İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dersim katliamı, uluslararası mahkemeye taşınıyor!

 “Türkiye, soykırımı kabul etsin, özür dilesin” Türkiye, yakın tarihiyle yüzleşecek! Çünkü Dersimliler, 1937-38 yılları arasında on binlerce insanın öldüğü katliamı uluslararası ceza mahkemesine (UCM) taşıyor. Bunun için internette imza kampanyası başlatıldı bile… Dersimliler, 1937-38 yılları arasında on binlerce insanın yaşamını yitirdiği katliamın ‘soykırım’ olarak tanınması için Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvuruya hazırlanıyor.  

24 Kasım 2010’da Almanya’nın Berlin Eyalet Parlamentosu’nda ‘Dersim Katliam Konferansı’ düzenleyen Demokratik Alevi Federasyonu, mücadelesini internet üzerinden sürdürüyor.
Federasyon tarafından açılan www.dersim katliamı.com adlı internet sitesinde, Dersim olaylarının UCM’ye gitmesi için imza kampanyası başlatıldı. Sitede, ‘Dersim katliamı yargıya gitmeli mi?’ başlıklı ankete katılan yaklaşık bin kişinin yüzde 61’i ‘kesinlikle gitmeli’, yüzde 21’i ‘çok geç kalındı bile’ şıkkını seçti.
Hazırlık aşamasındaki başvuru için birinci ve ikinci kuşak mağdurlarla görüşüldü. UCM’nin Roma Statüsü’nün 23’üncü maddesinde yer alan ‘kültürel soykırım’ kapsamında yapılacak başvuruda, “Türkiye’nin soykırım için özür dilemesi, mağdurların maddi ve manevi zararlarının tazmin edilmesi ve dil ve inancın serbestçe yaşanması için yasal düzenlemelerin yapılması” talep edilecek. Deliler arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Dersim’e ilişkin söyledikleri de ‘itiraf’ olarak yer alacak.
“Soykırımın etkileri devam ediyor”
UCM’ye başvuru için devam eden hazırlıklar hakkında avukat Erdal Doğan’la konuştuk. Almanya’daki Dersim Konferansı’na da katılan Doğan,  “Bugün Dersim’de yaşanların soykırım olup olmadığını anlamak için tartışmaya gerek yok. Çünkü hala birinci kuşak tanıklar yaşıyor, tüm delillerin ortada. UCM’nin 1998 Roma Statüsü, insanlığa karşı işlenen suçlar için zaman belirtmiyor. Bu yüzden rahatlıkla buraya başvurulabilir. 23’üncü madde, soykırımın etkilerinin hala devam etmesi durumunda başvuru hakkı tanıyor. Birinci olarak, 1937-1938’den sonra fiziki yok etmeler yani insanların öldürülmesinin ardında birçok insan göçe zorlandı. Başka bölgelerde ülkenin başka yerlerine yerleştirildi. Kendi arazisinde koparıldı. Bunun ötesinde kendi dillerini ve inançlarını yaşamasına izin verilmedi. İnsanlar hala o dönem boşaltılan evlerine arazilerine dönemiyor. Hala Kürtçeyi kamusal alanda kullanamıyorlar, hala inançları olan Kızılbaşlık, devlet tarafından tanınmıyor, cem evleri ibadethane statüsünde değil, yani laiklik ilkesinde faydalanamıyorlar” dedi.
“JİTEM, soykırımı sürdürdü”
Avukat Doğan,  yakın tarihte Dersimin de içinde olduğu Kürt coğrafyasında başlayan zorunlu göç ve faili meçhul cinayetlere de dikkat çekiyor: “Orada ikinci bir katliam yaşandı. Son dönemlerde medyaya yansıyan toplu mezarlar yavaş yavaş ortaya çıkıyor. O bölgede görevli askeri yetkililerin insanları nasıl öldürüp toplum mezarlara gömdüğü bugün artık kapatılamayacak kadar açık bir gerçek. Diyarbakır’da görülen JİTEM davası var. Korucularla birlikte JİTEM ve devletin bazı güçlerinin nasıl sivil insanları katlettiği hem vaka hem de hukuksal olarak tartışmasız. Yani soykırımın bir süreklilik arz ettiği görülüyor. Ki bu mahkemenin ilgili maddesi soykırımın hala farklı şekillerde devam etmesi halinde başvurulara önem veriyor.”
“Önceliğimiz özür ve tazminat”
Doğan, UCM’ye yapılacak başvurudan Dersimlilerin taleplerini şöyle sıraladı: “Öncelik, soykırımın tanınması. Özür dilenmesi ve mağdurlardan özellikle göç ettirilen kişilerin varsa hala topraklarına dönememişlerse topraklarının tekrar kendilerine geri verilmesi. Yapılan toplu katliamlarla ilgili mezar yerlerinin devlet arşivlerinden çıkarılması ve mağdurlarına ve yakınlarına, Dersim halkına ve Türkiye kamuoyuna bu mezar yerlerinin sunulması. Aynı şekilde o bölgede soykırımın çok tipik taktiklerinden biri, bölge çocuklarının özellikle kızların evlatlık verilmesi meselesi. Hala evlatlık verilen yüzlerce kız çocuğunun akıbeti, nerelerde, kimlere verildiği bilinmiyor. Bunları devlet arşivlerinden çıkarılıp aileleriyle bu bağın kurulmasını istiyoruz. Mağdurların tazminatı, maddi veya manevi tazminatların ödenmesi ve son olarak siyasi sorumlulukları açısından yaşayan kişiler varsa hala onların da cezalandırılmasını talep ediyoruz.”
Dipnot. TV Özel Haber
Lube Ayar
lube@dipnot.tv

http://www.dipnot.tv/4292/Dersim-katliami-uluslararasi-mahkemeye-tasiniyor-Turkiye-soykirimi-kabul-etsin-ozur-dilesin-.aspx

Yorumlar kapatıldı.