İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İstanbul’un Tarihteki İkinci Büyük Oteli Tokatlıyan Pera Tehlikede 

Not: Haberin aslı İngilizcedir. Haberi bir arkadaşımız Türkçeye çevirdi kendisne teşekkür ediyoruz. Haberin orijinalini 
http://www.hurriyetdailynews.com/n.php?n=istanbul8217s-historic-hotel-tokatliyan-pera-in-danger-2010-12-19 adresinden okuyabilirsiniz. HYETERT

İSTANBUL’UN TARİHTEKİ İKİNCİ BÜYÜK OTELİ TOKATLIYAN PERA TEHLİKEDE

SPOT: “Istanbul’un tarihteki en büyük ikinci oteli olan Istiklal Caddesi’ndeki Tokatlıyan Pera Hoteli can çekişiyor. Otel Istanbul Ermeni Cemaati’ne ait Üç Horan Ermeni Kilisesi Vakfı’na ait. Vakıf restorasyona izin vermiyor. Prof. Afife Batur,’Tokatlıyan Istanbul’un tarihi. O yapıyı yok etmek demek tarihe ihanet etmek anlamına gelir’ dedi. Ermeni cemaatinin önce gelen isimlerinden Harutyun Şanlı’ysa ‘Devlet bile izin verirken cemaate milyonlarca lira katkı sağlayacak böyle bir yapının kaderine terk edilmesi inanılır gibi değil.’ dedi.”

VERCİHAN ZİFLİOĞLU
ISTANBUL – HURRIYET DAILY NEWS

Istanbul’un tarihteki en büyük otel zincirlerinden geriye kalan tek yapı olan İstiklal Caddesi’ndeki Tokatlıyan Pera Oteli can çekişiyor. Atatürk ve Troçki başta olmak üzere dönemin pekçok yerli ve yabancı siyasetçisini ağırlayan, hanedanların ve büyükelçilerin konakladığı tarihi Tokatlıyan Pera Oteli’nin onarımın önündeki tek engel Ermeni Cemaati Vakfı’na ait olan Üç Horan Ermeni Kilisesi Vakfı. Istanbul’daki bir diğer Ermeni Cemaati vakfı yöneticisi N.G yaşanan sıkıntıları Hurriyet Daily News and Economic Review’a şu sözlerle aktardı: “Beyoğlu Üç Horan Vakfı yönetimi tüm iktidarı elinde tutmak istiyor, zaten otuz yıldır yönetimdeler seçim yapmak bile istemiyorlar… Ne yaptıkları çalışmalar, ne gelen teklifler, ne edindikleri gelirle ilgili cemaate bilgi veriliyor. Böylesine önemli bir yapının ellerinden çıkmasını istemiyorlar çünkü ciddi bir rant var.” Yapının restorasyonu için pekçok proje hazırlansa da vakıf yönetimi yapının restorasyonuna izin vermiyor. Tarihi yapının alt katları han olarak kullanılıyor. Bir zamanlar ünlü isimlerin konakladığı odaların kimi dükkan olarak işletmeye verilmiş, üst katlarıysa harap halde, kimi yerlere basmak bile mümkün değil. Bir zamanlar yükselen yapı üzerinde yükselen ihtişamlı kubbenin yerindeyse ilave ek katlar var. Daily news’a açıklamalarda bulunan cemaatin önde gelen isimlerinden Efrim Bağ,’Bu yapının onarılmaması bir cinayet.’ dedi ve yönetimi suçladı. Cemaatin bir diğer önde gelen isimlerinden Harutyun Şanlı’da bir an önce yapının restore edilmesi gerektiğini söyledi ve ekledi: “Orası cemaate ait şahsa ait bir mal değil, devlet bile izin verirken milyonlarca lira kar elde edilebilecek böyle bir yapının kaderine terk edilmesi inanılır gibi değil.” Daily News suçlamalarla ilgili olarak Üç Horan Kilisesi Vakfı’nı aradıysa da soruları yanıtsız kaldı.

“Tarihe ihanet demek”

Uzmanlarda yapının bir an önce koruma altına alınması görüşünde. Mimarlık tarihi uzmanı Prof. Afife Batur orası sadece bir otel değil Istanbul’un tarihi dedi ve ekledi: “Orası tam anlamıyla bir kent tarihi. O yapıyı yok etmek demek tarihe ihanet etmek anlamına gelir.” Yapının bilimsel bir kurul tarafından oluşturulacak olan bir restorasyon projesiyle acilen koruma altına alınması gerektiğini söyleyen Batur şöyle devam etti: “Tarihi işlevini sürdürmesi açısından yapının yeniden otel olarak hizmete açılması çok önemli.” Tarihi Haydarpaşa Garı’nın geçtiğimiz hafta çıkan yangında kül olduğunu hatırlatan Batur şöyle devam etti: “Tarihimize sahip çıkmıyoruz, elimizdeki değerleri korumuyoruz. Tarihle birlikte kendimizi de yitiriyoruz farkında değiliz, bu nasıl bir vurdumduymazlık.”

Tokatlıyan Therapia’da vardı

Restorasyon uzmanı ve Yüksek Mimar Dr.Fatma Sedes binanın geçmişte bir alışveriş merkezine dönüştürülmesi projesinin gündeme geldiğini söyledi. Bu konuda son derece dikkatli olmak lazım aksi halde tarihi yapıya daha büyük bir zarar verilir diyen Sedes şunları söyledi: “Istanbul’un tarihini en iyi anlatan yapılardan biri Tokatlıyan Pera, orjinaline müdahale edilmeden çok hassas bir restorasyona tabii tutulmalı. Proje çok önemli çünkü ülkemizde restorasyon adı altında tarih katliamı yapılıyor.” Vakfın tutumuyla ilgili bir yorum yapamayacağını söyleyen Sedes şöyle devam etti: “Ne tür bir anlaşmazlık yaşanıyor bilmiyorum fakat, yok olanın bir tarih olduğu göz önünde bulundurulmalı.” Mimar M.Melih Güneş’te yapının acilen koruma altına alınması gerektiğini söyledi. Tarihi binanın bir hazine değerini taşıdığını söyleyen Güneş’te Batur gibi şunları söyledi: “Yapı vakıf tarafından orjinaline uygun olarak onarılmalı ve Istanbul’a kazandırılmalı. Ek katlar yıkılıp otel olarak yeniden hizmete açılmalı.” 1897 yılında Ermeni asıllı işadamı Mıgırdiç Tokatlıyan tarafından inşaa ettirilen Tokatlıyan Pera ismini taşıyan Otelin bir şubeside bugün inşaat halinde olan Büyük Tarabya Oteli’nin yerinde bulunuyordu. Tokatlıyan zincirleri olarak adlandırılan otelin adı Tokatlyan Therapia’ydı otel 1900’lü yılların başında çıkan bir yangınla tarihin tozlu sayfalarına karıştı. Tokatlıyan Pera’nın, Tepebaşı’ndaki Pera Palas’tan sonra Istanbul’un tarihteki en büyük ikinci oteli olduğunu hatırlatan Sedes şu bilgileri akardı: “Tarihi otelde 160 oda, bulunuyordu, mimari yapısıyla Beyoğlu’nun en dikkat çekici yapılarından biriydi, eşyalar Avrupa’dan getirilmişti. Istanbul’un gözbebeği olan böylesine bir yapının harap halde kaderine terk edilmesi çok acı.”

Yorumlar kapatıldı.