İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kim olursan ol, kaç yaşına gelirsen gel her zaman annenin çocuğusun

İpek Durkal
Demans hastalığına yakalanan Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan’ın annesi yanından bir an ayrılmıyor, oğlunun iyileşmesi için dua ediyor. Yemeğini kendi pişiriyor, ilacını elleriyle veriyor… Ancak her ne kadar Ermeni Patriği de olsa, 55 yaşına da gelse, sonuçta annesinin biricik oğlu o… Bir dönem yanlarından hiç ayrılmayan dostların şimdi ne yaptıklarını da çok merak ediyor… Mari Hanım bahçedeki kamelyayı göstererek, “Burayı ne büyük keyifle yaptırmıştı, oysa şimdi benim için hiç tadı tuzu yok” dedi. Bir de gözlerini uzaklara dikerek, “Zaten eskisi gibi gelenimiz gidenimiz de yok. Oysa çok dostu vardı Patrik Hazretleri’nin” diye ekledi… Dedim ki: “Sizi rahatsız etmek istemiyorlardır belki de…”  “Öyledir herhalde, telefon numaramız da değişti, belki de arayıp bulamıyorlardır” dedi.Ellerine birer öpücük kondurup ayrılırken yanından, gemisine sahip çıkan kaptan gibiydi Mari Hanım. Fareler çoktan gitmişti…
(Ne denebilir? Fareler, sadece terk etseler iyi. Doğum gününde, seçildiği günde yanında olmak için çırpınanların bazıları, bu gün unvanını, asasını almak için meydanlarda dolaşıyor. HYETERT)

*************

Demans hastalığına yakalanan Ermeni Patriği Mesrob Mutafyan’ın annesi yanından bir an ayrılmıyor, oğlunun iyileşmesi için dua ediyor. Yemeğini kendi pişiriyor, ilacını elleriyle veriyor. Bir dönem yanlarından hiç ayrılmayan dostların şimdi ne yaptıklarını da çok merak ediyor

Ermeni cemaatinin en renkli, aydınlık, ilerici, sevilen isimlerinden biri Patrik Mesrob Mutafyan… 2008’de, geçirdiği guatr ameliyatı sonrası bir süre dinleneceği söylenmişti. Herkes iyileşip görevinin başına dönmesini beklerken bu istirahat süresi uzadıkça uzadı. Ve can sıkıcı gerçek ortaya çıktı:

Türkiye Ermenilerinin 84. Patriği Mesrob Mutafyan 52 yaşında ‘demans’ yani bunama hastalığına tutulmuştu.

OĞLUNUN YANINA YERLEŞTİ

İyileşir diye beklendi ama nafile… Türkiye Ermenilerinden bir grup Mutafyan’ın yerine yeni bir isim atamak istedi, olmadı; eş başkanlık ya da yeni patrik istekleri ‘Mutafyan’ın hâlâ hayatta olduğu’ gerekçesiyle geri çevrildi.

Geçenlerde bir vesileyle annesi Mari Hanım ile bir araya geldik Mutafyan’ın.

80 yaşını devirmiş ama senden benden dinç denir ya, öyle bir hanım.

Yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen neşesinden, hayat enerjisinden, hiçbir şey kaybetmemiş. Bunda da bir hayır vardır diyor, oğlunun hastalığını tevekkül içinde kabulleniyor.

Ancak her ne kadar Ermeni Patriği de olsa, 55 yaşına da gelse, sonuçta annesinin biricik oğlu o…

Mari Hanım oğlu rahatsızlandığından beri kendi hayatını, evini, düzenini  bir kenara bırakmış… Patrikhanede yaşayan oğlunun yanından bir an olsun ayrılmıyor. Tabii ki çalışanları, hizmetlileri var ama oğlunun yemeğini kendisi yapıyor, ilaçlarını saatinde kendi elleriyle veriyor.  Her şeyiyle bire bir ilgileniyor… Mutafyan’ın doktoruna ve uyguladığı tedavinin doğruluğuna da güveniyor. Yeni tedavi yöntemi bulduğunu iddia edenler de oluyor ama o, “Oğlumu deneme tahtasına çevirtmem” diyor. 

ANNESİ VE KARDEŞLERİNİ TANIYOR

Patrik için konuşulan ‘Artık kimseyi tanımıyor’ söylentilerini sordum Mari Hanım’a, kendisini ve kardeşlerini tanıdığını ve bunu belli ettiğini ancak pek çok kişiye maalesef tepkisiz kaldığını söyledi.

Patrik’in hâlâ en çok sevdiği şeylerden biri annesiyle bahçede vakit geçirmekmiş. 

Mari Hanım bahçedeki kamelyayı göstererek, “Burayı ne büyük keyifle yaptırmıştı, oysa şimdi benim için hiç tadı tuzu yok” dedi. Bir de gözlerini uzaklara dikerek, “Zaten eskisi gibi gelenimiz gidenimiz de yok. Oysa çok dostu vardı Patrik Hazretleri’nin” diye ekledi…

Dedim ki: “Sizi rahatsız etmek istemiyorlardır belki de…”  “Öyledir herhalde, telefon numaramız da değişti, belki de arayıp bulamıyorlardır” dedi.

Ellerine birer öpücük kondurup ayrılırken yanından, gemisine sahip çıkan kaptan gibiydi Mari Hanım. Fareler çoktan gitmişti…

Yorumlar kapatıldı.