İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Gurbetçilerin soykırım iddialarına cevap verecek bilgi ve donanımı yok

Araştırmacı-yazar Dr. Ali Söylemezoğlu, Almanya’daki hem Türk kuruluşların hem de bireylerin Ermeni Soykırımı iddialarına cevap verebilecek kadar bilgi ve donanıma sahip olmadığını söyledi. Berlin’de Türk Evinde Berlin Başkonsolosluğunun ev sahipliğinde düzenlenen programda konuşan Söylemezoğlu, iddialar konusunda atılması gerekli ilk adımın konuyu tartışmaya açık olmak ve iddiaları tartışılır hale getirmek olduğunun altını çizdi. Söylemezoğlu, “Karşı taraf, Ermeni Soykırımı oldu mu olmadı mı tartışmasını bile engellemek istiyor. Bu konuyu açmayı bile bir suç, bir ahlaksızlık gibi göstermek istiyor.” diye konuştu. ************************
BERLİN (CİHAN)- Araştırmacı-yazar Dr. Ali Söylemezoğlu, Ermeni Soykırımı iddialarının parlamento tarafından kabul edildiği ve okullarda okutulduğu Almanya’da konuyu tartışmaya açacak bilgi ve donanımın olmamasından yakındı. Söylemezoğlu, iddiaların yanlışlığını Ermeni, Amerikan, İngiliz ve Alman belgelerinin de ortaya koyduğunu söyledi

Araştırmacı-yazar Dr. Ali Söylemezoğlu, Almanya’daki hem Türk kuruluşların hem de bireylerin Ermeni Soykırımı iddialarına cevap verebilecek kadar bilgi ve donanıma sahip olmadığını söyledi. Berlin’de Türk Evinde Berlin Başkonsolosluğunun ev sahipliğinde düzenlenen programda konuşan Söylemezoğlu, iddialar konusunda atılması gerekli ilk adımın konuyu tartışmaya açık olmak ve iddiaları tartışılır hale getirmek olduğunun altını çizdi. Söylemezoğlu, “Karşı taraf, Ermeni Soykırımı oldu mu olmadı mı tartışmasını bile engellemek istiyor. Bu konuyu açmayı bile bir suç, bir ahlaksızlık gibi göstermek istiyor.” diye konuştu.

1914/15’te yaşanan olaylarla ilgili iddialara karşı nasıl tavır alınması gerektiği konusunda bilgi veren Söylemezoğlu, Almanya’daki okullarda öğrencilere ‘Türkler soykırım yaptı’ diye anlatıldığını ifade ederek şu açıklamayı yaptı: “Elimizde bunun aksini gösteren Ermeni, Amerikan, İngiliz ve Alman belgeleri var. Eyalet başbakanlarına ‘Gelin birlikte bir komisyon oluşturup bu konuyu inceleyelim’ çağrısı yapıyoruz.” şeklinde konuştu. ‘Türkler kendi tarihleriyle yüzleşmekten kaçınıyorlar’ diyenlerin olduğunu hatırlatan Söylemezoğlu, “Çalışmalarımızla en azından bu iddiaların doğru olmadığını ispat ediyoruz Bizler, tarihimizin belgelere dayanarak ve bizimle birlikte tartışılmasını istiyoruz.” dedi.

Alman parlamentosunun İttihat ve Terakki Hükümeti Anadolu’daki Ermenilerin sürülmesini ve neredeyse tamamını yok ettiği kararını aldığını belirten Söylemezoğlu, “Bunlar doğruyu yansıtmıyor. İmparatorluk hükümetinin Ermenileri yok etme kastı yoktu. Anadolu’daki Ermenilerin çoğunluğu 1919’da hayatta idi.” dedi.

Söylemezoğlu İttihat ve Terakki yönetiminin hedefinin Ermenileri yok etmek olmadığını ortaya koyan belgeler hakkında ise şunları söyledi: “1919 sonunda yalnız Maraş şehrinde İngiliz, Alman ve Amerikan, misyonerler tarafından Ermeni çocuklar için kurulmuş beş yetimhane vardı ve buralarda misyonerlerin gözetiminde toplam bin 400 Ermeni çocuk koruma altındaydı. Osmanlı hükümeti Sis (bugünkü Kozan) Ermeni manastırındaki kutsal eşyaların zarar görmemesi için özel bir kervan hazırlattı. Bugün bu eşyalar Lübnan’da bir müzede sergileniyor. Dönemin hükümeti Ermenileri yok etmek istese neden onların kutsal eşyalarını koruma altına alsın?”

 Söylemezoğlu ayrıca Alman Ermeni Cemiyeti (Deutsch-Armenische Gesellschaft) Yönetim Kurulu’nun 6 Ocak 1918’de o zamanın Alman Başbakanı Von Hertling’e yadığı mektupta ‘Anadolu’nun doğusu şimdi Müslümanlardan boşaltılmış vaziyette, eskiden burada azınlıkta olan Ermeniler şimdi vilayetlerde çoğunluğu oluşturuyor’ sözlerine yer verildiğini söyledi.

Başkonsolos Mustafa Pulat da tarihi gerçeklerin aydınlatılması, toplumlar arası diyalog ve benzeri söylemlerle bazı çevrelerce Türkiye’ye yönelik karalama kampanyaları ile karşı karşıya bulunduklarını belirterek. “Bu çabaların ortak hedefi 1915 olaylarının ‘soykırım’ olarak tanınmasını sağlamak ve bu olayların 100.yıl dönümü olan 2015’te Berlin’de bir anıt inşa ettirmek. Bu girişimlere sadece Ermeni çevrelerin değil, bölücü örgüt iltisaklı kuruluşların da destek verdiği dikkat çekmektedir.” dedi.

 CİHAN

Yorumlar kapatıldı.