İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

8 Mayıs’ı beklerken…

Fikret Ertan
8 Mayıs 2011 günü, bölgemiz açısından önemli bir tarih olacak. Bu gün daha önceleri ilan edildiği üzere Ermeni işgali altındaki Karabağ’ın başkenti olan Hankenti-Hankendi (Ermeniler Stepanakert diyorlar) Havaalanı resmen sivil uçuşlara açılacak. Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan’ın 31 Mart’ta açıkladığı üzere Erivan’dan kalkacak olan ilk sivil uçakta Sarkisyan’ın kendisi bizzat yolcu olacak. Azerbaycan elbette buna şiddetle karşı çıkmış bulunuyor ve Karabağ’ı çevreleyen Azeri hava sahasından hiçbir sivil uçağın geçişine izin vermeyeceğini, uçan uçağı da düşüreceğini açıkça bildirmiş bulunuyor.

Azerbaycan tarafı bu ayın başında yaptığı bir başka açıklamada ise Bakü’nün sivil uçaklara karşı harekete geçmesinin söz konusu olmadığını, bunu hiçbir zaman yapmayacağını; ancak işgal altındaki Azeri toprakları hava sahası üzerinden yapılacak uçuşların kanunsuz ve tehlikeli olduğunu da açıkça ifade etmiş bulunuyor.

Önümüzdeki ay gündeme bir şekilde damgasını vuracak olan Hankendi Havaalanı, taraflar arasında yaşanan ihtilaftan dolayı esasen uzun yıllardır trafiğe kapalı bulunuyor. Tam söylersek havaalanı 1992 yılından bu yana trafiğe kapalı durumda. Bölgeyi ve şehri işgal altında tutan Karabağ Ermeni yönetimi, bir süredir havaalanında tadilat ve yenileme çalışmaları yapıyordu. Bunlar da herhalde bugün tamamlanmış bulunuyor ve havaalanı sivil trafiğe hazır hale getirilmiş bulunuluyor.

Havaalanı sivil uçuşlara açılırsa buraya uçacak olan uçaklar dediğimiz gibi mutlaka Azeri hava sahasından geçmek zorundalar. Bu husus da Azerbaycan’a buraya uçacak olan uçakları engelleme, durdurma hakkını milletlerarası hukuka göre açıkça tanıyor. Dünya sivil uçuş trafiğini kontrol eden Dünya Sivil Havacılık Teşkilatı, son açıklamalara ne diyor, açılışla ilgili tavrı ne, henüz bilinmiyor. Bu yüzden teşkilattan mutlaka tatmin edici bir açıklama da elbette bekleniyor. Belki de taraflar teşkilatla temas kurmuş, verilecek kararı ya da açıklamayı bekliyorlar, kim bilir…

Türkiye’nin Hankendi Havaalanı açılışı konusundaki tavrı zaten belli: Azerbaycan’ı tam anlamıyla desteklerken herhangi bir sivil uçuşun milletlerarası kural ve normlara göre yapılması gerektiğini, bu konuda Azeri hava sahası egemenliğinin asla ihlal edilmemesi gerektiğini öteden beri söylüyor. Bu bakımdan Türkiye’nin tavrı konusunda herhangi bir tereddüt yok.

Diğer yandan, Karabağ ihtilafının önemli aktörlerinden Rusya’dan Hankendi konusunda bugüne kadar herhangi bir açıklama da yapılmış değil; Rusya, bu konudaki sessizliğini korumaya devam ediyor. Ne var ki, Rusya’nın bu konuda bilgisiz ve hazırlıksız olduğu asla söylenemez; zira Ermeni tarafın konudan Moskova’yı önceden haberdar etmemesi, gereken makamlara bilgi vermemiş olması imkânsız. Bu bakımdan Moskova’nın, açılış öncesini çeşitli diplomatik ve siyasi amaçlarla kullanmaya çalıştığı, muhtemelen bu konuda çeşitli girişimlerde bulunduğu kolaylıkla söylenebilir. Bunlar da muhtemelen Bakü üzerindeki çeşitli diplomatik ve siyasî çabalar olarak tahmin edilebilir.

Esasen Hankendi Havaalanı ve diğer konuların 22 Nisan günü Moskova’da yapılan Azerbaycan, Ermenistan, Rusya dışişleri bakanları toplantısında ele alınmış olduğu da söylenebilir. Ancak bu toplantının sonuçları açıklanmadığı için bilmiyoruz.

Bölgede tansiyonu yükseltmesi çok muhtemel Hankendi Havaalanı’nın açılışı ve ilk planlanan uçuşun yapılması için sadece 11 gün kalmış bulunuyor. Bu süre içinde bu büyük ve ciddi problemin nasıl ve ne şekilde halledileceğini bilmemiz elbette imkânsız, zira ortada yaşanan ve nasıl sonuçlanacağı bilinmeyen ve tarafların konuşmaktan kaçındıkları; ama birbirlerini yoklamaya devam ettikleri belirsiz bir süreç yaşanıyor. Ancak her şeye rağmen özellikle Ermeni tarafın bu problem vesilesiyle siyasî avantaj elde etme, Karabağ’a milletlerarası camia nezdinde biraz daha meşruiyet kazandırma niyetinin olduğunu da söyleyebiliriz. Rusya’nın da kendi stratejik çıkarlarına göre bir tavır içinde olduğu zaten tahmin edilebilir.

Bütün bu mülahazalar bugün geçerli mülahazalar. Ne var ki, açılış belki de 8 Mayıs’a kalmadan ya ertelenebilir ya da iptal edilebilir: Bu da güçlü bir ihtimal. O zaman problem şimdilik ortadan kalkar; ama Ermeni tarafın uygun gördüğü zamanda yeniden de canlanabilir. 8 Mayıs’ı hep beraber bekliyoruz…

f.ertan@zaman.com.tr 

http://www.zaman.com.tr/yazar.do;jsessionid=3AD2C72630FDEA5DE5B8109B73158ED9?yazino=1127055

Yorumlar kapatıldı.