Kadir Çelik
O, Ermeni kökenli bir Türk vatandaşıydı. Okudu, Yıldız Teknik Üniversitesi’ni bitirdi ve kısa dönem askere gitti. Jandarma oldu, Batman’da görev yaptığı karakoldaki arkadaşının silahından çıkan kurşunla ŞEHİT düştü.Acılı baba haykırıyordu, ‘’Keşke düşman kurşunuyla şehit olsaydı’’ diye.Tıpkı, Çanakkale’de olduğu gibi. Dedeleri gibi. Çanakkale Şehitliğinde, koyun koyuna yatan ve bu millet var eden Türk, Ermeni, Yahudi, Rum kahramanlar gibi.
Sevag Şahin Balıkçı’nın cenazesi, Türk Bayrağına sarılmıştı.
Çünkü O, Anayasa’nın tarif ettiği gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne vatandaşlık bağıyla bağlı olan Türk milletinin bir ferdiydi.
İstanbul Jandarma Bölge Komutanı Tümgeneral İbrahim Yaşar’ın verdiği Türk Bayrağını, şehit babası Garabet Balıkçı, öperek aldı.
Biz buyuz aslında.
Kimsenin, bir diğerinden farkı yok, olmamalı.
Hrant Dink de tam bunu söylemek istemişti.
Anlamadılar, anlamak istemediler.
Bu yüzden Diaspora düşman ilan etti Dink’i.
Şehit Sevag’ın cenazesindeki görüntüler, bu ülkenin olması gereken karelerinden oluşuyor.
Keşke bunu, birileri ölmeden anlasak !
Yorumlar kapatıldı.