İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Vicdanımın sesini dinledim Peres’e ‘one minute’ dedim

Erdoğan, Davos’taki tarihi çıkışın detaylarını anlattı: Peres’le ilişkilerim iyiydi. Fakat o günkü tavır… Filistinli çocuğun ölümünü hatırladım. Vicdanımın sesini dinledim ve yükümlülüğümü yerine getirdim… AKPM’de soru sorarken işin gerçeğini bilmiyor. Fransa’da belli grubun Ermeni diasporasıyla ortak çalışması var… Ermenilerin oradaki örgütlü çalışmalarıyla oradaki siyasi irade sürekli onları savunur hale geliyor. Bizden önce siparişe göre yazı yazanlar manşet atanlar vardı.

Erdoğan, Davos’taki tarihi çıkışın detaylarını anlattı: Peres’le ilişkilerim iyiydi. Fakat o günkü tavır… Filistinli çocuğun ölümünü hatırladım. Vicdanımın sesini dinledim ve yükümlülüğümü yerine getirdim…
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kral FM’de Gezegen Mehmet’in programında Türkiye’de ilk kez 150 yerel ve bölgesel televizyon ile 160 yerel, 12 ulusal radyo kanalında aynı anda yayımlanan programında soruları cevapladı. Muhalefetin seçim dönemindeki tutumundan, uluslararası politikaya kadar pek çok konuda önemli mesajlar veren Başbakan, Davos’ta yaptığı tarihi çıkışın detaylarını da ilk kez anlattı. Erdoğan şöyle konuştu:
Yıllardır beklenen bir çıkıştı
Gerek Davos, gerek AKPM’deki çıkışımız oradaki gelişmelerin neticesinde olan hakkın ifade edilmesi gerektiği konulardır. Karşımızdakiler doğruyu değil de doğru olmayanı doğru gibi takdim ederlerse biz onların yanında yer alamayız. Onların karşısında bizim duruşumuz çok önemli. Davos’ta o ana kadar Peres’le (İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres) ilişkilerim çok iyiydi. Fakat o günkü tavır, yılların İsrail’de Filistin’in genelinde onbinlerce Filistinlinin öldürülmesine yönelik beklenen çıkışı Türkiye yapamadı. Bizim orada o çıkışı yapmamız gerekiyordu. Ondan kısa süre önce yavrunun babasına sığınarak öldürülmesi gözlerimin önünden kaçmıyordu. O anı ailece evimizde izlediğimizde o anda pozisyonum çok farklıydı. Tüm vicdanımın sesini dinlemek suretiyle, mensubu olduğum değerlerin bana yüklediği yükün değerlerini yerine getirdim.
AKPM’de soru sorarken işin gerçeğini bilmiyor. Fransa’da belli grubun Ermeni diasporasıyla ortak çalışması var. Orada Ermeniler kadar Türk var.
Türkiye’yi bilmeyen bir Batı
Ermenilerin oradaki örgütlü çalışmalarıyla oradaki siyasi irade sürekli onları savunur hale geliyor. Bizden önce siparişe göre yazı yazanlar manşet atanlar vardı. Şu dönemde bu var mı? Herkes rahatlıkla yazısını yazıyor, manşetini atıyor. Özgürlükler noktasında Türkiye çok değişti. Ülkenize Fransız kaldınız derken, Türkiye’deki bu gelişmeleri takip etmeyen bir Batı var. Geçenlerde The Economist gibi, New York Times gibi kendi içlerinde çelişki yaşıyorlar. AK Parti’yi övseydi de aynı şekilde karşı çıkardım. Türkiye’deki ulusal gazeteler böyle yayın yapmıyor. Çok nadirdir bu, marjinaldır. Satır aralarında mesajı verir ayrı ama bu kadar açık söylenmez.
Anayasada uzlaşma ararız
Yeni anayasa için TBMM’de 367 şartı bulunuyor. 367 milletvekili çıkarmamız halinde Parlamentoda grubu olan siyasi partilerle uzlaşma içinde, sivil toplum örgütlerinden yararlanarak bu çalışmayı yapacağız. Aynı şekilde Parlamento dışında kalan ve belli bir oy alan siyasi partileri de işin içine katarak halkın ‘Benim anayasam’ diyeceği bir anayasa hazırlayacağız. Daha özet, eklerle dolu olmayan bir anayasa hedefliyoruz. STAR ANKARA
Başörtülülere hizmet vermeyen yerler var
Gezegen Mehmet’in “Bazı vatandaşlar arasında ‘tamam çok iyi çalışıyorlar ama bunların bir zihniyeti var. Türkiye’yi geriye doğru götürecekler. Yaşam biçimimize karışacaklar, rahat içki içemeyeceğiz, mini etekle dolaşamayacağız’ gibi kaygılar var” sorusuna Erdoğan şu cevabı verdi: “Artık pes, yetti. Bu irtica kampanyalarını yürütenler, bu ülkede yeni değil. Bu CHP zihniyetinin ürünüdür. Ben belediye başkanıyken ‘Otobüsleri bölecekler, yarısına kadınları, yarısına erkekleri koyacaklar’ dediler. 8,5 yıldır bu ülkeyi yönetiyoruz, kimin içkisine karıştık, kimin yaşam biçimine karıştık? Ama biz bunlara diyoruz ki, ‘Siz de bize karışmayın, bırakın ben de ailemle inandığım gibi yaşayayım’. Ama şu anda bu ülkede başörtülü olduğu için gittiği herhangi bir restoranda, istisna şeyler ama kendilerine hizmet verilmeyen yerler var. Antalya’da bir site, ‘Laik olmayanlar giremez’. Bunlar var.”
Ben olduğum sürece İmralı’dan çıkamaz
Erdoğan, “Ben olduğum sürece Öcalan İmralı’dan çıkamaz. Yakalandığında iktidarda olsam gereğini yapardım” dedi.
Erdoğan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan ve Hükümetle ilgili sözlerine de sert cevap verdi. Öcalan’la ilgili cezanın kesinleştiğini hatırlatan Başbakan, “Nedir bu ceza, ağırlaştırılmış müebbet. Dolayısıyla bunun üzerinde AK Parti hiçbir zaman oynamaz. Asla. Tamamıyla çok büyük bir iftiradır. Namertçe bir iftiradır. Tayyip Erdoğan sağ oldukça, bu görevde oldukça böyle bir şeye müsaade etmez. Ancak birşey var, idam Türkiye’de kalkmadığında… İktidarda kim vardı, merhum Ecevit vardı, Bahçeli, Yılmaz… Ve idamı ne yapıldı, ertelenmesine dair karar verildi. Altında onların imzası var. Eğer siz o zaman bunu sümen altı yapmamış olsaydınız bu iş çoktan ülke gündeminden düşecekti” dedi.
Kürtler onlardan çok benim kardeşim
“AK Parti olarak koalisyonda olsaydınız o anda ne yapardınız?” sorusuna Erdoğan, “Uygulanması gereken ceza neyse bu cezayı uygulardım” cevabını verdi. “Ama koalisyon, tek başına karar veremiyor” sorusu üzerine Erdoğan, “Koalisyondan çekilirsiniz” diye konuştu. “Başbakan’ın son dönemlerde  kullandığı dilin Kürtlere karşı bir savaş ilanı olduğunu İmralı’nın avukatı bunu söyledi” sorusuna da Erdoğan şu cevabı verdi: “PKK benim Kürt kardeşlerimin temsilcisi değil. Bir defa Kürtlere savaş açmak ifadesi çok adi, alçakça bir tespittir. Kürtler onlardan çok benim kardeşimdir.”
 http://www.stargazete.com/politika/vicdanimin-sesini-dinledim-peres-e-one-minute-dedim-haber-357890.htm

Yorumlar kapatıldı.