İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Birdal: AKP provokasyon peşinde

Lozan Kürt Kültür Derneği tarafından organize edilen panelde konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, yaptığını anketlerde Kürt oylarını kaybeden AKP’nin seçim sürecinde provokasyon peşinde olduğunu belirterek, “ Haziran ayında PKK’nin ilan ettiği ateşkes bitecek ama hâla ortada çözüme dair bir adım yok. Hükümet milliyetçi oylar için süreci daha da provoke ediyor” dedi… Anayasa referandumu sürecinde ‘Yetmez ama evet’ diyen liberalleri de eleştiren Birdal, “ 2 bin Kürt siyasetçi içerde ve referandum sonrası da bu tutuklamalar sürüyor, Hrant Dink’i öldürenler devlet tarafından korunuyor. Hizbullahçılar serbest bırakılıyor ve hak ihlalleri artıyor. O liberaller şimdi kavga ediyorlar. Kendilerine Hrant’ın arkadaşları diyen Yetmez ama evetçiler 19 Ocak’ta Hrant için adalet istiyoruz diyorlardı. İki yüzlülüktür yaptıkları. Yetmez ama evet diye diye Hrant’ı öldürdüler” diye konuştu.

 —-
Lozan Kürt Kültür Derneği tarafından organize edilen panelde konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, yaptığını anketlerde Kürt oylarını kaybeden AKP’nin seçim sürecinde provokasyon peşinde olduğunu belirterek, “ Haziran ayında PKK’nin ilan ettiği ateşkes bitecek ama hâla ortada çözüme dair bir adım yok. Hükümet milliyetçi oylar için süreci daha da provoke ediyor” dedi.
Lozan Kürt Kültür Derneği, Türkiye’de yaşanan son siyasal gelişmeler üzerine Dernek binasında organize ettiği panelde, BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal ile Gazeteci-Yazar Nazım Alpman Türkiye’deki siyasi ortamı yorumladı. Panele Kürt Siyasetçi ve Dil bilimci İsmet Şerif Vanlı da dinleyici olarak katıldı.
ANADİLİ DANIMAMAK HALKI TANIMAMAKTIR
KCK davasında anadilde savunma hakkının tanınmamasının bir insanlık suçu olduğunu ifade eden Birdal, “ Mahkeme’nin yasakladığı sadece anadilde savunma değil. Bu bir halkın dili, kültürü ve barış ile özgürlüğün yasaklanması anlamına geliyor” dedi. Kürt siyasetçilerin bu yasakçı ve tekçi anlayışı protesto etmek için boykot kararı aldıklarına dikkat çeken Birdal, “ Türkiye’nin taraf olduğu bütün uluslararası sözleşmelerde anadilde eğitim hakkı tanınıyor. Bugün İsviçre’de 50-60 bin nüfusu olan Retoromenlerin dilleri devletin güvencesi altında ve bu ülkede 4 resmi dil var” diye konuştu.
AVRUPA PARA İÇİN İHLALLERE GÖZ YUMUYOR
BM, AB ve Avrupa Konseyi’nin ekonomik çıkarlar nedeniyle Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine göz yumduğunu dile getiren Birdal, “ Türkiye, AİHM’de 278 davada mahkum oldu. Bunların büyük bir kısmını adil yargılama hakkı ve savunma hakkının ihlali davaları oluşturuyor” şeklinde konuştu.
İNSANLIK SUÇU İŞLENİYOR
Başta Bitlis olmak üzere Bölge illerinde ortaya çıkan toplu mezarlara dikkat çeken Birdal, “ Fakat bu mezarlar ne hükümetin ne de basının gündeminde yok. Türkiye açıktan savaş suçu işliyor. Sudan devlet Başkanı El Beşir insanlığa karşı işlenen suçlardan dolayı hiçbir ülkeye gidemezken Türkiye onu protokol ile karşılıyor. Çankaya’ya kadar bile çıktı. Herhalde kendilerine ilerde kaçtıklarında sığınabilecekleri bir yer ayarlıyorlar” dedi. Birdal, gerçeklerin açığa çıkması ve gerçek anlamda bir barışın yaratılması için Hakikatleri Araştırma Komisyonunun kurulması gerektiğini söyledi.
YETMEZ AMA EVET DİYEREK HRANT’I VURDULAR
Anayasa referandumu sürecinde ‘Yetmez ama evet’ diyen liberalleri de eleştiren Birdal, “ 2 bin Kürt siyasetçi içerde ve referandum sonrası da bu tutuklamalar sürüyor, Hrant Dink’i öldürenler devlet tarafından korunuyor. Hizbullahçılar serbest bırakılıyor ve hak ihlalleri artıyor. O liberaller şimdi kavga ediyorlar. Kendilerine Hrant’ın arkadaşları diyen Yetmez ama evetçiler 19 Ocak’ta Hrant için adalet istiyoruz diyorlardı. İki yüzlülüktür yaptıkları. Yetmez ama evet diye diye Hrant’ı öldürdüler” diye konuştu.
ATEŞKES BİTİYOR HÜKÜMET DURUYOR
BDP’nin seçimlere yine bağımsız adaylarla gitme eğilimde olduğunu kaydeden Birdal, iyi bir programlama yaptıkları taktirde bir dahaki döneme 35-40 kişinin meclise girebileceğini söyledi. AKP’nin Bölge’de anketler yaptığını ve Kürt oylarını alamayacağını anladığı için MHP’nin oylarına yöneldiğini ifade eden Birdal, “ Hizbullahçıların bırakılması tesadüfi değil. Erdoğan bölgede oy alamayacağını görüyor. Bunun için milliyetçi oylara yönelmiş ve seçim sürecinde provokatif gelişmeler yaşanabilir” dedi. Birdal, PKK’nin ilat ettiği ateşkesin Haziran ayında sona ereceğine vurgu yaparak, hükümetin buna rağmen çözüme dönük bir çalışma içinde olmadığını söyledi.
KÜRTLERİ TÜRKLER KOPARIYOR
Gazetecilik anılarını anlatan Gazeteci Yazar Nazım Alpman ise Demokratik Özerklik ve buna yönelik tepkileri yorumladı. Alpman, Kürtlerin Demokratik Özerklik talebini dile getirdiğinde, en ılımlı yazarların bile buna tepki gösterdiğine dikkat çekerek, “ Bazıları bu bir provokasyondur dedi. Beklesinler dedi. İyi de Kürtler bin yıl daha mı bekleyecek. Kürtler ne kadar insani taleplerini dile getirseler, hemen ‘Bunlar bizden ayrılacaklar’ deniliyor. Ve bunu kendilerince engellemek için yöntem olarak asimilasyon devreye sokuluyor. Bu böyle yapa yapa yüzyıllardır hep Türklerle beraber hareket eden Kürtlerin aklına ayrılık fikrini kendileri koyuyor” şeklinde konuştu.
BASIN ASKER KADAR SUÇLU
Kürt halkına yönelik uygulamada sadece askerlerin değil medyanın da en az asker kadar suçlu olduğunu kaydeden Alpman, “ Yıllar önce OHAL valisi Hayri Kozakçıoğlu, basın mensuplarını toplayarak ‘Burayı milli maç gibi izleyeceksiniz’ demişti. Ve bugün Türkiye medyası da Kürtlerin mücadelesine bu çerçeveden bakıyor” dedi.
ANF NEWS AGENCY

http://www.firatnews.com/index.php?rupel=nuce&nuceID=39717

Yorumlar kapatıldı.