- üç farklı sesi ifade eder. Bunun doğru belirtilmesi gerekir. Bence kürt dil bilimciler benzer konuları dil konferanslarında birlikte tartışmalılar.
* Kürt dilinin önemli güncel sorunları nedir?
– Kürtçe’nin en büyük sorunu dil bilgisi, gramer gibi önemli konularda uzman olmayan kişilerin ilgilenmesidir. Şuna benziyor; uzman olmayan doktor hastayı iyileştirmez öldürür. Kürtçe konusunda sunum yapanların uzman olması gerekiyor.
* Kürtler üzerindeki asimilasyon ve Kürt dilinin diğer dillerden etkilenme düzeyini nasıl etkiledi?
– Elbette Kürtçe üzerinde Arapça, Farsça, Türkçe gibi dillerin etkisi olmuş. Ancak bu etkiler Kürtçe’yi değiştirme düzeyinde oluşamamıştır. Ama Kürçe’nin ilerleme ve gelişimini zorlamışlar. Kürçenin gelişim sürecine olumsuz etkilerde bulunmuşlar. Yapısını bozacak katılımlar yapmışlar. Ancak Kürtçe’yi değiştirememişler. Çünkü Kürtçe 30–40 milyon insan tarafından kullanılmış. Bu kadar büyük bir insan topluluğunun kullandığı bir dili değiştirmek kolay olamaz.
Özellikle İslamın yayılışı sırasında Arapça’nın önemli bir etkisi olmuş. Ama Kürtçe’nin (özü kullanıldığı şekliyle ayakta kalmış) çalgıcıları (Kürt halkı için kullanılmış bir deyim) Kürtçe ‘ocağının sönmesine’ izin vermemişler. Kürtçe’nin ana merkezleri olan Goran bölgesi, yine Mahabat’dan Qamişlo’ya kadar, Kermanşah gibi kaleler düşürülememiştir. Böylece Botan-Behdinan hattı Kürtçenin en iyi korunabildiği alan olarak kalmıştır. Ama bakın Süleymaniye’deki Kürtleri ile Ermenistan’daki Kürtler bir birlerini anlayamıyorlar. Bazı konferanslarda konuştum. Her ne kadar birçok aydın kendi lehçelerinin Kürçe’nin edebi dili olduğunu idda etsede ben Behdinan lehçesinin Kürtlerin ulusal dili olarak kabul edilmesini önerdim. Fakat Soran aydınları bunu kabul etmiyor.
* Kürt dilinin standartlaşması nasıl sağlanabilir?
– Behdinan lehçesi edebi dil olarak kabul edilmelidir. Kürçe’nin grameri Behdinan lehçesinin değerleri üzerinden oluşturulmalıdır. Eğer bu okullardada okutulur ve ortak kabul görürse 20 yıl içinde standartlaşma sağlanabilir. Bu konu üzerine Rus dilinde Ermenistan Ulusal Akademisinin yıllık bölteni için bir makale kaleme aldım. Bilimsel sorunların yanında pratik sorunlar açısından önemli noktalara değindim. Burada öne çıkan temel sorun Kürt halkının konuştuğu dilin güçlü ve ortak bir edebiyata kavuşmasıdır. Eğer ortak bir edebiyat oluşmasa her iki lehçe (soranca ve behdiniceyi kastederek) birbirinden uzaklaşır ve iki dil ortaya çıkar. Bu yüzden şimdi bile birbirlerini anlamakta güçlük çekiliyor. Bu farklılık giderek derinleşebilir. Gazeteler iki lehçede yayınlanmalıdır. Kitaplar için milyonlarca lira harcanıyor. Hükümet belgeleri oluşturuluyor. Diyarbakır’da başka bir hükümet Erbil’de başka bir hükümet oluştuduğunu düşünün, bunlar birbirlerini anlamayacak. Ama Behdinan lehçesini herkes anlıyor. Behdinan lehçesi ulusal dilin temelini oluşturabilir.
* Kürt dilini en çok hangi yönlerden güçlü ve zengin buluyorsun?
– Kürtçe Kürtler için birçok yönden zengin bir dildir. Neden? Her halkın dili o halkın biçimidir. Bir halkın fizik kimya gibi bilimlerinde nekadar gelişme yaşanmışsa dili de o kadar gelişmiştir. Ne çok nede az… İngilizce’ye bakın kültürel ve fizik bilimlerinde büyük gelişmeler yaşanmış bu yüzden İngilizce’de bilimsel termonoloji gelişmştir. Bizim için ise fizik, kimya ve değir bilimsel dal da gelişma yaşanmamıştır. Şimdi teknik yönden İngilizce mi güçlü yoksa Kürtçe mi? Ama bizim için dilimiz bir okyanus gibi zengin. Yani Kürtçe Kürtlerin politik kültürel ve bilimsel gelişmesine paralel olarak gelişecektir.
* Kürtler, Türkçe eğitim veren okulları boykot ettiler. Türkiyenin asimilasyon politikalarını protesto ettiler. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
– Kürtçe’nin resmi eğitim için Meclis’e dayatmada bulunulmalıdır. Kürtler bu konuyu dayatmalıdır. Bu kadar büyük bir Kürt nüfusu varken parlemento bunu kabul etmelidir. Kürtler bu konuyu BM ye götürmelidir. Bürüksel’e ve diğer tüm uluslararası platformlara atşımalıdır. Elbette ki Türk devleti Kürtlerin kendi dillerinde eğitim görmesini istemiyor çünkü Türkiyenin bölüneceğini düşünüyorlar
* Bize Kürt edebiyatının bugünkü düzeyini biraz değerlendirir misiniz? Bugünkü durumu nasıl buluyorsunuz ve gelişmesi için neler önerirsiniz?
– Kürt edebiyatının birikimi değerimiz ve saygınlığımızdır. Folklorumuz yaşam tarzımızın belirleyicisi olarak oldukça zengindir. Eski Sovyet halkalarının edebiyatında trajedi tarzı yaygındır. Örneğin Ermeni ilahileri. Ama Kürtlerin ki okunduğunda bunun Eremnilere mi yoksa Kürtlere mi ait olduğu fark edilmiyor. Trajedi halk edebiyatıdır. Kürt edebıyatında olduğu gibi. Kürt ve Ermeni edebiyatı birbiriyle bağlantılıdır. Kürt sözlü edebiyatı gelişkin olmasına rağmen dil bakımından pirimitiftir Yani dil bakımından çok eksik. Bunu daha uzman insanların kaleme alması gerekiyor. Sovyet Ermenistan’ında yaşayan her Kürt uzun öykü yazmak istiyordu ama olmuyordu. Çok şiir yazanımız var ama şair değiller. Çok kitap yazılmış ama hepsi yazar değil. Sadece Kürtlerde değil dünyada öyle yani, yazmak isteyen herkes yazar olmuyor.
Şimdi esas niyetim Kürçe gramer konusundaki yeni metotlar üzerine Rusça yayınlanan kitabı Kürtçeye çevirip yayınlamak. Zaten Rusça yayınlandı. Cümle ve tamlamalar üzerine yazdığım kitabın Rusça yayınlandı. Şimdi bunu Kürtçe yayınlarsam hayalimi gerçekleştirmiş olacağım. Büyük bir çalışma olacağını düşünüyorum.
Pröf. Maksime Xemo kimdir?
Ermenistan Ulusal Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü Kürdoloji bölüm başkanı Profesör Mexsimê Xemo bilimsel çalışmalar yaptığı süre boyunca (1968–1975) Erivan Devlet Üniversitesi Doğu Bilimleri Fakültesi Kürt dili öğretmenliği de yaptı. 1993–2000 yılları arasında “Davît Anhaxt” Üniversitenin Kürdoloji fakültesi dekanı olarak görev yaptı. 2003 yılından beri “Hraçiya Açrayane” Üniversitesi’nde Doğu Dilleri Teorosi üzerine seminerler verdi. Xemo, 1995’den beri Ermenistan Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü Kürdoloji bölümü başkanlığını yapıyordu. Aynı zamanda 1996’dan öldüğü güne kadar Kürtçe Terminoloji Konseyi Başkanı görevini de sürdürdü.
ANF NEWS AGENCY

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=45298

Yorumlar kapatıldı.