İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Amerika’ya Hoş Gelmediniz !…

Türk Amerikan toplumu temsilcilerinden ve başarılı aktivistlerden olan Ergün Kırlıkovalı ve Ali Çınar, gazeteci Hasan Cemal’in Kaliforniya’da bir universite’de sözde Ermeni soykırımını kabul eden açıklamalarına sert tepki göstererek, protesto yazısı yolladılar.Türkiye ve Türk toplumuna hakaret içeriğinde olan açıklamaların kabul edilemez olduğunu belirten Kırlıkovalı ve Çınar, Türk Amerikan toplumundan, Hasan Cemal’i protesto etmelerini istedi. Başarılı akademisyenlerinde desteklediği çağrıya gün geçtikçe destek büyüyor. 

İşte ,Hasan Cemale Gönderilen Yazı :
Sayın Hasan Cemal,
UCLA’de yaptığınız konuşmada “Ermeni Soykırımını” kabul ettiğinizi üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz. Zaman ve mekandan soyutlayarak bir meselenin doğru analiz edilemeyeceği açıktır. Bu bağlamda Ermeni tehciri ve sonrası gelişen olaylar, Birinci Dünya Savaşında ve sonrasında ortaya çıkan askeri ve politik vakıalardan ayrı düşünülemez. Türkiye’de ne Nürnberg Yasaları çıkmıştır ne de bir Auschwitz konsentrasyon kampı vardır. Ortada sözde soykırımı meşrulaştıracak bir ırkçı ideoloji ve söylem de yoktur. Ermeni tarih yazımında özellikle Vahakn Dadrian tarafından Yahudi Soykırımı ile paralellikler kurma çabası bir çok tarihi olayı çarptırmasına yol açmıştır (Mesela Dr Bahaettin Şakir ve Dr Nazım’ı Nazi doktor Mengele’ye benzetmeye çalışıyor, Ziya Gökalp’in ırkçı olduğunu kanıtlamaya çalışıyor).
Eğer Hristiyanlara düşmanlık varsa niye Rumlara karşı bir saldırıda bulunulmamıştır? İşin doğrusu, tehcir kararı askeri zorunluluklardan ortaya çıkmıştır ve Osmanlı devleti bir var olma sorunu ile karşı karşıya olduğu için hızlı ve sert kararlar almak mecburiyetinde kalmıştır. Anılarınızda (Kimse Kızmasın, Kendimi yazdım) askerleri darbe yapmaya teşvik etmek için bomba patlatmayı bile düşündüğünüzü yazmıştınız. Sonra da ne kadar hatalı olduğunuzu itiraf etmiştiniz. Bu konuda da hatalısınız, dedenizin Tiflis’te suikasta kurban gitmesi, ve diğer İttihat ve Terakki liderlerinin Berlin ve Roma’da öldürülmeleri üzerine ne düşünürsünüz? Ve 1970’lerde ve 1980’lerde şehit edilen diplomatlar hakkında da üzüntü duyar mısınız? Harut Sassounian’in konuşmanızı beğenmekle beraber daha sonra The Armenian Weekly’de yazdığı yazıda http://www.armenianweekly.com/2011/04/05/cemal-pasha/ konuşmanızdaki tek eksiğin Türkiye’nin Ermeni topraklarını, (Doğu Anadoluyu kasdediyor) Ermenistan’a iade etmesini desteklememiş olduğunu yazıyor. (The only sour note in Cemal’s words that evening was his rejection of demands for the return of Armenian territories from Turkey)
Türkiye’den toprak talep eden insanlarla konuşarak ne elde edebileceğinizi düşündüğünüzü merak ediyoruz. Tek taraflı acılar yerine ortak trajedi ifadesini kullanmanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca Ermeniler için 1915 diye bir mesele yok, soykırım iddiası 1915-1923 arasını kapsıyor. Dolayısıyla Atatürk de “soykırımdan” sorumlu tutuluyor. Türkiye’nin kuruluşunun büyük bir günah üzerine inşa edildiği iddia ediliyor. Siz de bu iddialara katılıyor musunuz?
Zayıf bir İngilizce ile ifade ettiğiniz görüşlerinizi protesto ediyor ve Ermeniler ile bir ilerleme sağlanacaksa öncelikle onların da 1915-1923 arasında işledikleri cinayetlerden, yaktıkları köylerden, ve öldürdükleri insanlardan dolayı üzüntü duyduklarını ve özür dilediklerini ifade etmeleri gerekmektedir çünkü tektaraflı bir öldürme olmamıştır.
İkinci olarak da Türkiye’den toprak taleplerinden vazgeçtikleri, Türkiye aleyhine yasalar çıkarmak için yabancı parlamentolar üzerindeki lobi çalışmalarını durdurmalarını ve Karabağ’daki uluslararası hukuka aykırı durumun duzeltillmesi için Azerbaycan ile görüşmelere başlayacaklarını kabul etmeleri gerekmektedir. Aksi taktirde Türkiye’ye karşı hasmane tutumlarını devam ettirdikleri görülecektir. Sizin de daha dengeli bir pozisyonu savunacağınızı umut etmekteyiz. Son zamanlarda konuyu ucundan köşesinden bildiğini sanan, bilgi seviyelerinin oldukça sığ olduğu görülen bazı yazarlarımızın Amerika’ya gelip Türkiye’mizi küçük düşürücü söylemlerde bulunması adeta bir moda oldu. Bu anlı şanlı yazarlarımızdan bazıları, bir ödül, bir dış gezi, bir yabancı davet, kitap satışlarını artırmak, veya bunlara benzer herhangi bir başka çıkar için kalemlerini satmamalılar diye düşünüyoruz. Hele hele kimliklerini, ruhlarını, ülkelerini, insanlarını, tarihlerini ve kültürlerini… asla ve asla! Hiçbir zaman unutmuyoruz ki Türkiye’miz 1919-1922 arasında yoksulluklar ve olanaksızlıklar içinde ve tamamen kendi iradelerine güvenerek verdiği bağımsızlık savaşını bu tip yazarlara RAĞMEN kazanmıştır…
Kalpleri bizim gibi çarpan, ruhları bizimkilere kardeş, karakterleri dürüst tüm Amerikalı Türkler adına sizi sözlerin ifade edebileceği en kudretli ve etkili bir şekilde protesto ediyoruz . Amerika’ya hoş gelmediniz!
Turkishny.com
http://www.turkishny.com/hot-news11/92-hot-news-11/52406-amerikaya-ho-gelmediniz-

Yorumlar kapatıldı.