İdil Fırat
TÜSİAD’ın hazırladığı Anayasa çalışmasında özellikle azınlıklara yönelik talepler dikkat çekici. Lozan’a atıf yapılması istenen çalışma, Ruhban Okulu’nun önünü açıyor… Anayasa önerisinde, “Dini cemaatlere tüzel kişilik tanınması” da gündeme geldi. Çalışmada, “Din ve vicdan özgürlüğü kapsamında dini cemaatlerin örgütlenme özgürlüğünün ve özerkliklerinin de Yeni Anayasa’da güvence altına alınması gerektiği” dile getirildi.
TÜSİAD’ın hazırladığı çalışmada yeni Anayasa’da Lozan’a Azınlıkların Korunması ile ilgili hükümlerine atıf yapılması istenildi. Lozan, Anayasa’da da kendine yer bulursa Hıristiyan çoğunluğu simgeleyen Ermeniler ve Rumlar ile Süryanilerin kendi dillerinde eğitim için kurulan ancak atıl durumda olan okulları yeniden faaliyete geçebilecek. Ruhban Okulu da açılacak.
TÜSİAD’ın hazırladığı Anayasa çalışmasında özellikle azınlıklara yönelik talepler dikkat çekici. Lozan’a atıf yapılması istenen çalışma, Ruhban Okulu’nun önünü açıyor.
Çalışmanın, “Dini ayrımcılığın önlenmesi” bölümünde, “Dini öğrenme, öğretme hürriyetinin yanı sıra din adamı yetiştirme hürriyeti de dahildir. Yeni Anayasa’da Lozan anlaşması özel olarak belirtilerek, Türkiye’nin ülkesindeki gayrimüslim azınlıklara Lozan Anlaşması ile üstlendiği belli haklarına saygı gösterme ve bunu yerine getirme yükümlülüğüne Anayasallık değeri kazandırılmalıdır” denildi. Çalışmanın başka bir bölümünde ise Lozan’la ilgili şu önerilere yer verildi:
“Lozan Barış Antlaşmasının Azınlıkların Korunması başlığı altında yer verilen, Türkiye’deki gayrimüslim azınlıkların haklarının tanınması ve korunmasına dair madde hükümleri, bugünün uluslararası hukuk kuralları bağlamında temel hak ve özgürlükler kapsamında kabul edilen azınlık hakları ile ilgilidir. Bu hukuki esas ile bağdaşmayacak bazı hukuki ve fiili yorum ve uygulama biçimlerini önlemek amacıyla, Lozan Barış Antlaşmasının bu hükümlerinin öngördüğü amacın taşıdığı hukuki yükümlülüğünün yeni Anayasa metninde bu yükümlülüğe yapılacak bir atıfla vurgulanması, ahde vefa ilkesinin bir sonucu olduğu kadar bu konuya ilişkin etkili ve tutarlı bir iç hukuk uygulamasını da teşvik edecektir.”
RUHBAN OKULU
Öneri Ruhban Okulu’nun açılmasını da beraberinde getirdi. Ruhban Okulu, Ortodoks din adamı yetiştirilmesi için 1844’te Heybeliada’da açıldı, sadece rahiplik mesleğine girecek öğrencileri yetiştirmek amacıyla faaliyet gösterdi. İngiltere, Mısır gibi ülkelerden de öğrenciler alan Okul, 1971’de Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı. Geçen aylarda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve diğer siyasiler Ruhban Okulu’nun açılmasına yönelik mesajlar vermişti. Ancak Anayasa Mahkemesi kararı okulun açılmasına engel oldu. Lozan’a atıf yapan Anayasa değişikliği, Ruhban Okulu’nun yeniden açılmasına olanak sağlayacak. Uluslararası anlaşmaları yerel anlaşmaların üstünde tutan Anayasa’nın 90. maddesi de Lozan üzerinden Ruhban Okulu’nun açılmasını öngörüyordu. Ancak Anayasa’da 2005’de yapılan değişiklikten bu yana okulun açılması sağlanmadı.
ATIL OKULLAR
Lozan’a atıf yapan Anayasa önerisi sadece Ruhban Okulu’nun açılması değil gayrimüslim azınlığı oluşturan Rum ve Ermenilerin kendi dillerinde eğitim verdikleri okulların da açılmasını sağlıyor. Açık olan bu okullar uzun süredir öğretmen ve öğrenci yokluğu nedeniyle atıl durumdaydı. Lozan’a atıf yapılması sadece Rum ve Ermenileri değil Süryanileri de kapsıyor. Bu öneri Süryanilerin de kendilerine özel okullar açmasını sağlayacak.
DİN TOPLULUKLAR
Anayasa önerisinde, “Dini cemaatlere tüzel kişilik tanınması” da gündeme geldi. Çalışmada, “Din ve vicdan özgürlüğü kapsamında dini cemaatlerin örgütlenme özgürlüğünün ve özerkliklerinin de Yeni Anayasa’da güvence altına alınması gerektiği” dile getirildi.
ANF NEWS AGENCY
http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=42443
http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=42443
Yorumlar kapatıldı.